Nootsara Tomkom, fiziksel sınırlarını her gün test ederek, yeteneğini ve pasörlük becerilerinin yanı sıra zihinsel dayanıklılığını geliştirmek için sınırlarını zorluyor. O, etrafındaki insanlardan ziyade kendisiyle rekabet halinde.
Nootsara, Volleyball World’e verdiği röportajda: “Kariyerimde en büyük etkiye sahip olan tek kişi benim. Her yıl farklı baskıların üstesinden gelmek için kendimle mücadele ve rekabet etmem gerekiyor.”
Bir takımın pasörü, hücumu yönetmeli ve takım için sayı fırsatları yaratmalıdır. Ancak Nootsara, yaratıcılık ve paslarda daha yüksek bir zorluk derecesine sahip olduğu için sıradan bir pasör değil.
“Düşünceleri farklı olduğu için her pasör birbirinden farklıdır. Belki de ben farklıyım çünkü yaratıcı olmayı ve ayarlanması zor paslar atmayı seviyorum. Benim için daha çok zorluk teşkil ediyor çünkü zor bir setin hata riski yüksek, ancak bunu yaptığınızda muhteşem oluyor.”
35 yaşındaki Taylandlı pasör, kariyerinde kendine karşı rekabet etmekten nasıl keyif alacağını öğrendi ve uluslararası voleybolda tanınmış bir figür haline gelerek diğer yıldızlarla da birlikte oynadı.
“Pek çok oyuncuyu seviyorum, ancak oynadıklarım arasında pasörü olmayı en sevdiğim kişi Natalia Pereira. Çok yetenekli bir sporcu ve iyi bir arkadaş.”
İki sezon boyunca Fenerbahçe’de birlikte oynayan Nootsara ve Natalia, 2016-2017 sezonunda Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası’nı kazandı. Kendi milli takımlarıyla bu kez rakip olarak karşılaşmaları da Nootsara için en unutulmaz anlardan biri.
“Benim için en unutulmaz maçlardan biri kesinlikle Japonya’daki 2017 FIVB Voleybol Dünya Grand Prix’sindeydi. Çünkü Tayland, Brezilya’yı üç sette yenerek orada büyük bir üzüntü yarattı.”
Comments are closed.