Bir Dünya Şampiyonası daha geldi ve geçti. Şampiyonayı benimde 3 favori takımımdan biri olan, turnuva başladıktan sonra ise en büyük favorim Rusya kazandı. Son maça kadar çok güzel bir takım oyunu sergilediler. Finalde Koshelova sıkışınca ortaya Gamova çıktı ve Dünya’nın en iyisi olduğunu birkez daha kanıtladı. Brezilya yarı finalde çok zorlansa da finale kaldı ve 2. oldu. Pasörlerinin kötü oynaması bence finali kaybettirdi, az daha yarı finali de kaybettiriyordu.
Şampiyonanın 3.sü Japonya için ise söylenecek çok sey var ve bunlardan bizim bayan voleybolu olarak örnek almamız gereken birçok şey olduğuna inanıyorum. Oyunu biran bile bırakmayan, inanılmaz zeki, defansta ve dublajda yere topu düşürmeyen, voleybol topunu sadece sahaya vurarak değil karşı takımın oyuncularının zaaflarını kullanarak sayıya dönüştüren boyu küçük aklı çok büyük bu oyuncular bu sonucu bence hakettiler. Nerdeyse yarı finalde Brezilya’yı yenip finale bile kalıyorlardı. Bu maç bence şampiyonanın gerçekten voleybol budur detirten maçıydı. Açıkcası her voleybolcunun Japonya-Brezilya yarı final maçının tekrarını seyretmesi gerektiğini düşünüyorum.
Amerika Küba’nın yardımıyla yarı finale kaldı fakat 4. oldu. İtalya grupta beklenmedik Çek Cumhuriyeti ve son maçta Küba mağlubiyetleri ile final dörlüsüne kalma başarısını gösteremedi. İtalya’nın bu sonucu almasındaki en büyük etken en iyi oyuncuları olan Simona Gioli’nin ayrıca smaçörleri Del Core ve Ortolani’nin beklenen performanslarının çok altında kalmasıydı. İtalya 5-8 maçları sonunda Türkiye’yi yenerek 5. olabildi.
Gelelim Dünya 6.sı olan Bayan Voleybol Milli Takımımıza. Öncelikle bazı oyuncular ve antrenörümüzle ilgili bişeyler söylemek istiyorum. Naz artık Türk bayan voleybolunun uzun yıllar lider pasörü. Maç oynayarak çok daha iyi olacak. Eda’nın performansını açıkçası beğenmedim. Eda’nın dünyanın en iyi orta oyuncularından biri olduğuna inanıyorum. Eda’dan daha iyi hücum ve asli görevi olan bloğu çok daha iyi yüzdeyle yapmasını bekliyorum. Bahar bence turnuvayı altenatifsiz olarak iyi oynadı. Daha iyi olabilir mi? Işık fazlasıyla var. Gözde manşeti çok daha iyi yüzdeyle alırsa değişik hücum stiliyle milli takımın ilk 6’sında çok faydalı olacağını düşünüyorum. Neriman’ın yeri bana göre pasör çaprazı. Ondan stabil manset alan 4 numara oyuncusu çıkarmaya çalışmak hata. Gökçen için söylenecek birşey bulamıyorum. Tribünde oturacaksa neden götürüldü? Seda aslında pasör çaprazı. Neslihan’ın olmadığı 2008 World Grand Prix’de pasör çaprazı olarak Best Scorer olduğunu unutmamak lazım. Fakat Neslihan varken milli takımın onu iyi manşet alan 4 numara oyuncusu haline getirmesi zorunlu. Neslihan’ı best scorer ödülünden dolayı kutluyorum. Fakat smaç servis atmaktan vazgeçmesi taraftarıyım. Bu sene Türkiye liginde tenis servisinin ne kadar etkili olduğunu ve daha yüzdeli attığını hepimiz seyrettik. Neslihan 156 servis atmış, 19 ace karşılık 43 tane hata var bu kabul edilemeyecek bir oran. Daha stabil maşet alıp daha iyi yüzdeyle hücum yapacak smaçörleri yanına koyabilirsek belki best scorer olmaz ama çok daha iyi yüzdeyle hucüm yapacağına eminim.
Antrenörümüz Mehmet Bedestenlioğlu’nu canı gönülden tebrik ediyorum. Türk antrenörünün bu platformda olabileceğini tekrar gösterdi. Hata yapmadı dersek biz hata yaparız fakat hatalardan ders çıkaran ve hep ileriye bakan bir antrenörümüz olduğuna inanıyorum.
Dünya 6.lığı 2003’deki Avrupa 2.liğinden sonra en iyi derecedir. 2003 Avrupa Şampiyonası’yla başlayan çıkışımız yine 2003 Dünya Kupası, 2005 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Şampiyonası ile devam etmişti. Daha sonra iki oyuncumuzun özel nedenlerden dolayı milli takıma ara vermeleri sonunda başlayan düşüş Neslihan’ın geri dönmesi birkaç yeni oyuncunun katılması ile 2009 Avrupa Şampiyonası’ndan itibaren yeniden yükselişe geçmiş görünüyor. Fakat ben Dünya 6.lığının şanslı bir derece olduğunu düşünüyorum. Bazıları çıkıp Japonya ve Kore’yi yenseydik final dörtlüsünün içinde olabilirdik diyebilir ve haklılar. Ama yenemedik. Neden yenemedik? Asya voleybolunda bu 2 ülke bize hep ters gelmiştir. Onlara karşı onlar gibi oynamayı beceremezsek, kötü oynamazlarsa ya da Neslihan’ın yanına yüzdeli oynayacak smaçörler koyamazsak bu ülkelere karşı üstünlük sağlamamız zor gözüküyor. Ayrıca şanslı bulduğum 6.lık için gelin başka açılardan da bakalım. 3-2 kazandığımız Dominik Cumhuriyeti ve Kanada maçlarını kaybettiğimizi düşünün. Sonuç; klasman dışı kalmıştık. 3-1 kaybetiğimiz Polonya maçını 9 sayıdan fazla farkla kaybettiğinizi düşünün. Sonuç; 9-12 maçları oynamıştık. Ayrıca Polonya’nın klasman dışı kalmamak için galibiyeti yeterli görmesi de şans. Ben sporda şansın da olduğuna inananlardanım. Şans hep Milli takımlarımızın yanında olsun.
Comments are closed.