Peri masalı olacaktı ama

Fenerbahçe Opet’in Vakıfbank’ı Burhan Felek’te ağırladığı CEV Şampiyonlar Ligi yarı final ikinci maçı, sarı lacivertliler açısından adeta bir peri masalı gibiydi. Binlerce coşkulu taraftarının önünde rakibine bu sezonun en ağır mağlubiyetini yaşatan sarı lacivertliler, altın sette yaptığı basit hataların kurbanı oldu ve unutulması çok zor bir akşam yaşattı sevenlerine.

Teknik taktik gereksiz

Bazı maçlar vardır ki, teknik-taktik gibi unsurlar gerçekten gereksiz bir hal alır. İlk maçta da daha iyi servis atan Fenerbahçe Opet, bu maça da mükemmele yakın servislerle başladı. İlk maçta ortalarını hemen hiç kullanamayan sarı lacivertliler, Eda Erdem-Mina Popovic ikilisi ile önce ilk maçın yıldızı Gabriela Guimares’i durdurdu, sonra da oyunu forse ederek en büyük hücum silahları Arina Fedorovtseva ve Melissa Vargas’ın vasat altı bir performans sergilediği seti 11 sayılık farkla almayı başardı. Bu ikilinin bu kadar düşük randımanla oynadığı bir seti böylesine küçük düşürücü bir farkla kaybeden Vakıfbank’ta pasör Cansu Özbay’ın gereksiz ısrarı bu maçta da kendini gösterdi. Pozitif manşetlere %8 gibi kabul edilemeyecek bir oranda hücum eden sarı siyahlıların bu rakamlardan ve pas tercihlerinden gerekli dersleri çıkarması şart. Unutulmasın ki bu maç final olsa, voleybol severler her şeyi farklı konuşuyor olacaktı. Giovanni Guidetti, ikinci sette de oyun görüşünü değiştirmeyen milli pasör yerine Buket Gülübay’ı sahaya sürerek dengeyi biraz olsun yakaladı. Ancak gerek tercih anlamında, gerekse pas kalitesi anlamında istenileni veremeyen Gülübay da soruna çare olamadı.

Maçın genelinde beklenen, Vakıfbank’ın servisleri Meliha İsmailoğlu’na yıkmasıydı. Ancak konuk takım tercihini Rus smaçörden yana kullandı. Genç oyuncuyu zaman zaman sıkıştıran Vakıfbank, çoğu zaman Fedorovtseva’ya yardıma gelen Gizem Örge’ye takıldı. Maç genelinde gerek manşet, gerekse defansta mükemmele yakın bir top oynayan Örge, sarı siyahlıların rakibine serviste bozma şansı vermedi.

Guimares ve Isabelle Haak’ın ilk iki set ortalarda fazla görünmemesi, Michelle Bartsch-Hackley’in güven vermeyen oyunu ile birleşince maçın 3-0 biteceğini öngörmek fazla zor değildi. Ancak Brezilyalının 3.sette kendini bulması, İsveçli pasör çaprazının oyununu da yükseltince Vakıfbank seti almaya çok yaklaştı. Ancak hatalı pas tercihleri set sonunda bir kez daha ortaya çıktı ve Cansu Özbay’ın set boyunca kullandığı müthiş servislerine rağmen seti alan yine FB Opet oldu.

Taraftar yükselttikçe yükseltti

Maçın başından itibaren takımını müthiş bir biçimde destekleyen sarı lacivertli taraftarlar, FB Opet’in sezon boyunca oynadığı seviyeyi yükseltebildiği kadar yükseltti. İlk maçta ortaların zafiyeti nedeniyle rakibinin gerisine düşen sarı lacivertliler, Popovic-Erdem ikilisinin 17 sayısıyla köşelerini de oldukça rahatlattı. %80 ile top öldüren kaptan Erdem, Zoran Terzic’in neden ilk maçta kendisine tahammül ettiğinin cevabını verdi bir anlamda. Maçın genelinde 18 sayı üreten Fedorovtseva ise zaman zaman attığı etkili smaç servislere rağmen hücumda ve manşette bekleneni veremeyenlerdendi. Meliha İsmailoğlu’nun düşük yüzdesinin yanında çok kritik anlarda topu oyunda tutmak yerine basit hataya yönelmesi, orta oyuncuların üst düzey oyunu ve Melissa Vargas’ın rakibin moralini bozan performansı ile absorbe edilebilirdi. Genç Kübalının %50’lik hücum yüzdesi ya da maçın en skorer oyuncusu olarak 26 sayı üretmesi değildi onu farklı kılan. Topun en olmayacak yerlere gittiği anlarda yaptığı cesur ve akılcı hücumlar, sarı lacivertlileri en kritik anlarda ayakta tutan unsurlardandı.

Hiç uzatmadan söyleyelim. Maç sonunda sırf tur atladı diye Vakıfbank oyuncusu Guimares’e verilen maçın en değerli oyuncusu (MVP) ödülü, Melissa Vargas’a verilmeliydi. Zira maçın açık farkla 3-0 bitmesi ve Vargas’ın sahadaki herkesten açık ara daha üstün oyunu, 3.sette tüm takım arkadaşlarının toplam 10 sayı üretmişken Kübalının tek başına 13 sayı üretmesi, bu ödülün sahibini net olarak belirtiyordu. Ancak “Kazanan her zaman haklıdır” düsturu gereği bir adaletsizlik daha sergilendi Burhan Felek’te.

Ya altın set?

O 3 seti oynayan Fenerbahçe Opet gitti, yerine ilk maçtaki takım geri geldi. Maç boyu %49 ile top öldüren, 9 blok sayısı üreten sarı lacivertliler, altın sette %31 ile hücum ederken 0 blok sayısına imza attı. Maç genelinde %70,6 ile top öldüren orta oyuncular, altın sette 1 tane dahi top alamadı. Kendi oyun şablonundan uzaklaştı ve adeta psikolojik olarak ezildi sarı lacivertliler. Buna karşın oyuna sonradan giren Kübra Akman’ın önce iyi servisler atması, akabinde 2.topu alıp köşeye olumlu pas çıkarması, son rallide maçın yıldızı Vargas’ı durdurması, Vakıfbank’ın altın setteki başarısının sırlarından yalnızca biriydi. Bunun yanı sıra 3.setten itibaren kendini bulan Guimares’in %67, Haak’ın %57 ile top öldürmesi, maç boyu son derece düşük bir performans sergileyen Hackley’in en kritik anlarda tecrübesi ile kazandırdığı sayılar yoluyla takımın moralini yükseltmesi, Özbay’ın müthiş blok sayısı ve dengeli pas dağılımı gibi 3 set ortalıkta görünmeyen unsurlar, sarı siyahlıların kabustan uyanıp finale uzanmasını sağlayan diğer faktörlerdendi.

Uzun temas hakemi yanılttı

Maçın 3.setinde skor 19:21 iken FB Opet hücumunda Zehra Güneş’in blok yaparak kendi sahasında kalan topa bir kez daha vurması, maçın baş hakemi Vladimir Simonovic tarafından çift vuruş olarak değerlendirildi. Halbuki Güneş’in ilk dokunuşu bloktu. Ancak blok esnasında topun el ile file arasında bir süre sıkışması nedeniyle ilave bir vuruş olmuş gibi algılandı. Maçın genelinde başka göze çarpan bir hata olmadıysa da bu hatanın set sonucunu etkilediğini söylemek yanlış olmaz.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem

kkayhan@hotmail.com

Haberi Paylaş

Comments are closed.