İstanbul BBSK, evinde Şahinbey Belediyeyi de devirdi ve Gundars Celitansın yokluğunda ligin ilk dört sırasında yer almayı başardı. Şahinbey ise ligde yeni olmasına karşılık deneyimli kadrosu ile play-offu sonuna kadar zorlayacağını gösterdi.
Lambayı ovun, Cin çıkacak!
İstanbul ekibi adına senenin en büyük transferi Kadir Cin demiştik önceki haftalarda. Zaten Celitansın yokluğunda böylesi bir başarı grafiği yakalamanın başka bir yolu da yok ligin yerleşik takımı için.
Bugün birinci sette yokları oynayan, zamanlaması çok kötü, sürekli bloklara yakalanıp top öldüremeyen bir Cin vardı sahada. Ancak İBBSKnin deneyimli teknik ekibi ilk set sonrası lambayı yeniden hatırladı ve Cini sahneye çıkarmayı başardı. Gidişatın vahametini anlayan formda oyuncu da maçı müthiş bir geri dönüşle takımı adına 26 sayı alarak noktaladı. Rakibi sürekli bozan servisler kullandığını ve bloklara iyi yerleşerek Şahinbeyin 4 numara oyuncularını çok zorladığını da ayrıca belirtelim.
Şahinbey tuzağa düştü
Gaziantep ekibinin kadro ve oyun yapısı rakibine çok benziyor. Yıldız oyuncusu yok, tamamı askerlerden oluşuyor. Bu noktada sahaya ince bir oyun felsefesi yansıtmak gerekiyor. Rakipten fazla terlemek, sürekli savaşarak rakibi bıktırmak. İlk set bu felsefeyi çok iyi yansıttı sahaya Şahinbey. Maç boyunca iyi servisler kullanan Ukraynalı pasör Dmytro Storozhylovun beklenmedik paslarla oyunu hızlandırması, sıradan bir smaçör olan Bahreynli Jassim Al Nabhanı bile durdurulmaz kıldı ilk bölümde. Galatasarayda geçirdiği kararsız yılların ardından Gaziantepte tekrar hayat bulan Kemal Elgaz ise adeta yıldızlaştı Şahinbeyin kazandığı sette. Televizyonların yayımlamadığı maçı seyretmesi gereken A Milli takım baş antrenörü Emanuele Zanini ise Ankarada idi o saatlerde. Umarız İtalyan teknik adam Elgazı daha yakından takip etme zahmetine katlanır ve dünya standartlarında bir 4 numara oyuncu bulamıyorum diye daha fazla hayıflanmaz.
Karadağlı pasör çaprazı Milos Culafic takımı adına maçın en skoreri olmasına rağmen fiziğinin gerektirdiği ölçüde bir top öldürme kapasitesine sahip değil. Uzun boyu ve kollarına rağmen yavaş olması ve patlayıcı gücünün zayıflığı, zaten üst düzey bir tekniği olmayan Culafici sıradan bir oyuncu haline getiriyor. Biz o sıradan oyuncuyu yetiştiremeyip Karadağ gibi 620.000 nüfuslu bir ülkeden ithal ediyoruz o ayrı bir tartışma konusu.
Sabit Karaağaç ve Muhammet Ertuğrul ligin etkili orta oyuncularından. Bugüne kadar yer aldıkları takımlarda fazla forma şansı bulamamış olmaları onları Şahinbeyi renkli kadrosuna dahil etmiş gibi görünüyor. Kaptan Karaağaç ve hırs küpü Ertuğrul, maçta olumlu işler yaptı aslen. İki oyuncu toplam 9 blok sayısı üretti. Rakip takımın tamamından fazla yani. Ancak rakibin en önemli sayı kanalı olan orta hücumları kesememiş olmaları takımları adına bir eksiklik olarak göze çarptı bugünkü maçta. Zira İBBSKnin her sıkıştığı anda Özkan Hayırlı ve Ahmet Toçoğlu sahneye çıktı ve takımına hayat verdi.
Köşelerde iyi yer tutarak organize bloklar kuran Şahinbey, hücumda da takım oyununu mükemmel uygulayarak kazanmıştı ilk seti. Ancak Güneydoğu ekibi, ikinci setin ortalarından sonra oyunu mücadele yerine oyuncularının bireysel performansları ile kazanmayı düşündü. Bu da İBBSKnin tam istediği şeydi. Zira ligin en mücadeleci takımı hüviyetindeki takıma karşı tek hücumda top öldürerek kazanmaya çalışmak, intihardan farksızdı. Eğer Şahinbey bu tuzağa düşmese, İstanbuldan puan veya puanlarla dönmesi muhtemeldi.
Neticede kendi yağıyla kavrulan bir takım Şahinbey Belediye. Yıldızsız kadrosu ile takım oyunu oynayarak play-offa kalması çok uzak bir ihtimal değil. Saha ve seyirci avantajına sahip olması da ayrı bir artı. Eğer uzun vadeli sponsor desteği sağlanabilirse, lige yıllarca renk katacak bir takım seyredebiliriz. Ancak son yıllarda saman alevi gibi parlayıp sönen belediye takımlarının sayısının hiç de az olmadığını belirtelim.
Matic de öğrenecek mi?
Siarhei Antanovich, Belarustan ilk geldiğinde voleybolu hiç bilmediğini bu köşede yazmıştık. İBBSKnin sabırlı teknik kadrosu bu güçlü oyuncuya voleybolu iyi derecede öğretti. İlk günlerinde tek yapması gerekeni smaç vurmak ve anormal güçlü servis atmak olarak gören Antanovich, artık defans yapıp zaman zaman nokta manşet alıyor. Hangi topa nasıl girecek daha iyi adımlıyor.
Bugünlerde ikinci bir Antanovich vakası var İBBSKde. Marko Matic isimli Boşnak oyuncu, müthiş bir fiziğe sahip. Adeta voleybolcu olsun diye yaratılmış. Ancak 20 yaşındaki oyuncu, voleybolu hiç bilmiyor! Bakmayın siz bugün %100 ile hücum edip 1 blok sayısı ürettiğine. Ne adımlaması doğru, ne duruşu. Çok iyi sıçramasına rağmen kol açma ve topa vuruş bölümleri aşırı sorunlu. Matic de Belaruslu oyuncu gibi voleybolu Türkiyede öğrenecek anlaşılıyor. Asıl mesele, Antanoviche gösterilen sabrın Matice gösterilip gösterilemeyeceği.
Bu kadar itiraza gerek yoktu
Gerçekten yoktu. Sahada ter döken, emek harcayan oyuncuların bazı pozisyonları yanlış gördüğünü ya da yorumladığını sürekli belirtiyorum. Ancak oyuncuların kendi aralarında ya da rakip takımın teknik heyeti ile didişmesine hiç gerek yoktu. Böylesine sıkı bir maçta Erdal Akıncı-Emre Özkür ikilisinin iyi bir yönetim gösterdiğini söyleyebiliriz. Göze çarpan en önemli pozisyonlarda ise;
-Maçın hemen başında skor 1:0 iken Al Nabhanın atığı pas fauldü ancak çalınmadı.
-İkinci sette 3:4 iken Antanovichin geri alan hücumunda top elden auta gitti ancak sayı Şahinbeye verildi. Hem de 4 numaralı çizgi hakemi çok doğru bir hareketle topun elden gittiğini göstermişken.
-Dördüncü sette 13:11 iken İBBSK servisinde top içeri düştü ve karar doğruydu.
-14:12 iken Caner Pekşenin attığı topta verilen faul kararı da doğruydu.
-Nedim Özbeye verilen kırmızı kart tartışılabilir. Zira bulunduğumuz yerden sebebini anlayamadık. Bazı voleybolseverlerin neden bazı pozisyonları pas geçtiğimizin cevabı da burada zaten. Oturduğumuz yerden bazı pozisyonları görmemiz mümkün olmuyor. Bu nedenle de o tarz pozisyonları yorumlamıyoruz.
Kolye üzerine
Gerek salonda, gerekse televizyonda seyrettiğim maçlarda gözüm sürekli oyuncuların taktığı kolyelere takılıyor. Erkek oyuncuların daha sık kullandığı kolyeler, zaman zaman kadınlarda da ortaya çıkıyor. Akreditasyon kartı, tek tip kıyafetler gibi konularda çok hassas olan hakemlerimiz, kolye konusunda ya çok dikkatsizler, ya da gördükleri halde ses çıkarmıyorlar. Bu noktada bize düşen de, kitabı tozlu raftan indirip aşağıdaki kuralı katırlatmak oluyor.
Kural 4.5.1 Oyuncuların sakatlanmasına sebep olabilecek veya onlara suni bir avantaj sağlayacak şeylerin kullanılması yasaklanmıştır.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.