Plaj Voleybolu ile dopdolu geçen bir yılı daha geride bıraktık. FIVB Dünya Turu, FIVB Dünya Şampiyonası, CEV Avrupa Şampiyonası, PAN AM Oyunları ve Olimpiyat elemeleri bizlere heyecan dolu müsabakalar izletti. Ülkemiz plaj voleybolu da bu önemli organizasyonların bazılarında yer alarak 2011’de dünya plaj voleybolunu yakalamak adına önemli adımlar attı. Gelin önce geçtiğimiz sene Dünya Plaj Voleybolu’nda neler yaşanmış kısaca göz atalım.
2011’e plajlarda Brezilyalılar’ın altın yılı dersek herhalde yanılmış sayılmayız. Özellikle de erkeklerde Emanuel Rego-Alison Cerutti ve bayanlarda Juliana Felisberta Silva-Larissa Franca için. Bu iki takım önce FIVB Dünya Turu kapsamında Roma’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nı kazandılar ve daha sonra, sezon sonunda FIVB Dünya Turu’nda zirveye çıktılar. Dört senede bir düzenlenen Pan Am Oyunları’nda da birinciliğe uzanan Emanuel-Alison ve Juliana-Larissa ikilileri son olarak 12 ayaklı Brezilya Ulusal Plaj Voleybolu Turu’nu da şampiyon olarak bitirerek çok başarılı bir sezona imza attılar.
FIVB Dünya Turu 2010’da rekor sayıda birincilik kazanarak sezon şampiyonluğu elde etmiş olan Amerikalı Phil Dalhausser ve Todd Rogers, 2011’de ikincilikte kaldılar. Phil’in sezon içerisinde yaşadığı sol ayak bileğindeki sakatlık ve yine Todd Rogers’ın sezon sonunda dizinde yaşadığı sakatlık, bu ikili adına yıl içinde yaşanan şanssızlıklardı.Yine de 2011’i dört altın madalya ile tamamlamayı başardılar. 2008’in Olimpiyat şampiyonları Phil ve Todd, 2012 yazında bu kez ünvanlarını korumak için Londra’da olacaklar.
2009’un Dünya Şampiyonları Alman Julius Brink ve Jonas Reckermann, 2010’da yaşadıkları sakatlıklardan sonra 2011’de toparlanmayı başardılar. FIVB Dünya Şampiyonası üçüncülüğü ve CEV Avrupa Şampiyonası Finali birinciliğinden sonra FIVB Dünya Turu’nu da üçüncü sırada tamamlayarak başarılı bir sezon geçirdiler.
Brezilyalı Ricardo Santos ve Marcio Araujo sezona birlikte başlayıp Dünya Şampiyonası’nda ikincilik ve sezon içersindeki Norveç ayağında birincilik kazanmalarına rağmen ayrılma kararı aldılar. Ricardo Santos, Pedro Cunha ile yoluna devam ederken Marcio Araujo ise 9 sene önceki partneri Benjamin Insfran ile tekrar biraraya geldi. Ricardo Santos yeni partneri Pedro Cunha ile sezon bitmeden 2 ayakta daha birinciliğe ulaştı ve 2011’de iki ayrı partnerle altın madalya kazanmış oldu. Ayrıca Brezilya Ulusal Plaj Voleybolu Turu’nda da yılın oyuncusu ödülüne layık görülen 3 Olimpiyat madalyalı (1 altın, 1 gümüş, 1 bronz) Ricardo Santos’un 2012 Londra Olimpiyatlarında madalya kazanıp kazanamayacağı ise şimdiden merak ediliyor.
FIVB Dünya Turu’nun erkeklerde sürpriz çıkış yakalayan takımı ise Polonyalı Grzegorz Fijalek-Mariusz Prudel ikilisi oldu. Sezon boyunca dört kez final-four oynamayı başaran ikili, iki kez gümüş madalya kazanarak sezonu dördüncülükle bitirdi.
Bayanlarda ise, 2011’in merakla beklenen sorusu, iki yıl aradan sonra tekrar bir araya gelen 2004 ve 2008’in Olimpiyat Şampiyonları Amerikalı Misty-May Treanor ve Kerri Walsh’un yıl boyunca nasıl bir performans gösterecekleri idi. İkili, 2011 sezonunda 3 kez altın madalya kazanmalarına rağmen Brezilyalı Juliana Felisberta Silva-Larissa Franca takımının arkasında kalarak sezonu ikincilikle tamamladı. Amerikalı ikili 2012’de üst üste üçüncü kez Olimpiyat Şampiyonluğu için mücadele edecek.
2008 Olimpiyatlarının bronz madalyalı bayanları Çinli Chen Xue ve Xi Zhang, yıl boyunca 2 altın madalya kazanarak 2011’i üçüncülükle bitirirlerken, Amerikalı Jen Kessy-April Ross takımı ise sezonu dördüncü olarak tamamladı.
2011’in bayanlarda başarılı performans gösteren Avrupa takımlarından İtalyan Marta Menegatti-Greta Cicoları sezonu bir gümüş madalya ile altıncı, Hollandalı Sanne Keizer-Marleen Van Iersel ise iki altın madalya kazanarak yedinci sırada tamamladılar.
Ülkemiz plaj voleybolu adına ise 2011 yılında yaşanan en büyük gelişme, ilk kez FIVB Dünya Turu’nda sezon boyunca mücadele etmemizdi. Selçuk Şekerci-Volkan Göğtepe ikilisinden oluşan takımımız geçtiğimiz sene Dünya Turu’nda 11 tane ayağa katıldı ve bunlardan ikisinde ana tabloda oynama başarısı gösterdi.
2010 yılında Aland, Finlandiya ayağı ile başlayan FIVB maceramız tam bir sene sonra yine aynı ayakta ilk kez ana tabloya kalmamız ile tavan yaptı. Bu ayakta ön elemelerde üst üste üç maç kazanarak ana tabloya kalan Selçuk-Volkan ikilisi, ana tablodaki ilk maçlarında 2011’in sezon şampiyonları Brezilyalı Emanuel-Alison karşısında başa baş bir mücadele sergilediler, ama sahadan yenik ayrıldılar. Mağluplar grubunda başarılı maçlar çıkaran takımımız, ilk kez ana tabloda oynadığı turnuvayı toplamda yedi galibiyet iki mağlubiyet ile 7. sırada bitirerek plaj voleybolu tarihimizin FIVB Dünya Turu’ndaki en iyi derecesine imza attı. Bu turnuvadan sonra yurtdışı basını ‘FIVB Dünya Turu’nda Türk Lokumu’ başlıklı haberinde oyuncularımızdan övgü dolu sözlerle bahsetti.
2011 yılında ülke olarak mücadele ettiğimiz bir diğer turnuva ise CEV Olimpiyat Avrupa Elemeleri idi. 2010 yılında Alanya’da kazandığımız birincilikten sonra 2011’de Danimarka’nın Kopenhag Kenti’nde Olimpiyat elemeleri Avrupa ayağı ikinci fazına katıldık. Selçuk Şekerci-Volkan Göğtepe ve Murat Giginoğlu-Nuri Şahin ikililerinden oluşan milli takımımız Danimarkalı ve İtalyan rakipleri karşında başarılı maçlar çıkarttılar. Altın setlerde kaybettiğimiz maçlar sonunda turnuvadan dördüncü olarak ayrılıp 2012 yılında Olimpiyat elemeleri Avrupa ayağı yarı finallerinde oynamaya hak kazandık.
2011, plajlarda dünya yıldızlarını takip ettiğimiz, milli takımımızın yükselen başarı grafiği ile heyecanlandığımız bir yıl oldu. Plaj Voleybolumuzun, Olimpiyat Yılı olan 2012’ye bu moral ile başlaması ümit verici.
Mert Erkılavuz
merterkilavuz@gmail.com
Comments are closed.