Sambasız bu kadar

Fenerbahçe için bu sezonun kaderini belirleyen en büyük olay, geçen sene takımını şampiyon yapan Brezilyalı yıldızı Natalia Pereira’nın sakatlığı oldu. Olimpiyat şampiyonluğu yaşamış smaçörünün yokluğunda son şampiyon, birçok takım için kolay lokma haline geldi.

Kader anı

Her iki takımda da oyunu sürükleyen isimler, yüksek fizik kapasiteleri ile Polina Rahimova ve Tijana Boskovic oluyor genelde. Bugünkü maçın kaderini çizecek olan şey de hangi pasör çaprazının takımı adına neler yapacağı idi. Sırp yıldız Boskovic, Azeri mevkidaşına göre daha etkili oldu ve Eczacıbaşı maçı kazandı. Rahimova’nın maça damga vuramamasının temel sebebi ise Boskovic’e göre daha ağır bir oyuncu olması ve çabuk yorularak oyundan düşmesi oldu.

Aslında Fenerbahçe maça tam da istediği gibi başladı. Henüz uyanamamış rakibini etkili servislerle bozmayı başardı. Oyunu istediği gibi kuramayacak olan Maja Ognjenovic ise kilidi açacak olan Boskovic yerine Jordan Larson ve Meliha İsmailoğlu’nu kullanmayı tercih etti. Bunun sonucunda ilk set farklı bitti. İlk sette Eczacıbaşı’nı oyunda tutacak olan yegane şey, manşet zafiyeti bulunan Mia Jerkov ve Damla Çakıroğlu’na atılacak servisler olarak planlanmıştı. Ancak Marco Aurelio Motta, takımının bu denli kötü servis atacağını hesaba katmamıştı.

Fenerbahçe’de ise Boskovic’in karşısına Rahimova’yı çıkarıp oyunu diğer oyunculara yıkma planı kısmen başarılı oldu. Turuncu beyazlı takımın etkili hücum edemediği topları hızlandıran Nootsara Tomkom, başta orta oyuncular olmak üzere ilk sette tüm hücumcularını coşturdu. Taylandlı pasör, Türkiye’ye geldiğinden beri ilk kez bu denli hızlı oynattı takımını. Tıpkı milli takımda yaptığı gibi. Sarı lacivertlilerin tek yaptığı etkili servis atmak değildi. Çok da iyi defans yaptı ev sahibi takım.

Maçın kaderi ikinci sette çizildi desek yanılmış olmayız. 18:13’ten geri gelen Fenerbahçe o seti kazanabilseydi, psikolojik anlamda Eczacıbaşı’nı oldukça yıpratacaktı. Özellikle Fenerbahçe kenar yönetiminin son bölümde yaptığı tüm hamleler işe yaradı. Çağla Akın’ın oyunu yönlendirmesi son derece olumlu, Polen Uslupehlivan’ın servisleri ise yakıcı türdendi. Ancak setin genelinde iki yıldızın düellosu şeklinde geçen mücadeleyi 10:9 Boskovic kazandı ve Eczacıbaşı için virajı döndüren isim oldu.

Üçüncü set ise bir A takım ile genç takım arası antrenman maçını andırıyordu adeta. Bir anlamda Dünyanın en iyi ligi diyenlere ithaf ediyoruz hem oyunu hem de sonucu. Salih Tavacı’nın yorulan Rahimova’yı dinlendirerek bir sonraki sete diri çıkarma isteği doğruydu. Ancak Azeri yıldızın takım arkadaşlarının desteği olmaksızın tek başına oyun çevirecek gücü bulması çok zordu.

İkinci maç ne olur?

Eskiler, “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek zaman kaybıdır.” derler. İkinci maçın da bundan farklı geçeceği beklenmemeli. Pereira’nın yokluğunda Fenerbahçe’nin zirveyi kovalaması, ancak rakiplerinin vazgeçmesi ile mümkün olabilir.

Taraftarın sitemi haklı

Voleybol seyircisi son yıllarda oldukça bilinçlendi. Bugün Burhan Felek’e gelen sarı lacivertli taraftarlar da takımlarının Eczacıbaşı karşısında favori olmadığının farkındaydı. Ancak maçında sonunda gelen isyan, maçın kaybına değil, takımın üçüncü setteki vurdumduymazlığına gösterilen bir tepkiydi.

Bazen GDS’ye gerek olmaz

İlk sette skor 7:5 iken Beyza Arıcı’nın yaptığı hücum, baş hakem Nurper Özbar’ın yaklaşık 1 metre önünde doğrudan dışarı gitti. Ancak Özbar, kararı elden diyerek turuncu beyazlı takım lehine verdi. İtiraz eden Fenerbahçe kenar yönetimi, GDS sonucu kararı düzelttirdi. Ancak bu denli açık bir pozisyonun GDS’ye havale edilmesi, Özbar adına olumsuz bir karar olarak kayda geçti.

İkinci sette 18:15 iken Boskovic’in yaptığı hücum da yaklaşık 1 metre içerideydi. Hatta Fenerbahçeli voleybolcular dahi inançsız bir bakışla beklediler kararı. Ancak gözünün önündeki topun nereye düştüğünü göremeyen 2 numaralı çizgi hakemi, bayrağını havaya kaldırdı. Elbette Motta kararı GDS’ye götürdü ve sayıyı kazandı. Ancak akabinde çizgi hakemine yaptığı hareket ve gözlemciye dakikalarca gösterdiği sitem, haklı olana kızılmaz misali sineye çekildi.

Üçüncü sette 3:8 iken Boskovic’in file önüne gelerek 4 numaraya uçurduğu pas, bariz bir fauldü. Ancak Fenerbahçe pasör Tomkom’un hatalı paslarına çaldığı düdüğü Eczacıbaşı’nın Sırp yıldızına sessiz bırakan Özbar, “bu tarz pozisyonlara da GDS uygulanmalı mı” sorusunu düşündürdü.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.