Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, Avrupa kupalarına katılacak takımların statüsü ile Yıldız Milli Takımlarımız hakkında değerlendirmede bulundu.
Günlerdir sitemize gelen maillerde Avrupa Kupaları’na hangi takımlar katılacak sorusunu en yetkili isime Federasyon Başkanı Erol Ünal Karabıyık’a sorduk.
Karabıyık aynı zamanda Yıldız Erkek Milli takımımızın kazandığı 8.’liği ve Yıldız Kız Milli Takımımızdan beklendilerini de sitemize değerlendirdi;
İşte Erol Ünal Karabıyık ile yaptığımız mini röportaj
Erkekler Ligi sona erdi bayanlar ligi bitmek üzere hangi takımımız hangi kupada mücadele edecek?
Bildiğiniz gibi bu yıl Ocak ayında ülkemizin Erkekler Avrupa Kupaları’ndaki kontenjanı artırıldı ve katılım hakkımız dört takımdan beş takıma çıkarıldı. Bu şu demek; tıpkı Bayanlar Avrupa Kupaları’nda olduğu gibi bundan böyle Erkekler Avrupa Kupaları’nda da Şampiyonlar Ligi’nde en az 2, Cev Kupası’nda en fazla 2 ve Challenge Kupası’nda da en az 1 takımla mücadele edeceğiz. Tabii bir diğer önemli kupa da, her ne kadar Avrupa Kupası olmasa da Balkan Kupası. Sırbistan’ın, Bulgaristan’ın ve Slovenya’nın Dünya voleybolundaki yerleri düşünülecek olursa Balkan Kupası’nın da oldukça prestijli bir kupa olduğu görülür. Dahası, Balkan Kupası’na katılıp şampiyon olan takıma Challenge Kupası’nda ilave bir kontenjan tanınıyor. Kulüplerimizin son yıllardaki uluslararası performansına bakıldığında, her katılımın tarihi değer taşıdığı ortaya çıkıyor.
Avrupa Kupalarına katılım statüsüne gelince… Erkekler ve Bayanlar olmak üzere her iki kategoride de Lig şampiyonluğu yolunda play-off finali oynayan iki takımımız, belli ki Şampiyonlar Ligi’nin yolcuları olacak. Türkiye Kupası’ndan CEV Kupası’na bir takımımız gidecek. Gerisi, ligdeki sıralamaya dayalı olarak CEV Kupası ve Challenge Kupası katılımcıları olarak olarak Avrupa Voleybol Konfederasyonu’na bildirilecek.
-Yıldız Erkek takımımızın elde ettiği 8.’liği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önce de ifade etmiştim; Alt yapı çalışmalarının yalnız skor odaklı olarak değerlendirilmemesi gerekir. Yıldız Erkek Milli Takımımız’ın ilk 6 derece içinde bir sonuçla, başladığı 1989’dan bu yana hiç katılamadığımız Dünya Şampiyonası’na katımasını istiyordum; olmadı. Avrupa dördüncüsü Yunanistan’ı 3-0, Almanya’yı 3-1’le geçtik ve grubumuzdaki Bulgaristan maçını 3-2 kaybettik. Klasman Grubu’nda da hem İspanya’ya hem de Belçika’ya yine 3-2’lik sonuçlarla yenildik. Avrupa Şampiyonu Sırbistan’a karşı son derecede denk bir mücadele sergileyip 3-1 yenildiğimiz maça kadar da ilk dörde kalma şansımız Sırbistan’la eşit, Yunanistan’dan fazlaydı. Olmayınca olmuyor.
’’Harcanan emek, zaman, para boşa gitti.” diyenler olduğunu biliyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki harcananlar asla boşa gitmedi; tamamını kendi çocuklarımıza harcadık ve hiç şüphesiz onlar Türk voleybolunun geleceğinde önemli yerlerde olacaklar. Bizim 1,5 yıldır sürdürdüğümüz projeyi ya da benzer projeleri, bu şampiyonaya katılıp bizim arkamızda kalan Almanya, hiç katılamayan İtalya, Hollanda ya da final oynayan Fransa gibi ülkeler daha uzun süreli olarak uyguluyorlar. Eleştirenlerin 55. sırada yer aldığımız bu kategoride bizim çok önümüzdeki bazı ülkelerin katılamadığı, 12. Sıradaki Polonya ve 30. Sıradaki Almanya’nın bir üst tura dahi çıkamadığı bu şampiyonada, ev sahibi olarak çocuklarımızın sırtındaki beklenti yükünün ağırlığını düşünmelerini, bizi kritik etmek adına Avrupa’nın bugünkü ve gelecekteki en büyük yıldızlarıyla kıyasıya, kıran kırana ve göze göz mücadele eden çocuklarımızı incitmemelerini diliyorum. Bu, sonuç açısından değerlendirmemdir.
Bir de ortaya konan oyun kalitesi var. Yıldız Erkek Milli Takımımız gayet kişilikli, azimli ve yenildiği tüm maçlarda denk mücadeleler koydu ortaya. Turnuva başlarkenki durumu düşünün; grubumuzdaki takımların hepsi dünya sıralamasında bizim önümüzdeydi. Oynadığımız yedi maçın ikisini kazanırken 3 maçı 3-2 kaybettiğimizi, yenildiğimiz tüm maçların birkaç basit hatayla kaybedildiğini, turnuvanın en çok blok sayısı kazanan takımı olduğumuzu da hatırlayalım. İlk 6 derece içinde bir pozisyon beklememiz yanlıştı diyebilir miyiz? Biz, büyükler olarak üzüldük elbette ama çocuklarımızın döktüğü göz yaşına daha çok üzüldük.
-Yıldız Kız takımımızdan beklentiniz nedir?
Kızlarımızın Avrupa ve Dünya Şampiyonası geçmişine bakınca onlardan biraz daha iddialı bir hedef beklememiz gerektiğini düşünüyorum; ilk dört, hatta final gibi. Biz de iyi çalıştık, iyi hazırlandık, sistemli ve sürekliliği olan antrenmanlar yapıp kızlarımıza 2. Lig’de tecrübe kazandırdık, ancak biz çalışırken elbette rakiplerimiz boş durmadılar. Bizdeki sistemin aynısı yıllardır birçok Avrupa ülkesinde uygulanıyor -ki bunların başında İtalya, Belçika ve Polonya geliyor. Yani rakiplerimiz hem güçlü, hem de denk. Ama Bayan voleybolunda bizim de büyük bir ismimiz, art arda bir Dünya ikinciliğimiz, bir de Dünya dördüncülüğümüz var. Kısacası, beklentimiz yüksek. Aynı hava eminim kızlarımızda da var ve bu yükün onları gerginliğe itmesinden endişe ediyorum. Umarım yetenek, oyun bilgisi ve tecrübeleri rakiplerine üstün gelir ve streslerini yenmeyi başarır ve 2009’da elde elde ettiğimiz bu kategorindeki en iyi derecemiz olan Avrupa 5.’liğinin üzerine çıkarlar.
Comments are closed.