Kadınlar kazanıyor erkekler bakıyor

Son iki haftada kadın sporuyla seviniyoruz ve heyecanlanıyoruz. Avrupa’nın zirvesine oynuyor Türk takımları. Kah kupayı kazanıyor kah final oynuyor. Milli takımlar desen Olimpiyatlar’ın eşiğinde. Bireysel sporcular dünya ve Avrupa şampiyonalarında madalya peşinde. İşte Türkiye’nin sporda lokomotifi haline gelen kadın sporunun başarı sırları.

AFERİN KIZLAR

* Basketbol Milli Takımı Avrupa ikincisi
* Voleybol Milli Takım Avrupa üçüncüsü
* Fenerbahçe Universal voleybolda Avrupa şampiyonu
* Fenerbahçe basketbol takımı Avrupa’da
* Galatasaray voleybol takımı Avrupa’da finalist
* Basketbol ve voleybol milli takımları Olimpiyatlar’ın eşiğinde
* Boksta Gülsüm Tatar ve Şemsi Yaralı Avrupa şampiyonu
* Atletizmde Aslı Çakır Alptekin dünya üçüncüsü
* Londra 2012 Olimpiyatları’nı garantileyen 51 sporcunun 25’i kadın

HARCANAN PARA ERKEKLERİN ONDA BİRİ
 
* Erkek sporuna yılda bir milyar dolar harcanıyor. Sonuç sıfır. Kadınlara harcanan para bunun onda biri. Her sezon kupa geliyor.
 
* Türkiye’deki 1 milyon 980 bin lisanslı sporcunun sadece 560 bini kadın.

* Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda erkekler çeyrek finale bile kalamazken kadın takımı Rusya ile final oynadı.
 
* Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda erkekler birinci turda elenirken, kadınlar üçüncü oldu.
 
* Bu yaz hem basketbol hem voleybol milli takımları Türkiye’de olimpiyat elemesi oynayacaklar.

* Takım sporlarında Türkiye’ye Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu geçen sezon Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom getirdi. Bu başarıyı Fenerbahçe bu sezon tekrar etti.
 
* Fenerbahçe Basketbol Takımı 16 maç yenilgisiz.
 
* Takım sporlarında Türk takımları Avrupa’da 23 kez final oynadı. Bunların 16’sı kadın takımıydı.
 
* Voleybolda 1967’den bu yana erkek takımları 14 kez yarı finale oynarken, kadınlarda bu sayı 29.
 
Fenerbahçe Universal Voleybol takımı, Fenerbahçe Basketbol takımı, Galatasaray Voleybol takımı, Muratpaşa Belediyesi Hentbol Takımı, Aslı Çakır Alptekin, Göksu Üçtaş, Çağla Dönertaş… Bu takım ve sporcu listesi uzayıp gidiyor. Ortak yönleri mi? Hepsi son birkaç haftadır başarılarıyla Türk sporunda sevinç yaşattılar ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bir de şu var: Hepsi kadın! Erkeklerin başta futbol olmak üzere çuvalladığı, bırakın finali tur geçmekte zorlandığı, üstüne üstlük bir de saha dışı sorunlarla boğuştuğu bir dönemde kadın sporu tarihteki en iyi dönemini yaşıyor.

Bakın şu son iki haftaya… Voleybolda Fenerbahçe Universal Şampiyonlar Ligi’ni kazanırken Galatasaray Challenge Cup’ta finalde. Basketbol Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe ve Galatasaray İstanbul’daki sekizli finalde şampiyonluğu zorladı. Eurocup’ta KASKİ finalin ikinci maçında farklı yenilince kupayı Rus rakibine bıraktı.
 
Aslında bu iki haftalık süreç bile Türk sporunun son birkaç yılını özetliyor. Erkek sporu başta futbol olmak üzere yılda 1 milyara dolara yakın yatırım çekiyor ama milli takımıyla kulübüyle uluslararası alanda genelde başarısız.

Bakın futbola… Bir Türk takımı Avrupa’da çeyrek final oynayalı dört sezon geçti aradan. Ya milli takım? Son iki büyük şampiyonada yoklar, bundan sonrakine katılım da şüpheli. Basketbolda bu sezon Avrupa Ligi’ndeki üç takımın toplam bütçesi 60 milyon doları aşıyordu, biri bile çeyrek finale kalamadı. Son 10 yılda takım sporlarında iki istisna var erkeklerde: 2010’da basketboldaki dünya ikinciliği ve Arkasspor’un voleybolda final oynaması.
 
Buna karşılık kadınlar hep daha başarılı. Vakıfbank Güneş Sigorta üç kupa birden kazandı voleybolda. Galatasaray, 2009’da basketbolda kupa kazanan ilk kadın takımı oldu. Hatta geçen sezon önce bir hentbol takımı Muratpaşa Belediyesi de Avrupa’da final oynadı.
 
Sadece kulüplerle sınırlı değil bu başarılar. Geçen yıl Basketbol Milli Takımı Karadağ ve Fransa’yı yenerek Avrupa Şampiyonası’nda finale kadar çıktı. Keza voleybolcular Sırbistan’da ev sahibine yarı finalde yenilip Avrupa üçüncüsü oldular. Adeta bir yıl önceki dünya altıncılığının teyidiydi bu. Her iki takım da haziran ve temmuz aylarında Türkiye’deki elemeleri geçerse Olimpiyatlar’a gidecek. Böylece tam 60 yıl sonra Türkiye takım sporlarında Olimpiyatlar’a katılma hakkı elde edecek.
 
Bunlar takım sporlarıydı. Ama bireysel sporlarda da kadınlar daha sağlam geliyor artık. Türkiye ilk 100 yılında Olimpiyatlar’a sadece 32 kadın sporcu gönderebilmişti. Son 10 yılda erkeklerle denge biraz olsun sağlandı. 2012 Londra Olimpiyatları’na katılması kesinleşen 51 sporcunun 25’i kadın. Örneğin Göksu Üçtaş, Olimpiyatlar’a katılan ilk Türk jimnastikçi olmayı garantiledi. Çağla Dönertaş da yine ilk kadın yelkenci oldu bu başarıyı yakalayan. Bazı spor dallarında bu sayı artabilir. Hele takım sporlarında katılım sağlanırsa kadın sporcu sayısı erkekleri ilk kez geçebilir.
 
KADINLARIN BAŞARISINDA BEŞ ANA SEBEP
 
* Federasyonların ısrarlı yatırımı: Özellikle voleybol ve basketbol federasyonu kadın milli takımlarında uzun vadeli planlama yapıyor. Bu sayede 15 yıl önce adı bile anılmayan Basketbol Milli Takımı Avrupa ikinciliğine kadar yükseldi. Voleybol Milli Takımı ise 10 yıldır üst seviyede. Avrupa ve dünya şampiyonalarının gediklisi. Şimdi de arkadan dünya şampiyonu yıldız kızlar geliyor.

* Futbolsuzluk: Türkiye’de kadın futbolu henüz emekleme döneminde. Milli Takım yeni, oyuncular amatör. Dolayısıyla erkeklerde yatırımın kaymağını alan futbol olmayınca kadın sporunda para doğrudan basketbol ve voleybola gidiyor. Ayrıca, futbol olmayınca en yetenekli kızlar voleybol ve basketbola yöneliyor.
 
* Sponsorlar: Eczacıbaşı yaklaşık 40 yıldır kadın voleybolunun motor gücü. Her şeyden vazgeçtiler ama voleybolu desteklemekten vazgeçmediler. Keza Vakıfbank 20 yıldır ısrarlar yatırım yapıyor kadın voleyboluna. Ya son yıllardaki hastane rekabetine ne demeli? Önce Acıbadem, sonra da Universal grupları voleybola el attı.

* Fenerbahçe: 15 yıl önce bir futboldan başka kelime bilmeyen bir kulüp 2010’larda Avrupa’nın en iddialı çoklu sporlarından biri haline geldi. Basketbolda Avrupa’yı hedef seçtiler. Dört yıl çeyrek finalde elendiler. Bu yıl XX’teler. Voleybolda iki yıl Avrupa şampiyonluğunun eşiğinden döndüler, bu sezon kupayı kaptılar.
 
* Çok iyi yabancılar: Özellikle voleybol ve basketbolda dünyanın en iyi yabancılarını Türkiye’ye getiriyor kulüpler. Tabii bunun için kesenin ağzı da açılıyor, çok yüksek ücretler veriliyor bu oyunculara. Bu sezon ABD Milli Takımı’nın nüvesini oluşturan basketbolcular Türkiye Ligi’nde kapışıyor. Keza voleybolun yıldız isimleri İtalya kadar Türkiye Ligi’ni de yeğliyor.
 
Olimpik sporlarda madalya artıyor
 
HAVAS SPORT ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ GREG QUANTİN
 
Olimpik sporlarda Türk kadınlarının kazandığı madalya sayısı 2006’dan 2011’e ciddi şekilde arttı, üçten 13’e çıktı. Ancak bu toplam içinde altın madalya sayısı az olduğu için bizim her yıl yaptığımız ülkeler sıralamasındaki yeri çok ilerlemiyor. 42’incilikle 54’üncülük arasında değişiyor. Bunda Türk kadınlarının dünya şampiyonalarında sadece beş-altı dalda madalya kazanması da rol oynuyor. Daha fazla sayıda olimpik dalda madalya kazanırlarsa Türkiye’nin sıralamadaki yeri de olumlu yönde değişir.
 
GENÇLER DE GELİYOR
 
Henüz ikinci planda görünen spor dallarına da dikkat: Teniste İpek Soylu (15) dünya gençler sıralamasında 75’inciliğe kadar yükseldi. Keza yüzmede Hazal Sarıkaya (15) yaşıtları arasında Avrupa’daki en iyilerden biri.

3 SORU İŞARETİ
 
* Kadınlar başarılı ama sporun yönetiminde çok az paya sahipler. Niye yönetici ve antrenör olarak daha fazla varlık göstemeleri için ne lazım?
 
* Türkiye’deki yabancı sayısının çokluğu başta basketbol olmak üzere acaba Türk gençlerinin önünü keser mi?
 
* Lig maçlarında seyirci azlığı ve medyadaki görünürlüğün düşük olması sponsorları küstürür mü?

Hürriyet Pazar/Alp Ulagay

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.