Olimpiyat kadrosu oluşturulurken.. Vefa mı Performans mı?

2021 Tokyo Olimpiyatları’na artık sayılı gün kalmışken, takımlar teker teker kadrolarını açıklamaya ve son hazırlık kamplarına girmeye başladı. VNL’de oldukça dalgalı bir performans göstermesine rağmen bronz madalya kazanarak bizi sevindiren Filenin Sultanları ise nedenini anlamadığım kadar uzun bir tatil arası vererek hazırlıkları sonraya erteledi. Tabii bu yüzden de, henüz Guidetti tarafından da 12 kişilik kadromuz açıklanmadı. Aslında kadronun büyük çoğunluğunun belli olduğunu düşünmekle beraber, tehlike çanları çalan ve yeri kesin olmayan bazı oyuncular olduğu da su götürmez bir gerçek. Peki bir başantrenör kadroyu nasıl kurmalıdır, eski düzeni devam ettirip “vefa”yı mı seçmelidir yoksa kadroda formda oyunculara mı yer vermelidir?

Öncelikle kadroda yeri kesin olan isimleri konuşmakla işe başlayalım: Bence pasör, pasör çaprazı ve libero konusunda herkesin düşünceleri net. Talihsiz bir sakatlık veya aksi bir durum olmazsa, Tokyo’ya pasör olarak Cansu ve Naz, pasör çaprazı olarak Ebrar ve Meryem ve tek libero Simge olacak şekilde gideceğiz. Zaten henüz üç pozisyonda da bu isimlerimize pek bir alternatif olduğu söylenemez. Tokyo’da da Naz ve Cansu’yu değişmeli görmekle beraber, Ebrar’ın Milletler Ligi’nde gösterdiği üstün performansla birlikte ilk altıdaki yerini garantilediğini düşünüyorum.

Bu beş ismin yanında, orta oyuncu olarak da çok yüksek ihtimalle sahada kaptan Eda ve Zehra olacak. Eda zaten ne kadar formda olduğunu VNL’de gösterdi, fakat Zehra için aynısını söylemek biraz güç. Sakatlıktan yeni dönen Zehra’nın, VNL’de zaman zaman bloklara yetişmek konusunda aksadığını gördük, bu yüzden de Tokyo’ya kadar eski performansına dönmesi şart. Bu iki ismin yedekleri ise Aslı ve Kübra, ancak Guidetti’nin yalnızca 3 orta oyuncuyu kadroya alacağını düşünüyorum. Bu iki oyuncuda Kübra boy avantajına sahipken, Aslı da hızı ve bloklara daha çabuk yetişebilmesiyle ön plana çıkıyor. Bu yüzden de Zehra’nın bloklara geç kalma ihtimaline dayanarak kadroda Aslı’nın bulunmasının daha iyi bir alternatif olacağını düşünüyorum.

Kadroda geriye yalnızca dört kişilik yer kaldı ve en zor kısma geldik: Smaçörler… Köşe smaçörlerimiz uzun süredir takımın kanayan yarası olmaya devam ediyor. Ne yazık ki son zamanlarda istikrarlı bir şekilde orta oyuncularımıza ve pasör çaprazımıza destek verecek bir smaçörümüz yok. Bugüne kadar bir şekilde önemli başarılar kazandık ancak smaçör katkısı olmadan Olimpiyatlar’da başarılı olamayacağımız da aşikar.

Tam da bu noktada, hangi dört oyuncumuzu götürmemiz gerektiği tam bir muamma. Bir taraftan işin “vefa” noktasını unutmak mümkün değil. Şüphesiz Türkiye, Avrupa Kıta Elemeleri’ndeki maçlar dolayısıyla Olimpiyatlara en zorlu yoldan gelen ülke konumunda. Örneğin ben henüz hiçbir voleybolseverin Polonya maçını unutabildiğini düşünmüyorum. Buna Olimpiyatlara katılmanın her oyuncunun en büyük hayali olduğunu da düşündüğümde o kadrodaki oyuncuların Tokyo’ya götürülmemesi haksızlık olabilir gibi geliyor. Olimpiyat Elemeleri’ndeki 14 kişilik kadroda bulunan smaçörler ise şu şekildeydi: Hande, Meliha, Şeyma, Fatma, Tuğba. Ancak ağırlıklı olarak Hande ve Meliha altısıyla maça çıktığımızı ve Şeyma’nın da zaman zaman servis ve defans için oyuna girdiğini, özellikle Tuğba’nın pek de forma giyme şansı bulmadığını belirtmek lazım.

Öte yandan, bir tarafım da sporda önemli olanın performans olduğunu ve bu yüzden takıma kim daha iyi katkı verecekse onun formayı kapması gerektiğini söylüyor. Bence buradaki en büyük adaylar da Tuğba ve İlkin. Her iki oyuncu da Milletler Ligi’nde kendilerine verilen şansı en iyi şekilde kullandılar. Hande ve Meliha’nın sürekli yumuşak plaseler attıkları veya blokta kaldıkları toplara Tuğba’nın nasıl da korkusuzca hücum ettiğini veya İlkin’in ilk kez a milli takım forması giymişken Brezilya ve Japonya maçlarında ne kadar etkili olduğunu hep birlikte gördük. Bu oyuncular, genç yaşlarına ve diğer oyunculara göre oldukça deneyimsiz olmalarına rağmen çok daha iyi bir performans ortaya koydular.

Tüm bu ihtimalleri bir teraziye koyup tarttığımda şunu düşünüyorum: Bence Hande kesin olarak Tokyo’ya gidecek ilk isim. Hande, hem milli takımda daha çok tecrübesi olmasına, hem de form olarak performansını VNL’de zamanla yükseltmeye başlamasından ötürü kadroda yeri kesin olan ilk isim konumunda. Ne var ki, Hande hala performans olarak rakiplerimizin smaçörleri seviyesinde değil, Tokyo öncesi özellikle hücum konusunda kendisini geliştirmesi ve Ebrar’a destek çıkması çok kritik. Ben ayrıca, hem tecrübe ve vefa, hem de tek libero ile gittiğimiz için çok yüksek ihtimalle Meliha’nın da kadroda kendisine yer bulacağını düşünüyorum. İlk altı başlar mı başlamaz mı emin olmamakla beraber, Meliha’nın defansif yönünden ve takımın en iyi servis karşılayan smaçörü olmasından dolayı bir kontenjanı da kendisine ayırıyorum. Elbette Meliha’nın da Olimpiyatlar’da takıma faydalı olabilmesi için hücum yönünü geliştirmesi ve formunu yükseltmesi çok ama çok önem taşıyor.

Kalan iki kişilik yerden birisini de Tuğba’nın alacağını düşünüyorum. İlkin’e göre VNL’de daha çok oynama fırsatı bulan Tuğba, genel olarak Meliha’dan ve zaman zaman da Hande’den çok daha iyi performans gösterdi. Ayrıca, VakıfBank’ın da bir oyuncusu olduğu için, Guidetti’nin stratejilerine daha kolay uyum sağlayabilecek bir isim olduğundan dolayı kendisine kadroda yer bulacağına inanıyorum.

Son kontenjana ise Şeyma ve İlkin kaldı. Açıkçası, Şeyma’nın tecrübesi ve defansif yönü ön plandeyken bütün sezon Galatasaray’da oldukça etkili oynayan İlkin de hücum konusunda Şeyma’dan büyük bir farkla önde. Şeyma’nın zaten takıma katkısı genellikle servis ve defans konusunda oluyor, ancak Tokyo’da zaten bu görevi Meliha’nın yapacağını düşünüldüğünde ve takımın asıl sıkıntısının hücum zaafiyeti olduğu göz önüne alındığında, kadroya İlkin’in alınması gerektiğini düşünmekteyim. Ne var ki, muhtemelen kadroda göreceğimiz isim hem tecrübesi hem de vefalı davranmak adına Şeyma olacak. Zaten muhtemelen Tokyo Olimpiyatları tamamlandığında, yeni genç oyuncuların kadroya entegre edilme süreci hızlandırılacaktır. Bu yüzden İlkin kariyerinde daha çok Olimpiyatlar görebileceği için, Tokyo kadrosuna Şeyma’nın alınacağını düşünüyorum.

Özetle bizim Tokyo’da yer almamızda katkısı bulunmuş oyuncuların hem tecrübeleri ama daha çok da bu zamana kadar takıma verdikleri katkıdan dolayı kendilerine Olimpiyatlarda yer bulacağına, ancak Tokyo’nun ardından, Avrupa Şampiyonası da dahil olmak üzere, arkadan gelecek potansiyelli ve başarılı oyuncuların formaları kapabileceğine inanıyorum. Eminim ki seçilecek 12 kişiden her biri de ellerinden geleni yapacak ve bizi en güzel şekilde temsil ederek gururlandıracaktır.

#İstanbulSözleşmesiYaşatır

Alperen Bakırlıoğlu
alperenbakirlioglu@gmail.com

Haberi Paylaş

Comments are closed.