Avrupa Şampiyonası hazırlıkları çerçevesinde Ankara’da kamp çalımalarını sürdüren Genç Milli Takım’ın başarılı oyuncularından Şeyma Ercan’ı tanıyalım…
-Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?
Herkese merhabalar…
1994 Ankara doğumluyum. Geçtiğimiz sene Dünya ve Avrupa Şampiyonu, Gençlik Olimpiyat üçüncüsü olan takımda gururla görev aldım.
Voleybola 2005 yılında Ankara’da Gazi Üniversitesi Spor Kulübünde başladım. Aslında aklımda voleybol oynamak hiç yoktu. Bir gün voleybol oynayan ablalarımı izlemeye gittiğimde ilk antrenörüm olan Elif Öz’ün sen de voleybola başla demesiyle voleybol macerası benim için başlamış oldu. Ablalarım daha sonraki yıllarda bıraktılar ama ben hala büyük bir sevgiyle devam ediyorum.
2009 yılında, 15 yaşındayken 2. Lig’de A takımda oynadım. 2011-2012 sezonunda Beşiktaş’taydım.
-Milli takıma ne zaman seçildiniz ve Milli takımda hedefiniz nedir?
Milli takım için hazırlık kamplarına yaklaşık 3-4 senedir sürekli katılıyorum. Ancak ilk resmi Milli takım macerama geçen sene Avrupa Şampiyonası’nın ilk maçı Çek Cumhuriyeti’yle başladım. İlk İstiklal Marşı’nı okurken hissettiğim duyguları şuanda da düşündüğümde aynı şekilde hissediyorum. Çok özel ve güzeldi. İlk milli takım tecrübemde Avrupa Şampiyonu olmamız ve en iyi servis atan oyuncu ödülünü almam ise ayrı bir keyifti…
Ülkemizde voleybolda hem milli takımlar düzeyinde hem de kulüplerde çok büyük başarılar gelmeye başladı. Özellikle en son A Milli Takımımız olimpiyatlara katılmaya hak kazandılar, bu müthiş bir şey. Benim de en büyük hayalim olimpiyatları görmek. Umarım bunu gerçekleştirebilirim.
-Unutamadığınız maç var mı, varsa bize anlatabilir misiniz?
Aslında hafızamdan silinmeyen pek çok maç, olay oldu ama sizlere Dünya Şampiyonasında yarı finaldeki Sırbistan maçını anlatabilirim. Avrupa Şampiyonası’nda da yarı finalde Sırbistan’la karşılaşmıştık ve 3-1 kazanmıştık. Sırplar’da hem o maçın hırsı hem de tabii ki dünya finalini oynama isteği her iki takımda da hat safhada olduğu için çok çekişmeli ve kaliteli bir maç olmuştu. Durum 2-2 ve tie breakte 15-14 öndeyken servis attık ve top tam çizgiye düştü. Ancak baş hakem karar vermeden beklerken bütün tribün sahaya inince mecburen içerde vermek durumunda kaldı. Eğer kendi sahamızda oynamasaydık ve böyle bir seyirci avantajımız olmasaydı hakem yine aynı kararı verir miydi diye düşünüyorum bazen.
-Örnek aldığın bir voleybolcu var mı? Bize ondan bahseder misin?
Açıkçası tek bir kişi var diyemem, mevkiim gereği birçok oyuncuyu örnek alıyorum ama en çok dikkat ettiğim en çok beğendiğim Liubov Sokolova’dır. Çok yönlü ve teknik bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Her izlediğimde bir şeyler öğreniyorum diyebilirim.
-Giydiğin forma numaranın bir anlamı var mı?
5 numara giyiyorum. Aslında bir anlamı yok sadece ilk maçıma çıkarken bana 5 numara verilmişti ve o zamandan beri takımda büyükler almadığı sürece hep 5 numara giydim. Ayrıca geçen sene Avrupa ve Dünya Şampiyonluğundan sonra da 5 numaranın uğurlu olduğuna inancım arttı.
-Voleybol adına hayatının bundan sonraki bölümündeki planlarından bahseder misin? Yurtdışında oynamak gibi bir hedefin var mı?
Her sporcunun hedefi A Milli Takım’da oynamaktır. Umarım bir gün o formayı bende giyerim ve olimpiyatlara gitme şansını bende yakalayabilirim.
Şuan için yurtdışında oynama gibi bir hedefim yok çünkü Türkiye Ligi de çok kaliteli o yüzden Türkiye’de şampiyonluğa oynayan bir takımda oynamak isterim.
-Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Son olarak şunu söylemek istiyorum ki bizim yaklaşık 1 ay sonra Genç Milli Takım olarak Ankara’da Avrupa Şampiyonamız var. Ankara seyircisi bizi bu önemli sınavda yalnız bırakmaz biliyorum ama buradan da hatırlatmak istedim. Onların desteğine ihtiyacımız var. Biz yine desteklerle beraber ülkemize güzel bir başarı getirmek istiyoruz.
Ayrıca benim buralara gelmemi sağlayan bütün antrenörlerime çok teşekkür ediyorum. Hepsinin benim üzerimde emeği çok fazla ancak Atilla abimin (Atilla Bozkurt) yeri bende çok farklı. Ona da buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca bana zaman ayırıp böyle güzel bir söyleyişi verme fırsatında bulunan Voleybolsesi ailesine teşekkürler.
Söyleşi: Recep Ekin
Comments are closed.