Final serisinin ikinci maçında Burhan Felek Vestel Voleybol Salonuna gelen ya da ekran başına geçen voleybolseverlerin en büyük merakı, turuncu beyazlıların gerekli reaksiyonu göstererek geri dönüş yapıp yapamayacağı idi.
3-0 bitebilirdi
Maça her iki eliyle tüm teknikleri kullanarak başlayan bir boksörü andırıyordu Fenerbahçe Opet. Sağlı sollu darbeleri savuşturmaya çalışan Eczacıbaşı Dynavit ise belirli teknikleri yalnızca Tijana Boskovic’in sol eliyle kullanan. Onun kolu da bir yerde yorulunca pes etti turuncu beyazlılar.
Maça başlarken hiçbir değişiklik yapmayan rakibinin aksine Hande Baladın ile Irina Voronkova’nın yerini değiştirmişti Ferhat Akbaş ve ekibi. Ancak manşet alan smaçör rolünde ne yapacağı soru işareti olan Rus smaçör, karşıdan gelen her serviste çok fazla acı çekti. Hata yaptıkça panikleyen Voronkova, 2-3 metre auta gidebilecek topları dahi almaya çalıştı bazı pozisyonlarda. İlk set haricinde hücumda pozitif bir görünüm sergileyen Rus oyuncunun tie-break setinde dağılmasını herkes gibi izleyen Ferhat Akbaş’ın bu tutumu, uzun süre sorgulanabilecek nitelikte. İlk sette çok kötü oynayan Hande Baladın’ın ikinci sete de ilk 6 başlaması, üzerinde durulması gereken bir başka yönetim zafiyeti olarak değerlendirilebilir. İkinci setin başlarında oyundan çıkan Baladın’ın bir daha oyuna dahil olmaması, kazanılan bir maç için sorgulanmaz. Ancak Voronkova’nın manşette adeta voleyboldan soğuduğu ve sonucunda maçın (belki de şampiyonluğun) kaybedildiği bir durumda Baladın ya da Yaprak Erkek’in neden düşünülmediği akıllarda yer eder.
İlk sette bekleneni veremeyen Yasemin Güveli yerine ikinci sete Beyza Arıcı ile başlamak ise doğru bir karardı. Zira Arıcı, oynadığı bölümde takımın en iyilerinden oldu (%57H, 2B, 1Srv. 7S) ve özellikle kritik anlarda yaptığı olumlu işlerle lokomotif görevi gördü.
İkinci sette her şey güzel giderken 22:16’dan nasıl set kaybetme noktasına gelindiği, artık kaybetme lüksü kalmayan turuncu beyazlıların üzerinde düşünmesi gereken en önemli unsurlardan biri. Zira böylesi rahat kazanılabilecek bir setin kaybedilmesi halinde bu maç 3-0 sarı lacivertliler lehine noktalanacaktı. Neyse ki takımın tüm ümitlerini bağladığı Tijana Boskovic o anlarda hata yapmadı ve takımını adeta ipten aldı. Ancak karar setinde kilitlenen teknik ekip ve Voronkova’nın yanı sıra 2.set haricinde döktüren Melissa Vargas, Sırp yıldızın çabalarını (%51H, 1B, 27S) sonuçsuz bırakmış oldu.
Üçüncü setteki manşet performansı ise şampiyonluğa oynayan bir takımdan ziyade alt yapıda henüz birkaç ay önce kurulup resmi maça çıkmış bir takımı andırıyor.
Dördüncü seti rahat kazanan Ayazağa ekibinin sırrı ise Boskovic’in yıldızlaşıp Voronkova’nın hücumda kendini aşmasıydı. Buna bugünkü maçta takımının en etkili ismi olan Sinead Jack Kısal’ın müthiş azimli oyunu da (%78H, 1B, 8S) eklenince Eczacıbaşı Dynavit maçtaki en rahat bölümü görmüş oldu.
Gerileme olsa da kazanma alışkanlığı ağır basıyor
Geçen maçın kötülerinden olan Arina Fedorovtseva, bugünkü maça da hücumda çok tutuk başladı. İlk iki set Ana Cristina De Souza ve Vargas’a bir tülü ayak uyduramayan Rus milli oyuncu, 3.setten itibaren vites yükseltti ve kendi oyununa geri döndü. Farklı kaybedilen 4.sette takımının en iyisi olan Rus smaçör, servis çizgisinin gerisinden de rakibine sürekli acı çektirdi. Fedorovtseva’nın kendi seviyesinde oynayarak De Souza ve Vargas’ın üzerindeki yükü alması, Fenerbahçe Opet adına bir sonraki maç için umut verici. Ancak orta oyuncuların hiç devreye giremediği (0/5H) 4.sette De Souza’nın da kaybolması, farklı kaybı ortaya çıkaran faktörlerdendi. Sonuna dek sıkıştırdığı rakibine ikinci seti kaptırması ise Rus smaçör ile De Souza ve Vargas’ın da kayıplarda olmasındandı. Ortadan da bir şey üretmeyen bu Fenerbahçe Opet’e karşı 6 sayı öndeyken ucu ucuna kazanmak ise Eczacıbaşı Dynavit’in düşünmesi gereken sorunlardan.
Özetle servisleri biraz düşünce hücum avantajını da kaybedebiliyor sarı lacivertliler. Böyle anlarda özellikle kontratak diye tabir edilen ikinci şans sayılarında Macris Carneiro’nun formda Aslı Kalaç ile hızlı Eda Erdem Dündar’dan kurulu ortayı daha fazla kullanması gerekiyor. Bir iyi bir kötü şeklinde lanse edilebilecek bir grafik sergileyen Dündar’ın geçtiğimiz maçtaki olumlu oyununu mumla arattığını da ayrıca belirtelim.
Üçüncü sette başta De Souza olmak üzere rakibi servislerle boğan sarı lacivertlilerin bunu tüm maça yaydığı takdirde Dünyada yenemeyeceği rakip yok. Ancak her şey her zaman iyi gitmiyor ve yukarıda yazılı kusurlar çabuk ortaya çıkabiliyor. Böyle olunca da çoğu anlarda şov yaptığınız bir maçı kaybetme noktasına gelebiliyorsunuz.
İstediğim gibi yap gerisi dert değil
Üçüncü sette servis kaçıran Carneiro’yu yanına alan Zoran Terzic, Brezilyalı pasöre attığı servisin aşağıdan yukarıya gittiğini, sahaya düşse bile etkili olamayacağını anlatarak bu şekilde servis kaçırmasını istemediğini anlattı. Yere paralel ve fileye yakın gidecek bir servisi kaçırmanın kabul edilebileceğini belirten Sırp çalıştırıcı, her bir oyuncusunun her bir pozisyonda daha iyisini nasıl yapacaklarını anlatarak temel antrenörlük konusunda çok başarılı bir iş yapıyor.Yuvarlak konuşmak kolay, önemli olan, oyuncunun hangi seviyede olduğundan bağımsız bir şekilde hatanın nerede olduğunu ve nasıl düzeltileceğini anlatmak desek, gerekli yerlere gerekli mesajı vermiş oluruz sanırım.
Sonucu değiştirmedi
Erdal Akıncı-Mehmet Topal ikilisinin iki gün öncesine göre daha yüksek tansiyonda oynanan maçtan alınlarının akıyla çıktığı söylenebilir. Bazı pozisyonlarda görüntünün analizinden kaynaklı karar değişiklikleri bazı izleyicileri irrite etmiş de olabilir. Bazı kararlarda düdük sesinin duyulması ile ilgili sıkıntı da bir şekilde aşıldı. Ortada kalan tek hatalı karar ise 3.sette skor 14:21 iken Eda Erdem Dündar’ın aşırtma plasesinde top yere değmişken yerden sonra topa dokunan libero Aybüke Özel’in temasının nizami olduğuna hükmedilmesi idi. Neyse ki bu yanlış karar, sonuca etki etmedi.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem