Bu sezon oynadığı tüm maçları kazanırken finaldeki rakibi Eczacıbaşı Vitra’yı da 5 kez mağlup eden Vakıfbank’ın hali hazırda Dünyanın en iyi takımı olduğunu aylar önce belirtmiştik. Dünkü maçta ezeli rakibini bir kez daha deviren son Avrupa Şampiyonu, ikinci sette tanınmayacak kadar kötü oynamasına rağmen yenilgisizliğin getirdiği özgüven ve kazanma alışkanlığı sayesinde kolayca toparlandı ve final serisinde bir adım öne geçti. Bu maçtan akıllarda kalan ise birinci ve dördüncü setteki çekişmeye rağmen voleybol açısından son derece kalitesiz bir mücadele olması oldu. Final maçı olmasına rağmen Burhan Felek Voleybol Salonunda tribünlerin büyük bir kısmının boş olması, bu kalitesizliğin üzerine adeta tüy dikti.
Kadro derinliği ve kalitesi
Sahaya çıkan formasyona kısaca göz atın. Eczacıbaşı Vitra kadrosunda bulunan oyunculardan hangisini alıp Vakıfbank’ın ilk altısına monte edebilirsiniz? Hırvat orta oyuncu Maja Poljak ve libero Gülden Kuzubaşıoğlu. Resme tersinden bakalım, Vakıfbank’ın sahaya çıkan oyuncularına bir bakın, transfer ettiğiniz takdirde bu isimlerin hepsi de doğrudan oynayabilecek kapasitede. Bu durum, kulüplerin transferde doğru-yanlış seçimlerini çok net bir biçimde gözler önüne seriyor zaten. Kapasitenin getirdiği farklılık birkaç maçta ortaya çıkınca işin içine bir de psikolojik üstünlük giriyor. İşte böyle bir ortamda Eczacıbaşı’nın Vakıfbank’ı yenebilmesi için küçük çaplı bir mucize gerekiyor.
Mucizenin adı
Oynamaya çalışma, oynatmamaya çalış. Bu kadar kısa ve net. Turuncu beyazlı takımın 10:25 kazandığı ikinci setin ve aynı skorla kaybettiği üçüncü setin özeti yani. İkinci sete sezon başından bu yana yapmadığı kadar hatayı sığdıran Vakıfbank, kendi oyuncularının ürettiği 6 sayıya karşılık kendi yaptığı hatalardan rakibine tam 8 sayı verdi. Ancak bu rakamları doğru okuyamayan Eczacıbaşı Vitra’nın İtalyan baş antrenörü Lorenzo Micelli, rakibini ezdiği setin devamını getirebileceğini düşünerek büyük bir hata yaptı. Oynayarak rakibini yenmeye çalışan konuk takım, üçüncü seti aynı skorla kaybederken kendi becerisi ile yalnızca 5 sayı üretebildi.
Eczacıbaşı Vitra’nın en önemli skor opsiyonu Neslihan Darnel. Ancak önceki haftalarda da söylediğimiz gibi Darnel’in form seviyesi eski günlerinden çok uzakta. Maçın genelinde 23 sayı üretmesine rağmen en kritik anlarda yaptığı basit hatalar, takımın moralini de olumsuz yönde etkiliyor. Buna karşılık sahaya çıkan tüm oyunculardan üst düzey verim almayı hedefleyen sistemiyle Vakıfbank, en kritik anlarda en önemli skor opsiyonlarını bile rahatça yedekleyebiliyor. İkinci seti kaybedeceğini anlayınca sahadaki tüm oyuncularını fiziksel ve psikolojik olarak dinlendirmek adına dışarı alan Giovanni Guidetti, aynı mantaliteyi sahaya yansıtmaya cesaret edemeyen vatandaşı Micelli’den bir adım önde oldu hep.
Micelli’nin Usic inadı
Eczacıbaşı Vitra’nın son yıllardaki en kötü transferlerinden biri Hırvat smaçör Senna Usic. Buna rağmen ligimizin son derece çekişmesiz bir şablona sahip olması nedeniyle alttaki takımlara karşı iyi oynuyor gibi göründü Hırvat oyuncu. Micelli bu maça da ilk altıda başlattı vazgeçemediği prensesini. Ancak Usic, daha önceki tüm kritik maçlarda olduğu gibi bu maçta da yüzünü kızarttı hocasının. İlk setin neredeyse tamamında, üç ve dördüncü setlerin de bir bölümünde sahaya çıkan Usic, takımı adına bir tek sayı dahi üretemedi. Yaptığı 11 hücumda 3 kez bloğa takılırken kullandığı 4 servisin birini kaçırdı. Adeta takımın el freni oldu.
Shaskova varsa oynar
Rus smaçör Lioubov Shaskova 36 yaşında. Kimilerine göre çok yaşlı görünebilir. Ancak Türkiye Ligindeki oyuncuların fizik ve teknik kapasiteleri ile tecrübeleri göz önüne alınırsa, Shaskova’nın bu ligde her zaman iş yapacağı kolayca anlaşılabilir. Zira Rus oyuncunun antrenman seviyesi ve fizik durumu birçok Türk oyuncudan üst seviyede. Defalarca Avrupa, Dünya Şampiyonası ve Olimpiyat finali oynamış oyuncunun tecrübesini konuşmak dahi yersiz. Senna Usic ile kıyaslamak ise abes. Bu durumda Micelli’nin neden Rus oyuncu yerine tecrübesiz Hırvatı oynattığının mantıklı bir izahı olmalı. Yani Usic bu takımın asli unsuru değil, yaşlı olduğu için setin ilerleyen bölümlerinde oyundan düşeceği varsayılan Shaskova ve fizik kapasitesi ile patlayıcı gücünün, çekişmeli geçen bir maçın tamamı için yetersiz oluşu nedeniyle Esra Gümüş’ü yedeklemek için kullanılan bir can simidi olmalı. Farklı algılayanlar, bu tarz maçların istatistiklerine bir kez daha bakabilirler.
Bundan sonrası
Vakıfbank kazandı ve bir adım önde. Bu serinin mutlak favorisi ve maç kaybetmesi çok zor. Yani iki takım arasında oynanacak üçüncü maçın sonunda şampiyonluk kutlamalarını görebiliriz. Eczacıbaşı Vitra’nın bu yola döşeyebileceği engeller belli.
Öncelikle bu maçın ikinci setini defalarca seyredip yatık servislerle rakibin manşetteki yumuşak karnı Malgorzata Glinka’yı nasıl oyundan düşürdüğünü, sonucunda fazla efor sarfetmek yerine rakibinin hatalarıyla oyunu nasıl alıp götürdüğünü iyice irdelemeli, bir sonraki maça kadar tüm hazırlıklarını bu plan üzerine yoğunlaştırmalı.
Teknik ekip, oyunculara, psikolojik antrenmanlarla rakibe uyarak değil, rakibi oyundan bıktırarak maç kazanabileceğini aşılamalı.
Son söz
Çıkmadık candan ümit kesilmez.
Kayhan KÖSEM
Comments are closed.