VakıfBankın kadrosuna kattığı Sırp yıldız Milena Rasic, resmi web sitesine yaptığı açıklamada, şampiyonluklar yaşamak için VakıfBanka geldiğini ifade etti. Takım halinde ikincilikle yetinemeyeceklerini ve her kulvarda zirvede yer almak istediğini söyleyen Milena, hikayesini İstanbulda sürdürecek olmaktan büyük heyecan duyduğu söyledi.
VB: Uzun ve başarılı bir Fransa macerasından sonra şimdi İstanbuldasın. VakıfBankta olmak senin için nasıl bir duygu?
MR.Evet, Fransada çok güzel günler geçirdim. Orada kendimi evimde hissediyordum. Benim için RC Cannes takımında oynamak çok büyük mutluluktu. Ancak artık İstanbuldayım ve eminim ki burada aynı duyguları yaşayacağım. Burası oldukça güzel bir şehir, ayrıca VakıfBank da çok iyi bir takım. Buraya gelmeden önce de daha önce burada oynamış olan Jelena Nikolic ve Jovana Brakocevicten kulüpteki hava ile ilgili çok güzel şeyler duyuyordum. Umarım bizim için güzel bir sezon olur.
İstanbul trafiği dışında zorlanacağımı sanmıyorum
VB: Buraya daha önce gelmiş olan Sırp oyuncular Türkiye ve İstanbula çabuk uyum sağladılar. Sen İstanbul ve buradaki hayatın için neler düşünüyorsun?
MR: Türk insanının Sırplara benzediğini düşünüyorum. Bu yüzden benim için buradaki hayata adapte olmak zor olmayacaktır. Trafik dışında beni zorlayacak bir şey olacağını sanmıyorum. Burada güzel günler geçireceğimi düşünüyorum.
VB: VakıfBank bu sezon da zirvede kalmayı hedefliyor. Yeni sezondan beklentiler neler?
MR: Tabi ki her şeyin en güzelini istiyorum. Sahada elimizden gelenin en iyisini yapar ve iyi çalışırsak iyi sonuçların geleceğini biliyorum. Türkiye Ligi olsun Şampiyonlar Ligi olsun bizim için şampiyonluk dışındaki sonuçların bize yetmeyeceği turnuvalar. Bu yüzden bizim için tek hedef her yerde şampiyonluk.
VB: Fransada neredeyse rakipsiz bir takımda forma giyiyordun. Türkiye ise rekabeti daha yoğun bir lig. Buraya kendini hazır hissediyor musun?
MR: Bu yüzden buradayım. Evet, Fransadaki lig fena değildi ama RC Cannes için şampiyonluk çok zor olmuyordu. Oradaki rakiplerimiz Türkiyedeki takımların gücünde değillerdi. Ancak rekabeti ve sert maçları severim. Daha önce bunun için Şampiyonlar Ligini beklemem gerekiyordu. Burada ise daha fazla sert maç oynayacağımdan memnunum.
VB: 2012de ve geçtiğimiz sezon o zamanki takımın RC Cannes ile VakıfBanka karşı oldukça dramatik maçlar oynamıştınız. O maçlara ait aklında kalanlar neler?
MR: VakıfBankla her sene karşı karşıya gelirdik ve İstanbulda bizi çok rahat yenerlerdi. Fakat Fransa da onlar için zor olurdu. Oradaki atmosfer bizim takımımızı çok iyi ateşler ve rakiplerimizden öne geçirirdi. VakıfBanka karşı bir kez altın sette kazandık bir kez de altın sette kaybettik. Sonunda birilerinin kazanması, birilerinin üzülmesi gerekiyor ve o anlarda kim daha güçlüyse, kim daha şanslıysa kazanan taraf oluyor. Benim için sonuç ne olursa olsun keyifli maçlardı.
Attığım servisle maçı kazanmıştık
VB: Yine benzer şekilde 2011 Avrupa Şampiyonasında da Sırbistan ve Türkiye arasında ilginç bir maç oynanmıştı. O maçtan da bahseder misin?
MR: Evet, 3-2 kazandığımız maçı çok iyi hatırlıyorum. İki takım için de çok zor bir maç olmuştu. Her bir set ayrı bir maç gibi zor geçiyor ve sahadaki herkes finale yükselmek için inanılmaz bir mücadele oluyordu. Sanırım o gün biz daha şanslıydık. O maçta kullandığım servis fileden sekip Türkiye alanına düşmüş ve maçı kazanmıştık. O servisi atmaya giderken kendi kendime Hadi git servis at, başka bir şey düşünme diyerek motive olmuştum. Sonrasında ise sadece çığlık atmak geldi içimden. Zor anlar yaşayarak kazanmıştık ama oldukça önemli bir galibiyetti bizim için.
VB: Türk milli takımında ve VakıfBankta seni en çok zorlayan hücumcular kimler oldu?
MR: VakıfBankta geçen sezon Jovana ve Gözde bizi çok zorlamıştı. Onlara karşı önceden önlem almak için çok fazla hazırlık yapmıştık. Özellikle Gözde sadece hücumu ile değil manşetiyle, bloklarıyla, defansıyla çok sert bir rakipti benim için. Milli takımda ise Neslihan, Neriman ve yine Gözde çok iyi hücum eden isimler.
VB: Bu yaz yeniden milli takımlar düzeyinde önemli turnuvalar oynanacak. Hem Sırbistan hem de Türkiyenin World Grand Prix ve Dünya Şampiyonasındaki şanslarını değerlendirebilir misin?
MR: Şimdiden bunu konuşmak için çok erken diye düşünüyorum. İyi bir hazırlık dönemi geçirmemiz gerekiyor. Özellikle Grand Prix yorucu bir turnuva. Ardından da Dünya Şampiyonasına konsantre olmamız gerekecek. Sırbistan da Türkiye de iyi kadrolara sahipler. Kazanmak için iki takımın da çok istekli olacağını söyleyebilirim sadece. Umarım herkes için güzel bir yaz olur.
VB: VakıfBank ailesine ve taraftarlarına neler söylemek istersin?
MR: Burada olmaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan dolayı çok mutluyum. Kendimi evimde hissedeceğimi düşünüyorum. Burayla ilgili çok güzel şeyler duydum ve kendi hikayemi burada devam ettirmek istiyorum. Bize takım olarak destek verecek insanları da mutlu etmek için elimizden geleni yapacağımızdan herkes emin olsun.
Comments are closed.