Sevgili voleybol severler,
Bildiğiniz üzere 2011 Grand Prix Avrupa kıtası eleme turnuvası, 17-22 Eylül 2010 tarihleri arasında İtalya’nın Cagliari kentinde oynandı. Milli takımımız, bu turnuvada dördüncü sırayı elde etti ve önümüzdeki sene oynanacak olan finallere gitme şansını kaybetti. Bu sonuç, iki handikapı beraberinde getiriyor.
1) Dünya sıralaması belirlenirken alınan puanların önemli bir yer tuttuğu turnuvaya iştirak edemeyerek sıralamada yükselme şansımızı azalttık.
2) Düzenlenecek turnuvada 2012 Londra Olimpiyatlarına doğrudan katılma şansını elde edecek bir sonuç alma imkanı kalmadı.
Ancak yazımızın konusu ya da içeriği bunlarla doğrudan alakalı değil. Başladığından beri turnuva sonucunda kaç takımın finallere katılma hakkını elde edeceği tartışılıyor. Kimi voleybol severlere göre ilk iki, kimilerine göre ise ilk üç takım gidecekti finallere. Tartışma o kadar uzadı ki, bu konuda aydınlatıcı bir yazı yazma ihtiyacını hissettim kafası karışık voleybol severler adına.
Finallere gidecek takımlar
Geçtiğimiz Ağustos ayında tamamlanan son Dünya Grand Prix finallerine Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarından dörder takım katıldı. Bunun sonucunda turnuva, 12 takım ile oynandı. Bu turnuva esnasında (28 Ağustos 2010) toplanan FIVB Grand Prix Komitesi, önümüzdeki yıldan itibaren katılımcı sayısının 16’ya çıkarılması konusunda prensip anlaşmasına vardı. Bu uygulamanın hayata geçmesi durumunda da 6 takımla oynanan final turnuvasının 8 takımla oynanması kararına varıldı. Bu durumda katılımcı takımlar,
– Avrupa kıtasından 5 takım
– Orta ve Kuzey Amerika kıtasından 3 takım,
– Güney Amerika kıtasından 2 takım ve Brezilya olmak üzere 3 takım,
– Asya kıtasından 4 takım
– Asya kıta elemesinde 5. olan takım ile Afrika temsilcisi takımın oynaacağı maçın galibi
şeklinde olacaktı. Bu tavsiye kararının uygulamaya konulabilmesi için FIVB Yönetim Kurulunun onayı gerekiyordu. 07 Eylül 2010 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da toplanan Yönetim Kurulu, kararı onayladı. Doğal olarak bu toplantıya katılan kıta temsilcileri ve ülke federasyonları, kararı önceden öğrenmiş oldu. Ancak bu karar, FIVB resmi web sitesinde hala yayımlanmadı. Bu yüzden de turnuvanın son gününe kadar ilk iki takımın finalere gideceği konuşuluyordu.
Karar ne zaman değişti?
Turnuvanın başlamasına bir gün kala, (16 Eylül 2010) gerek CEV’in gerekse FIVB’nin yayımladığı haberde ilk iki takımın finallere gideceği belirtiliyordu. Bu noktada kısa bir bilgi verelim. FIVB, kıta federasyonlarının kendi bölgelerindeki haberleri onların resmi sitelerinden alıp aynen yayımlıyor. Turnuvanın dördüncü günü akşamı CEV’in sitesinde yayımlanan haberde ise, FIVB’nin kabul ettiği karar gereği önümüzdeki sene fnallere, Avrupa ktasından 3 takımın gideceği yazıyordu. Detayı bulunmayan 2 satırlık haberde herhangi bir kesinlik kararı da bildirilmemişti. Resmiyete bürünmemiş kararın müjdesi veriliyordu. Yani turnuvanın başında ayrı, sonunda ayrı bir karar bildirimi söz konusu idi. Turnuva bittiğinde yayımlanan habere göre ilk üç sırayı paylaşan Almanya, Rusya ve İtalya gidecek önümüzdeki sene finallere. Ancak bu haber dahi FIVB’nin resmi sitesinde CEV’den alıntı olarak duruyor.
Peki şimdi ne olacak?
Karar verildiğine göre finaller 16 takımla oynanırken Avrupa kıtasını 5 takım temsil edecek. Ancak karar hala resmi olarak ilan edilmedi. Buna rağmen geri dönüş mümkün değil, zira macun tüpten çıktı artık, yerine koymak imkansız.
Sonuç
Türkiye finallere gidemeyeceğinden bu konuyu uzatmanın anlamı yok. Bilinmesi gereken, ne kimilerinin bahsettiği gibi 3 takım kararı çok önceden alındı, ne de 2 takım kararı halen geçerli. Ortada bir durum söz konusu anlayacağınız. FIVB kararı resmi sitesinde yayımladığında her şey netliğe kavuşmuş olacak. Bize de bu takımları televizyondan izlemek kalacak.
Kayhan KÖSEM
Comments are closed.