AXA Sigorta Efeler Ligi ekiplerinden Halkbank’ın milli orta oyuncusu Mert Matic, kulüp sitesine verdiği röportajda Türkiye’de yarıştıkları her kulvarda şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi’nde de hayallerinin Süper Final olduğunu söyledi.
Savaş zamanı Bosna Hersek’te hastane imkanlarının olmaması nedeniyle sınır komşusu Hırvatistan’da dünyaya gelen Mert Matic, voleyboldan önce futbol oynadığını söyledi. Voleybola başladıktan bir süre sonra İtalya’nın Maccerata takımından teklif alan milli yıldız, “Takımım deneyim kazanmam için beni başka kulübe kiralamak istedi. Ben de bunu kabul etmedim ve soluğu İstanbul’da aldım. İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un sunduğu teklif çok hoşuma gitti, teklifi kabul ettim ve Türkiye maceram başladı” diye konuştu. Bu arada Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan gelen öneriyi de kabul eden Matic, Türk statüsünde oynamaya başladığını dile getirdi.
Halkbank’a transfer olarak hayallerinden birini gerçeğe dönüştürdüğünü belirten genç oyuncu, Türkiye’de şampiyonluk yaşamadan Avrupa’da bir takıma gitmeyeceğini ifade ederek vizyonunu açıkladı.
Neden Halkbank?
Halkbank, tarihi, vizyonu, kulüp yapısı, camiası, taraftarı, saygınlığı ile Avrupa’nın en iyileri arasında. Buradaki profesyonel yapıyı Avrupa’nın her kulübünde bulamazsınız. Zaten beğeniyordum, içine girdikten sonra bir kez daha tanık oldum.
Her şeyi kazanmak istiyoruz
Milli orta oyuncu, Türkiye’de ortaya konan her şeyi kazanmak istediklerine vurgu yaparak, bu hedefleri kazanacaklarına inandığını, bunu şimdiden hissettiğini söyledi. Matic sözlerine şöyle açıklık getirdi:
“Potansiyeli yüksek, kaliteli bir takımız. Ama bu asla yetmez. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Unutulmamalı ki, yeni bir takımız, fazlaca yeni transfer var. 14 kişilik bir oyuncu grubuyuz. Herkes sezon başındakinin üzerine en az yüzde 1 koysa, yüzde 14 gelişmiş oluruz. Elbette, bir usta olarak gördüğüm Taner Hocamız bunun ayarlamasını yapıyor. Bir de rüyamız var; Süper Kupa Finali’nin ışıkları altında sahaya çıkmak. Bunların hepsi bizim çalışarak gelişmemize bağlı. Sezon uzun bir maraton, 100 metre yarışı değil. Sabırlı olmalıyız.”
Alınan her galibiyetin özgüvenlerini artırdığını ifade eden genç oyuncumuz, “Örneğin Galatasaray maçında 3-2 oynadık. Maçın hiçbir anında kaybedeceğimizi düşünmedim. Kaybetmedikçe bu duygu pekişecektir” diye konuştu.
Ankara’yı seviyorum
Ankara’yı yaşaması kolay, düzenli ve yeşil bir kent olarak tanımlayan milli oyuncu şehirde mutlu olduğunu söyledi ve ekledi: “Ankara’yı çok seviyorum.”
“Voleybolda orta oyuncu olarak bir idolün var mıydı?” sorusuna da “Orta oyuncu olarak bir idolüm yoktu ama en beğendiğim voleybolcu Ivan Miljkovic. Salt voleybolcu değil karakter olarak da öyle. Her konuda kendini geliştirmeye çalışıyor.” cevabını verdi.
Türk voleybolunun geleceği hakkında söyleyeceklerin…
“Türk erkek voleybolu her sene bir adım öne gidiyor. Bence gelecek parlak. Harika bir jenerasyon yakalandı, yetenekli gençlerimiz var; iki Efe, Mirza ve en büyük yıldızımız Adis gibi. Bu arkadaşlar Türk erkek voleybolunu çok iyi noktalara taşıma potansiyeline sahip, yeter ki bu fırsatı değerlendirelim. Son dünya ve Avrupa şampiyonu İtalya sadece gençleri oynatarak büyük risk aldı ama gelecek 25 yılını kurtardı.”
Takım hakkında…
Takımın en çok yemek yiyeni: “Büyük ihtimalle benim.”
Takımın en çok uyuyanı: “Micah. 14-15 saat uyuyabiliyor.”
Takımın en neşelisi: “Micah, Emre Tayaz ve Serhat Abi diyeceğim.”
Nimir hakkında ne düşünüyorsun? “Dünya çapında bir oyuncu, bana göre kendi mevkiinde ilk üçte yer alıyor. Takıma her anlamda katkı sağlıyor. Kendisine de söyledim, şu ana kadar benim hayatımda birlikte forma giydiğim en iyi oyuncu.”