2012 Şampiyonlar Ligi finali ikinci kez Polanya’nın Lodz şehrinde yapıldı. Ben 2010’daki finalde de Nedim hocamla birlikte ordaydım. Ayrıca Atilla Aydın da benim gibi ikinci kez Lodz’a gelenler arasında yer aldı. 2012’deki finalde Arkas Spor’un olmasından dolayı Türkiye’den gelenlerin sayısında önemli bir artış vardı.
Federasyon Başkanımız Erol Ünal Karabıyık, İzmir’den TVF Yönetim Kurulu üyesi Geza Dologh, Halk Bankası Spor Kulübü Voleybol Şube başkanı Selahattin Süleymanoğlu, Arkas Spor Kulübü Başkanı Bernard Arkas, yönetim kurulu üyelerinden Cenk Değer ve Atıf İnönü, Beyin Cerrahı Dr.Saffet Erk, Uğur Özden, Bahadır Osman, Yaşar Ergün, oyuncu menajerlerinden Margritis, Nejat Sancak, Atilla Aydın, Hakan Hanikoğlu, Matiyeviç, Eski Milli oyuncularımızdan Erkan Toğan. Ayrıca Burutay’ın ve Ahmet’in ailesi, oyuncuların eşleri çocukları, Arkas’ın kemik taraftarları. Unuttuklarım olabilir. Yani herkes ordaydı.
Bu organizasyonu dünyada takip eden voleybolla ilgilenen, herkes ordaydı. Voleybol adına orda olduğum için çok mutlu oldum.
Arkas Spor burada bulunarak zaten başarılı olmuştur. Bu turnuvada yer almak onlara büyük tecrübe kazandırdı. Bu seviyede başarılı olmak için nasıl bir takımla burada bulunmak adına, herhalde kafalardaki soru işaretleri kalkmıştır.
Eski şampiyon Trentino bana göre doyuma ulaşmış görüntü çizdi. Özellikle Kaziyski, Osmany, Stork üst düzey formdan uzaktı.
Skra Belchatow ise 2.defa ev sahipliğini yaptıkları turnuvayı kazanmak istedi ama şansları yardım etmedi. İki yıl önceye göre takımda gelişme var. Zaten Polonya Milli Takımının önemli oyuncularını elinde bulunduran bu kulüp, çok istedikleri şampiyonluğun ucundan döndü. Yaklaşık 14 bin kişinin bulunduğu salonda Belchatow taraftarları, onları anonslarla organize edenler süperdi. Kusur yoktu. Organizasyona gelince, kusursuz bir organizasyon oldu. Hiç bir problem yaşanmadı. Ponpon kızlar, set aralarında seyirciye atılan t-shirt veya toplar, toplu halde yapılan meksika dalgası,ödül töreninden önce yapılan akrobasi şovu, dışarıda seyirci için kurulan çadırlar vs her şey keyif almak adına düzenlenmişti.
Bu turnuva damgasını vuran ise final maçındaki Sırp baş hakem ve Çek yardımcı hakem oldu. Yaptıkları hatalarla herhalde hakem camiası çok konuşacaktır. Gözler 2010 finalini yöneten Ümit ağbi’yi (Sokullu) aradı.
Şampiyon olan Kazan takımına gelince. Onlar zaten yarı finalde Trentino’ yu yenerek iddialı olduklarını gösterdiler. Pasör Vermiglio, pasör çaprazı Mikhailov, Volkov diğer orta Apalikov, köşeler özellikle Berezhko çok formda gözüktüler. Bir kişi aksadı, bazen de libero. Kenarda bulunan Priddy profesyonelce oyuna katkısını gösterdi. Şampiyonluk gelmiştir. Vladimir Olekno’nun Pridy’i oyuna geç alması az kalsın pahalıya mal olacaktı. Ama olmadı. Ve Kazan sezonun iki büyük kupasını; dünya şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kariyerine eklemiş oldu.
Sevgiler, saygılar.
H.Ertan Albayrak
Comments are closed.