Sevgili sporcu arkadaşlarım sn yöneticiler ve antrenörlerimiz. Biz voleybol ailesinin birbirine bağlı zincirin halkalarıyız. Bahsetmek istediğim konu hakkında eminim ki hepimiz bilgi sahibiyiz. Bu yazıyı yazarken Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi bir amacım yok. Sadece konunun aleni bir şekilde konuşulup tartışılmadığını gördüğüm için ufak bir fikir cimnastiği olmasını istedim.
Ligimizdeki birçok takımın formasını giyme şansım oldu. Bu takımların bazılarının malı yapısı çok iyi organize edilmiş, bazıları orta seviyede, bazıları ise içler acısıydı. Bu üç yapıyı da görmüş bir oyuncu olarak voleybolcu arkadaşlarımızın bu yapılardan nasıl etkilendiğini hayatlarına nasıl tesir ettiğinin canlı şahidiyim…
Hepimizin bildiği gibi oyuncu kardeşlerimizin çoğunun hayatını idame ettirmek için voleyboldan bir gelir kaynağı yok. Bu arkadaşlarımız voleybol kariyerleri boyunca evleniyor, çocuk sahibi oluyor ailelerini geçindiriyorlar. Kulüplerimiz arkadaşlarımızla anlaşırken genellikle 10 ay üzerinden anlaşıyor. Maalesef bu anlaşmaları malı yapısı iyi olan birkaç kulüp dışında çoğu zamanında ödemiyor veya ödeyemiyor. Bu gecikmeler genellikle bir şekilde telafi edilse de (ayları bulabiliyor) hayatını idame ettirmeye çalışan sporcu ve antrenörleri mağdur etmekte. Kredi kartı borçlarını ödemek için kredi çeken, aile düzeni bozulan, oyun performansı düşen birçok arkadaşımla yan yana oynadım. Bu keyif kaçıran şeyleri olumsuzlukları gözünüze sokmak için yazmıyorum.. Sadece bulunacaksa bu çözüme ufak bir katkım olması için yazıyorum.
Sorunun çözümü için benim naçizane fikrimi sorarsanız, gerek 3., gerek 2., gerekse 1. Ligimizde mücadele etmek isteyen kulüplerimizin sezon başlamadan önce oyuncularına ödemeyi taahhüt ettikleri meblağları federasyonumuzun hesabında bloke etmeleri ödenmemesi durumunda federasyonca sporcuların hesabına direk olarak aktarılması olabilir.
Fikrimi beğenmeyen uçuk bulanlar olacaktır ama ben en azından kuyuya taşı atmanın mutluluğunu yaşayacağım 🙂
Saygılarımla,
Adem MERT
Comments are closed.