Milli takımdaki ilk senesinde altın madalya

Milli Takıma seçildiği ilk yılında U23 Milli Takımı ile Dünya Şampiyonluğu yaşayan, Eczacıbaşı VitrA’nın yeni transferi Beyza Arıcı ile bir araya geldik.

Başarılı oyuncu ile Milli takım dönemi ve Eczacıbaşı VitrA ile geçireceği yeni sezonla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

-Öncelikle Eczacıbaşı’na transferini konuşalım. Nasıl oldu?
Geçen sene Çanakkale’de çok iyi sezon geçirdik. Çok verimli bir sezon oldu benim için. Yeni sezonda teklif aldım. Eczacıbaşı’na geldiğim için çok mutluyum. Bu formayı taşıyacağım ve bu aileye katıldığım için çok mutluyum. Burada da önceki senelerde çalıştıklarıma daha fazlasını koyarak yoluma devam etmek istiyorum.

-Milli takımda güzel bir yaz dönemi geçirdin, sonunu ise altın madalya ile tamamladın.
Öncelikle ilk kez Milli Takımda yer aldım ve bu ilk senemin güzel geçmesini istiyordum. Herkes Ay-yıldızlı formayı taşımak ister. Benim için gurur vericiydi, ne zaman seremonide İstiklal Marşı’nı söylesek gözlerim doldu, tüylerim diken diken oldu. Giovanni ile Ataman abi ile ve tüm staffla beraber çalışmak gerçekten çok verimliydi. Bu kamp süresince bana çok fazla şey kattıklarını düşünüyorum.

Senelerdir tanıdığımız insanlarla beraber güzel dönem geçirdik. Grand Prix istediğimiz gibi geçmedi ama U23 Milli Takımında senelerdir tanıdığımız arkadaşlarımızla birlikte güzel galibiyetler aldık ve Dünya Şampiyonu olduk. Bunun için çok mutluyum.

-Dünya Şampiyonluğunun yanı sıra bireyselde ‘en iyi orta oyuncu’ ödülü aldın. Neler hissettin?
Adım söylendiği anda gerçekten anlatılamaz bir duygu yaşadım. Ama bu tek başına başarılmış bir başarı değil, hem antrenörlerim hem takım arkadaşlarım olmasa o ödül de gelmezdi. Ödülden çok Dünya Şampiyonluğu benim için çok daha kıymetli.

-Kardeşin de voleybolcu, beraber mi başladınız voleybola?
Çok hareketli ve yaramaz çocuklardık. Annemiz bizi sürekli faaliyetlere yönlendirirdi. Yüzmeye gidiyorduk, şans eseri bana voleybolu düşünür müsün diye sordular, gerçekten şans ederi oldu yani. O vesile ile voleybola başladım, kardeşim de benim peşimden hemen başladı. Daha sonrasında ise çok severek devam ettik, hayatımızın merkezi oldu voleybol. Aslında kardeşimin tekniği benden çok daha iyidir, oldukça yetenekli.

-Peki, o neler hissetti?
Ailem, kız kardeşim bu süreçte hep yanımdaydı. O da çok gururlandı, böyle bir şeylerin adıma olmasını hep istiyordu. Önceki senelerde de hep bir şey olsun istiyorduk ama kısmet bu seneyeymiş.

-Yeni sezonda Eczacıbaşı’nın kadrosunda iyi oyuncular var, forma için savaşmak gerek. Neler söyleyeceksin?
Doğru 🙂 Takımda ortam gerçekten çok güzel. Herkes iyi niyetli. Sahada başarılı olmak, döktüğümüz alın terinin karşılığını almak isteyen insanlar. Ortamımız gerçekten çok güzel şuan, böyle devam etmesini istiyorum. Tabi kimse yedek beklemek istemez, herkes oynamak ister. Elimden gelen çalışmaları yapacağım. Hocamızın kararlarına her zaman saygı duyarım.

-Marco Motta da gençlere değer veren bir antrenör…
Motta’nın geleceğini duyduğumda çok sevindim. Ondan çok şey öğrenebileceğimi düşünüyorum. İnşallah hepimiz için verimli bir sezon olur.

-Lig kuvvetli, diğer takımlarda iyi transferler yaptı.

Takımlar gerçekten kuvvetli. Geçen sene de iyi takımlar vardı. Çanakkale’deyken beklenmedik galibiyetler aldığımız oluyordu, bu sene de bu tarz sonuçların olabileceğini düşünüyorum. Nasıl başlarsan öyle gider derler ya, biz istikrarlı bir şekilde başlayıp öyle de devam etmek istiyoruz.

-Voleybol dışında nelerden hoşlanırsın, neler yaparsın boş vaktinde?
Dans etmeyi çok severim hep kursa gitmek istedim ama maalesef hiçbir zaman vakit bulmadım. Voleybol hayatımız olduğu için baş şeylere zaman kalmıyor. Bunun haricinde kafamı boşaltacak şeyler yapmaktan hoşlanıyorum, kitap okumak, film izlemek gibi klasik şeyler.

Gezmeyi de çok severim. Aslında bu yaz Milli takıma gireceğimi hiç bilmiyordum. O yüzden bir sürü program yapmıştım 🙂 Bütün planlarım değişti tabi ama iyi ki değişti diyorum. Sonuçtan çok çok mutluyum.


Haberi Paylaş

Comments are closed.