VakıfBank Spor Kulübü’nün sosyal medya hesaplarından yayınlanan ‘This&That’ serisinin ikinci konuğu Gabriela Braga Guimaraes oldu.
Ünlü olmanın en güzel yanının çocuklara yardım etmek olduğunu ifade eden Gabi, ”Kızlara ilham kaynağı olduğum için çok mutluyum. Sanırım ünlü olmanın en güzel yanı; Brezilya ve diğer ülkelerdeki çocuklara yardım edebilmek. Her zaman sosyal medya üzerinden onlarla iletişimde kalmaya çalışıyorum. Edindiğim tecrübeleri, zor durumlarda nasıl pes etmediğimi ve hayallerimin peşini bırakmadığımı onlara göstermek istiyorum” dedi.
Müzesinde üç FIVB Kulüpler Dünya Kulüpler Şampiyonası ve dört CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kupası bulunan VakıfBank Spor Kulübü, resmi sosyal medya hesaplarından yayınladığı ‘This&That’ serisinin ikinci konuğu Gabriela Braga Guimares oldu.
İşte VakıfBank’ın Brezilyalı smaçörü Gabi’nin bilinmeyen yönleri:
– Eline ilk voleybol topunu ne zaman aldın?
Arkadaşlarım okuldan sonra voleybol oynardı. Okulda voleybol oynamayan tek kişi bendim. Voleybol yüzünden arkadaşlarımı göremiyordum ve ‘Sanırım ben de başlamalıyım’ diye düşündüm. Başta voleybolu hiç sevmemiştim. Profesyonel voleybol oyuncusu olmayı hiç planlamamıştım. Arkadaşlarım sayesinde voleybola başladım ve başladıktan sonra hayatım boyunca yapmak istediğim sporun bu olduğunu gördüm.
– VakıfBank’ta unutamadığın bir maç anı?
Sanırım tek bir maç değil. Şampiyonlar Ligi’nde oynamak benim için çok özeldi. Şampiyonlar Ligi’nde oynadığım her maç benim için unutulmazdı.
KÖTÜ OYNADIĞIM MAÇTAKİ AYAKKABILARIMI GİYMİYORUM
– Maç öncesi ritüellerin var mı?
Aslında yok ama komik bir huyum var. Bir ayakkabı ile bir maçta kötü oynadıysam; o ayakkabıyı sevsem bile birkaç maç giymiyorum. Aynı şekilde iyi oynadığım bir maçta giydiğim ayakkabıyı da giymeye devam ediyorum.
– Maçlardan önce dinlediğin üç şarkı?
Magnet… Çok güzel bir şarkı ve neredeyse her maçtan önce defalarca dinliyorum. Maçlardan önce müzik dinlemeyi seviyorum.
– İşin gereği dünyayı geziyorsun. En çok hangi şehri beğendin?
Tokyo… Çünkü Asya ve Japonya’yı çok merak ediyordum. Japonya’nın kültürü çok farklı. İnsanları çok cana yakınlar. Eğer bir şey yapmaları gerekiyorsa, en doğru şekilde yapıyorlar. Tokyo’yu görmek çok güzeldi.
VAKIFBANK ÜÇ KELİMEDE; SIKI ÇALIŞMA, AİLE VE TUTKU
– Şampiyon olmak için gereken üç şey?
Odaklanmak, Pozitif olmak, Kararlılık.
– Üç kelime ile VakıfBank?
Sıkı çalışma, Aile, Tutku.
– Bir kelime ile Gabi?
Mutlu… Gerçekten mutlu bir insanım. Her zaman pozitif olmaya çalışırım. Hep gülümserim.
BENİ İZLEMEK İÇİN JAPONYA’DAN BREZİLYA’YA GELDİ
– Ünlü olmanın iyi ve kötü yanları?
Sanırım en güzel yanı; Brezilya ve diğer ülkelerdeki çocuklara yardım edebilmek. Aynı zaman kızlara ilham olabilmek. Her zaman sosyal medya üzerinden onlarla iletişimde kalmaya çalışıyorum. Edindiğim tecrübeleri, zor durumlarda nasıl pes etmediğimi ve hayallerimin peşini bırakmadığımı onlara göstermek istiyorum. Kötü yanı ise insanlar bazen her şeyi bilmek isteyebiliyor. Yapmadığım şeyler hakkında yaptığım söylenebiliyor.
Voleybol oyuncusuyum ve hayatımla ilgili bazı şeyleri paylaşmak güzel ama her şeyi değil.
– Bir hayranının senin için yaptığı en çılgın şey?
Japonya’da çok büyük bir hayranım var. Bir keresinde beni izlemek için Brezilya’ya geldi. Ne kadar uzak düşünün. Yalnızca beni izlemek için neredeyse tüm dünyayı aştı. Aynı zaman benim için bu büyük bir sorumluluk. Kendimi önemli hissettirdi. Kim beni izleyebilmek için tüm dünyayı aşar? Farklı bir histi.
– Hangi dünya yıldızıyla yan yana fotoğraf çektirmek isterdin?
Jessie J… Ona bayılıyorum. Bir konserine gitmek istiyorum ama hiç fırsatım olmadı. Umarım bir gün birlikte selfie çekilebiliriz.
– Bir günlüğüne birinin yerine geçme şansın olsa, kimin yerine geçerdin?
Sanırım Roger Federer’in yerine geçmek isterdim. Öyle büyük bir profesyonel tenis oyuncusu olmak nasıl bir his görmek isterdim.
– Henüz yapmadığın ve denemek istediğin ilk şey nedir?
Bir uçaktan paraşütle atlamak istiyorum.
Comments are closed.