Yazılarımızı düzenli takip edenler, Galatasaray HDI Sigorta’nın bu sezon istediği seviyeye ulaşamadığını defaten belirttiğimizi hatırlayacaktır. Ligin en zayıf ekibi olan Halkbank karşısında izlediğimiz sarı kırmızılı takım, parlak zaferle sevenlerini mutlu ettiyse de oyun anlamında hala hedeflediği yere gelememiş görünüyor.
Köşeden hızlı oynayamaz
Sarı kırmızlıların birinci pasörü Çağla Akın, özellikle file önüne gelen iyi manşetlerde köşe oyuncularını mümkün olduğunca hızlandırmaya çalışıyor. Ancak Hande Baladın, Cansu Çetin, Charlotte Leys ve Meryem Boz, bu tarz hızlı toplara fazla alışık olmayan tarzda oyuncular. Kimisinin ayakları yeterince hızlı değil, kimisinin kolu. Dolayısıyla GS HDI Sigorta’nın Aslı Kalaç ve Cursty Jackson gibi çok hızlı orta oyuncular haricinde topu hızlandırması, rakip blok-defans dengesinden ziyade kendi hücum koordinasyonunu bozuyor. Boz haricinde bireysel olarak üst düzey bitiricisi olmayan köşe oyuncularına sahip bir takım olarak yapılması gereken şey, varyasyon-kombinasyon şeklinde hücumlar gibi görünüyor. Halkbank gibi zayıf takımlar karşısında sırıtmayan zafiyet, daha güçlü ekiplere karşı sıkıntı çıkarabiliyor. Özellikle bugünkü maçın ilk iki setinde gördüğümüz basit hatalar, Ataman Güneyligil’in sahada uygulamaya çalıştığı formasyonun hala uygulanamadığının bir göstergesi adeta. İlk set istatistiklerine baktığınızda Halkbank’ın hiç servis kaçırmadığını görüyorsunuz. Bu durumun sebebi Halkbank’ın tüm servisleri 81 m2 içerisine atması değil, hatalı formasyonda bekleyen sarı kırmızılı oyuncuların dışarı giden toplara dahi müdahale etmesi idi. Bu gibi küçük detaylar bile GS HDI Sigorta’nın alması gereken çok yolu olduğunun bir kanıtı.
Güneyligil, zayıf rakip karşısında tüm oyuncularına şans verdi bugün. Ancak oynadıkları süre, oyunun o anki durumu ve rakibin zayıflığı göz önüne alınırsa, bu oyuncuları değerlendirmek için yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun tek istisnası, maça çok kötü başlayan Baladın yerine oyuna dahil olan Çetin’in iyi performansı olabilir. Ancak maçın kolaylığı, bu değerlendirmenin dahi hatalı olabileceğini düşündürebilir.
Halkbank karar vermeli
Ankara ekibinin geç kurulduğu herkesin malumu. Bunun üzerine ligin ilk 8 haftasında alınan felaket sonuçlar ve geçtiğimiz hafta yaşanan baş antrenör değişikliği, Halkbank’ı sezon boyunca çok zor günlerin beklediğinin habercisi gibi. Mevcut kadrosu ile takım uyumunu yakalaması için Halkbank’a hatırı sayılır bir zaman lazım. O zaman geçene dek kümede kalma ihtimali ne derece olur, bunu zaman gösterecek. Şu an için söylenebilecek tek söz, Ankara ekibinin getirdiği yabancı oyuncuların çok sıradan olduğu ve takıma üst düzey bir katkı veremeyecekleri olur. Geçen sezon oynayan yabancı oyuncuları düşündüğünüzde Halkbank’ın kadın voleybol takımına yaptığı yatırımın gittikçe azaldığını söylemek mümkün. Zaten puan durumu da bu tezi doğruluyor. Halkbank yönetiminin bir karar vermesi şart. Zira ülkemizin ekonomik olarak (özellikle de finans sektöründe) geçirdiği zor günler düşünülürse, hem erkek hem de kadın takımını üst düzeyde mücadele verecek şekilde kurmanın ne denli zor olacağı rahatça anlaşılabilir. Zamanında bunu yapabilen birçok kulüp, voleybolun üst düzeyde daha büyük bir bütçeyle oynanması gerektiği gerçeği karşısında kararını verdi ve sadece bir takıma yatırım yapmaya başladı.
Azı karar çoğu zarar
İlk sette işler iyi gitmezken Cimbom’u ateşleyen isim Aslı Kalaç oldu. Arkasından gelen Meryem Boz da gününde olunca galibiyet kolaylaştı. Kalaç’ın özellikle hırslı yapısı takımı olumlu yönde etkiliyor. Ancak bazen hırsına yenik düşen genç orta oyuncu, hiç yapılmayacak hatalara imza atıyor. Karşıdan gelen avanta topu arkasındaki smaçöre ya da liberoya bırakmayarak kurtarma adına topa hırsla giden Kalaç, hatalı bir dokunuşla topu pasörüne uzatamıyor. Bazen de topla pasörle topu yanlış yerde buluşturuyor. Her iki durumda da kendi kendisini hücumda düşürüyor. Böyle pozisyonlarda topu arkaya bırakıp hücumuna kanalize olsa, Kalaç’ın oyununu daha üst seviyeye çıkaracağını söylemek hiç de yanlış olmaz.
Sponsor durur mu?
Bildiğiniz üzere Galatasaray, HDI Sigorta ile anlaşarak kadın voleybol takımının adını Galatasaray HDI Sigorta olarak değiştirdi. Ancak bugünkü maç için skorboarda baktığınızda sadece Galatasaray yazdığını görüyordunuz. Sadece skorboard değil, masada oturan ve anons yapan masa hakemleri de anonsları “Galatasaray” diye yaptılar. Her oyuncu değişikliğinde “Galatasaray Spor Kulübü oyuncu değişikliği” şeklinde yapıldı anons. Bu sponsorluk için Galatasaray’a ve dolayısıyla Türk voleyboluna katkı sağlayan kuruluş yetkilileri bu durum karşısında ne düşünmüştür acaba? Voleybolumuzun en temel iki sorunundan biri sponsor yetersizliği iken (diğeri seyirci) zor şartlarda bulunmuş bir sponsoru memnun etmek yerine voleyboldan soğutmanın mantığı nedir acaba?
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.