Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım imzasıyla 1. Lig takımlarını, voleybola katkı sağlayacak bir birlik yaratmak mesajıyla bir araya getirmeyi amaçladığı toplantı geçtiğimiz günlerde yapıldı.
Aroma bayanlar ve erkekler liglerinde yer alan 24 kulüp temsilcisine üslube uygun olmayan bir yazı göndererek toplantıya katılımı sağlamayı amaçlayan Aziz Yıldırım, beklediği ilgiyi ne yazık ki göremedi. 24 kulüpten sadece sekizinin bu toplantıya katılması sanırım sayın Yıldırım’a bu oluşum için iyi bir mesaj olmuştur.
Futbolda son yıllardaki başarısızlığını bu tür oluşumlarla gidermeye çalışan Aziz Yıldırım’ın iyi niyet içerisinde olduğunu düşünmek mümkün değil. Toplantıda katılımcıları rahatsız eden üslupler kullanan ve mevcut federasyonu hedef alan tavrı Yıldırım’ın kulüpleri kendi himayesi altına alma düşüncesinin açık göstergesidir. Toplantıda voleybolun menfaatine olan konular açılmak şöyle dursun, federasyonun mevzuatı harfi harfine işletmesi eleştirilmiş. “Bizi polisler mi yönetecek?” sözüyle taraftar toplanmaya çalışan Yıldırım, bindiği dalı kestiğinin farkında değil.
Her şey Ankara’dan o kadar açık ve net görünüyor ki! 2008 yılında yapılan seçimlerde mevcut yönetime muhalif olan kulüplerin oluşturmaya çalıştığı ve adını Kulüpler Birliği olarak düşünülen oluşum ne yazık ki fiyaskoyla sonuçlandı. Kanun, voleybolun yönetimini Türkiye Voleybol Federasyonu’na vermiş. Yönetimin nasıl şekilleneceğini de yönetmeliklerle düzenlemiş. 4,5 yıl içinde bizzat Avrupa Voleybol Konfederasyonu Başkanının üstelik resmi törenlerde, “Dünyanın en büyük Voleybol federasyonu” olarak vurguladığı, mevcut yönetimi yıkmak ve yaralamak isteyenler her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırmıştır.
Voleybolda birlik ve beraberliği bozmak isteyenler ayrı, toplantıya katılmayanlar da ayrı ayrı birlik kursalar ne olacak? Toplantıya katılan 8 kulüp bu kadar gürültü çıkarırken, katılmayan çoğunluğun “neden” sessiz kaldığını Yıldırım ve ekibinin iyi düşünmesi lazım…
Bülent Karadaş
Comments are closed.