Önce Davos’ta ‘One minute’, sonra tatbikat krizi ve son olarak yaşanan yardım gemisine yapılan baskın. Türkiye ile İsrail arasındaki yaşananlar iki ülke arasında büyük krizlere neden olmakta. Son olarak İsrail komandoları tarafından Gazze’ye gitmekte olan yardım konvoyuna düzenlenen baskın sonrasında gerilen ilişkilerimiz sporda da kopma noktasına gelmiş durumda.
Geçtiğimiz yıl Ankara’da oynanması gereken Basketbol Avrupa Kupası D grubu müsabakasında yaşananlar hafızalardan silinmiş değil. Türk Telekom ile Bnei Hashoron takımları arasında oynanması gereken maç tribünde yaşananlar sonrasında tatil edilmişti. Daha bu maçın izleri hafızalardan silinmemişken salonda yeni bir kriz ile karşı karşıyayız. Bayanlar Avrupa Ligi’nde finaller için mücadele eden filenin sultanlarının üçüncü dördüncü ayaktaki rakibi İsrail. Her ülke arasındaki kriz nedeni ile bu maçın oynanması son derece vahim sonuçları doğuracağa benziyor. Grubun ilk maçı 26-27 Haziran’da Ankara’da. Sonra ise 3-4 Temmuz’da Milli takımımız İsrail yolcusu. Tabi ki bu kağıt üzerinde böyle. Tehlikenin boyutunu erken fark eden federasyon yetkilileri iki takımın grubunun değişmesi gerektiğini CEV’e bildirdiler. Çok büyük ihtimalle takımlar ayrı gruplarda mücadele edecek.
Ancak ikinci bir kriz ise unutulmuş durumda. Bayanlar Avrupa Ligi finalleri ülkemizde organize edilecek. Ev sahibi olarak biz zaten finallere katılıyoruz. Peki İsrail takımı iyi bir performans sonrasında finallere katılmaya hak kazanırsa ne olacak? İşte asıl kriz bana göre o zaman yaşanacak!
Bülent KARADAŞ
Comments are closed.