Genç oyuncu Pelin Aroğuz ile söyleşi

VakıfBank Genç Takımı ve Genç Milli Takım’ın başarılı pasör çaprazı Pelin Aroğuz, Türkiye Gençler Ligi öncesinde Ankara’da resmi siteye özel açıklamalarda bulundu.

VB: Pelin Aroğuz kimdir, bize biraz kendinden bahseder misin?
PA: 1997 İstanbul doğumluyum. VakıfBank altyapısında voleybol hayatıma devam ediyorum. Halen Irmak Lisesi son sınıf öğrencisiyim ve üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Bir kız kardeşim var, o da benim gibi VakıfBank altyapısında voleybol oynuyor. İyi bir voleybolcu olabilmek için çok çalışıyorum.

VB: Voleybola nasıl başladın ve kaç yıldır VakıfBank’tasın?
PA: İlk olarak Bilfen Ataşehir İlkokulu’nda voleybol oynamaya başladım. O dönemki okul takımı antrenörümüz de benim yetenekli olduğumu ve mutlaka bir kulübün altyapısına dahil olarak bu yönde eğitim almamı söyledi. Ben de 9 yaşında VakıfBank’a geldim ve altyapıda eğitim almaya başladım. Bu VakıfBank’taki 8. sezonum. Hemen her yaş kategorisinde oynadıktan sonra bu sezon A Takımla antrenman ve maçlara çıkmaya başladım. Şu anda Genç Takım’la birlikte Türkiye Gençler Ligi maçlarımız için Ankara’dayım.

VB: VakıfBank ile kazandığın başarılar nelerdir?
PA: Yıldızlarda 1, Gençlerde de 2 Türkiye ve 1 PAV Ligi şampiyonluğum bulunuyor. Aslında bir başka PAV Ligi şampiyonluğunda da kadrodaydım, ancak o dönem yaşım küçük olduğu için turnuvada aktif olarak forma giyememiştim.

VB: Milli Takımlar’da ne kadar süredir yer alıyorsun?
PA: İlk olarak 14 yaşımda milli takıma seçildim ve Dünya Çocuk Oyunları’nda mücadele eden Küçük Milli Takım kadrosunda yer aldım. Ardından Yıldızlar ve Gençler kategorilerinde forma giydim. Milli Takım formasıyla 2 kez Avrupa Üçüncülüğü yaşadım ve bu turnuvalarda iki kez “En İyi Smaçör” seçildim.

VB: Peki Pelin Aroğuz’un idolü kimdir?
PA: Solak bir pasör çaprazı olarak küçük yaşlarımdan itibaren Neslihan Demir’i kendime örnek alıyorum. O, voleybol dendiğinde akla gelen birkaç isimden biri ve pozisyonum gereği de benim için ulaşmaya çalıştığım noktada duruyor. Sheilla Castro da dünyanın en önemli oyuncularından birisi ve onu da antrenman ve maçlarda gözlemleyerek bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.

VB: Peki A takım ile maçlara ve antremanlara çıktığında neler hissediyorsun?
PA: A Takım ile maçlara ve antrenmanlara çıktığımda tabi ki çok heyecanlanıyorum. Ancak A Takım’daki ablalarım bana her zaman çok yardımcı oluyorlar. Zaten birkaç antrenman sonrasında ben de onlara alışıp az da olsa rahatladım. Dünyanın en iyi oyuncularıyla birlikte aynı ortamda bulunmak benim için çok önemli bir tecrübe oluyor. İleride bu dönemki tecrübelerimin çok faydasını göreceğime inanıyorum.

VB: Peki antrenörlerinle diyaloğun nasıl? Bu alt yapı antrenörleri olabilir ya da A takım antrenörleri olabilir.
PA: Her antrenörümden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Şu anda genç oyuncu olarak öğreneceğim çok fazla şey var. Ancak yaşım ilerlese de öğrenmeye devam edeceğim. Gerek kulüpte gerekse milli takımlarda çok iyi antrenörlerle çalışma imkanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum. A Takım Başantrenörümüz Giovanni Guidetti’nin de dünyanın en iyi antrenörlerinden biri olduğu için ondan öğrenebileceğim çok şey olduğunu biliyorum. O yüzden her zaman Giovanni’nin peşinden ve yolundan gitmeye hazırım.

VB: Son olarak gelecek hedeflerin nedir?
PA: Öncelikle A Milli Takım benim için çok büyük bir hedef, çocukluk hayalim. Türkiye formasıyla Olimpiyat Oyunları’nda yer almak ise benim en büyük rüyam. VakıfBank çok iyi bir takım ve kulüpler bazında daha üst bir seviye olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle ileride VakıfBank kadrosunda sürekli olarak oynamayı çok istiyorum. Hedefim yetiştiğim takımda uzun yıllar forma giymek ve şampiyonluklarda pay sahibi olabilmek.


Haberi Paylaş

Comments are closed.