Ortada kuyu var yandan geç

Galatasaray FXTCR, Fenerbahçe Grundig karşısında maça çok iyi başladı. Ancak sonunu getiremeyince kazanması olası puan ya da puanlardan oldu. Normal sezonun bitimine bir hafta kala FB Grundig zirvedeki yerini korurken GS FXTCR, beşincilik için hala en büyük aday konumunda bulunuyor.

Fener demek köşe demek

Köşe oyuncuları son derece güçlü ve tecrübeli olan FB Grundig, ortalarda aynı etkinliği bir türlü gösteremiyor. Özellikle Abdalla Abdalla, Ahmed Abdelhay ve Martin Sopko gibi çok etkili smaç servis atan oyunculara karşı manşeti fileye yaklaştırmak çok zor. O nedenle yaklaştırdığınızda ortadan sayı üretmeniz şart. Bunu yapamazsanız, dünkü maçın ilk setinde olduğu gibi çok zor durumlara düşersiniz. FB Grundig baş antrenörü Daniel Castellani, sarı lacivertlilerin elinden kaçırdığı Emre Batur’u çok arıyor olmalı. Neticede FB Grundig’in köşeye dayalı hücum gücünü bir nebze olsun kesebilen takımlar, puan almaya çok yakın oluyorlar. Son bir not, GS FXTCR karşısında FB Grundig pasörü Arslan Ekşi, takımı adına her iki orta oyuncudan da fazla sayı üretti.

Galatasaray ne yaptı?

Özellikle ilk set, sadece yapması gerekeni yaptı. Hücumda topu fileye ya da dışarı yollamadı, sadece bir kez bloğa yakalandı. Başta libero Mehmet Özbek olmak üzere iyi manşet getirip oyunu hızlandırdı. İbrahim Emet ve Muhammet Ertuğrul ile rakibinin blok kurmasına dahi fırsat vermedi. FB Grundig’in ortaya blok getirdiği yerde ise Mısırlı pasör Abdalla’nın mükemmel varyasyonları devreye girdi ve bu blokları düşürdü. Sıkıştığı yerde de imdat camını kırıp Adbelhay’i devreye soktu. Sopko’nun kritik yerlerdeki güçlü hücumlarının da katkısıyla ilk seti rahat kazandı.

Fenerbahçe yoğun stres altında oynadı

Üç gün önce Torul’a beklenmedik bir şekilde yenilen FB Grundig, ezeli rakibi karşısında çok stresliydi. Bu stres, üst üste kaybetme korkusunu da beraberinde getirince sarı lacivertli oyuncular çok sayıda basit hata yaptı. İkinci sette iki sayı farka ulaşan FB Grundig, birçok kez oyunu koparma şansını yakaladı. Bu anlarda ya servis kaçırdı ya da hücumda topu dışarı yolladı Fenerbahçeli oyuncular. Özellikle Emin Gök’ün kaçırdığı servisler, sarı lacivertli taraftarlara adeta saç baş yoldurdu. Gök’ün servis kaçırdıktan sonraki ifadesi, taktik ya da teknik yetersizlikten ziyade üzerine yüklenen yoğun stresi işaret ediyordu.

Bazı kritik pozisyonlarda Fenerbahçeli oyuncuların hakemlere yaptığı aşırı itirazlar da bu stresin bir sonucuydu.

İlerleyen bölümde yorgunluğun da etkisiyle GS FXTCR’nin servis temposu düştü. Bu durumu fırsat bilen Leonel Marshall-Ivan Miljkovic-Felipe Fonteles üçlüsü, özellikle fileye yakın paslarda sarı kımızılı blokları adeta ezip geçti. Zira GS FXTCR’nin köşelerdeki blok yüksekliği, bu oyunculara göre düşük kaldı.

GS FXTCR topu oyunda tutmalı

Hücumda ve defansta bunu iyi uyguladı Cimbom. Ancak ilk set haricinde olması gerekenden fazla sayıda servis kaçırınca iki takım arasındaki kapasite farkı ortaya çıktı. Halkbank’a karşı bu sistemi çok iyi uygulamıştı sarı kırmızılılar. Dün de oyunun geneline yaymaya çalıştılar ancak yeterli olmadı. Buna rağmen GS FXTCR’nin doğru yolda olduğunu söyleyebiliriz. Şu andan itibaren yapılması gereken, antrenman ve maçlarda üzerinde durmak suretiyle ısrar ederek oyuncuların bu sistemi iyice benimsemesini sağlamak olmalı. Zira erkek takımları arasındaki fark, kadınlara göre çok daha dar. Bu nedenle erkek maçları daha çekişmeli ve sonucu çok da rahat kestirilemeyen müsabakalar olarak karşımıza çıkıyor.

Marshallah defans!

Fenerbahçeli taraftarların Kübalı yıldızlarına verdiği lakap bu oldu anlaşılan. Uçan Adam’ın her güzel hücumundan ya da servisinden sonra bu şekilde tezahürat yapıyor sarı lacivertliler. Ancak asıl Marshallah, Kübalının dün yaptığı defans için söylenmeliydi. Zira Marshall sadece manşetiyle değil, eliyle, koluyla, dirseğiyle dahi defans yapabiliyor. Marshall’ın Sopko ve Abdelhay gibi top vuranlara karşı yaptığı bu tarz defans, izleyenlerin takdirini kazandı.

Küfürsüz de oluyormuş

Aynı kulüplerin kadın takımları arasında geçen hafta oynanan maçta küfürden geçilmiyordu. Fenerbahçeli taraftarlar, sayıca daha az olmasına ve maçın daha zorlu geçmesine rağmen bu maçta kötü tezahürat yapmadılar. Zaman zaman tek tük sataşmalar olsa da kötü tezahüratın toplu boyuta geçmemesi, maçın büyüklüğüne yakışır bir davranış olarak kayda geçti.

Auta kadar iyiydi

Maçın baş hakemi Cihat Fırıncıoğlu, hakem şansının da yardımıyla çok fazla zor pozisyonla karşılaşmadı. Çeşitli itirazlara sebep olan pozisyonlarda akıllarda kalan ise;

-İlk sette 8:8 iken Sinan Cem Tanık’ın aldığı manşette devam kararı doğruydu.
-İkinci sette Marshall’ın 17:15 iken yaptığı defansta taşıma olmadığından devam kararı doğruydu.
-İkinci set sonunda takımlar saha dönüşü yaparken Abdalla hakem kulesine vurdu. Fırıncıoğlu bunu fark etmesine rağmen olayı büyütmedi ve doğrusunu yaptı. Zira çok stresli ve kritik bir anda çıkacak bir kart, maçı çığrından çıkarabilecek fitili ateşleyecekti. Aslında bu pozisyon, hakem seminerlerinde ders olarak gösterilebilecek nitelikteydi.
-Dördüncü sette 14:12 iken Galatasaray hücumunda bariz bir şekilde auta giden top, Fırıncıoğlu tarafından içeride olarak karara bağlandı. İşte bu, güzel bir yönetimi son anda bozan pozisyon olarak hafızalara kazındı.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.