Geçtiğimiz Eylül ayında ülkemizde yapılan Avrupa Şampiyonası ve ülkemizde sayıları gittikçe artan yabancı oyuncuların vasıtasıyla voleybol literatürümüze giren yeni bir kelime “side out” sevgili voleybol severler. Maalesef birçok yeni yabancı kelimede olduğu gibi Türkçe karşılığı olmasına rağmen orijinaliyle yer etmeye başladı voleybolumuzda. Side out kelimesi, yabancı oyuncuların kullandığı bir kelime idi aslında. Ancak Türk voleybolcular da kendisini öylesine kaptırdı ki, bazı maçlarda yabancıdan çok Türk oyuncular kullanmaya başladı bu kelimeyi. Hatta bazen sahada hiç yabancı oyuncu yokken dahi bu kelimeyi duyabiliyorsunuz. Anlamı ise, rakibin servis attığı ralliyi kazanmak. Yani bizim kullandığımız tabirle “çevirmek”. Yıllarca sahada, sonrasında ise kenarda, sayı kaybettiğimizde hep “çeviriyoruz” dediğimiz durum, şimdilerde yabancı bir kelime ile anılıyor. Türkçe adına üzücü bir durum.
Büyük oyuncunun ayıbı da büyük oluyor
Rusya’da müthiş bir maç oynanıyor. IECL Erkeklerde Şampiyonluk adayı Zenit Kazan, gruplardan en iyi üçüncü olarak gelen Yunan devi Olimpiakos ile karşılaşıyor. İlk maçı Pire’de 3-1 kazanmış Yunan ekibi. Bu maçta da 2-1 Zenit Kazan önde, dördüncü set oynanıyor. Zenit kazansa altın set oynanacak, Olimpiakos alırsa turu geçerek müthiş bir başarıya imza atacak. Seti 27-29 kazanırken Olimpiakos’un Dünya starı Sırp oyuncusu Ivan Miljkovic son sayıyı arka alandan vurduğu smaçla alıyor. Kenarda duran tüm yedek oyuncularla birlikte bir zafer havası esiyor ev sahibi ekibin elenmesinin verdiği hüzünle buz gibi soğuyan salonda. Ve o sayıyı alan Miljkovic, formasını çıkartıyor, daha maç bitmemiş. Ruslara dönüp üstü çıplak vücuduyla poz veriyor, yaptığı çeşitli antipatik hareketlerle ortamı geriyor. Buradan anlıyoruz ki, büyük oyuncu olmak ayrı bir şey, büyük sporcu olmak ayrı.
Galatasaray mutlu sona yakın
Ukrayna temsilcisini rahat geçerken Final Four organizasyonunu kimin üstleneceği merak konusuydu. Yazıyı yazdığımız ana kadar da belli olmadı ev sahibi takım. Eğer ilk dörde kalan takımlardan hiçbiri kabul etmezse, dörtlü final yerine alternatif sistem uygulanacak. Bu durumda Galatasaray, Belçika temsilcisi Asterix Kieldrecht ile eşleşip ilk maçı İstanbul’da oynayacak. Set averajları eşit olursa, yarı final galibini altın set belirleyecek. Bu uygulama 3.lük için de geçerli ancak finalde başka bir uygulama söz konusu. “Best of three” diye adlandırılan bu uygulamada takımlar, evde ve deplasmanda birer maç oynayacaklar. Eğer takımlar birer maç kazanırlarsa, ikinci maçın en erken 24, en geç 48 saat sonrası üçüncü maç oynanacak. Elbette ikinci maçın oynandığı yerde belli olacak şampiyon. Bu durumda herhangi bir kura değişikliği olmazsa, üst çataldan gelen temsilcimiz, kupayı deplasmanda kaldırmak zorunda kalacak. Hem salon ve seyirci dezavantajı, hem de bu mutluluğu ülkemizde yaşayamama adına kötü bir durum. Kendi saha ve seyircimiz önünde zafere ulaşmak için tek yol, Final Four organizasyonunu Türkiye’ye almak. Aksi takdirde yeniden kura çekilmesini ummak lazım ki, Almanya, Belçika ve Polonya gibi Avrupa ülkelerinin olduğu bir dörtlüde bunu kabul ettirmek oldukça zor.
Bravo Edman
Galatarasay, Severodonchanka Severodonec karşısında ilk seti kazanıp ilk dörde girmeyi garantileyince, antrenör Gökhan Edman bir basketbol koçu gibi ikinci set başlangıcında üç oyuncuyu birden değiştirdi. Sahadaki tecrübeli oyuncuları kenara alarak gençleri oyuna süren Edman’ın yaptığını takdir etmemek mümkün değil. Hem de Başkan Adnan Polat ve yöneticilerin şeref tribününde oturduğu bir anda yaptı bunu tecrübeli koç. Seti kaybetme korkusunu hiç hissetmedi. O ortamda kendisine yöneltilebilecek ağır eleştirileri de önemsemedi ve yapması gerekeni yaptı. Bunun sonucunda ikinci ve üçüncü setler zor geçti doğru. Ancak o setleri oynayan genç oyuncuların ve dolayısıyla takımın kazandıklarının yanında hiçbir anlamı yok o zorluğun. Stres yapmadığınızda, o oyuncuların karşıda yer alan rakipten çok da fazla farkı olmadığını görürsünüz. Baktınız ortada risk var, bir iki kritik hareketle çevirirsiniz durumu zaten. Mesela Edman, ikinci setin sonlarında iki sayı gerideyken pasör-pasör çaprazı değişikliği yaptı, oyuna giren Ivana Djerisilo ile kilidi açtı. Üçüncü setin sonlarında manşette sıkıntı yaşayan Dilara’nın yerine Valeska Menezes’i tekrar oyuna sürdü ve o seti de aldı. Görüldüğü üzere gençleri oynatmak takıma kaybettirmiyor, aksine çok şey kazandırıyor. Bize de, Gökhan Edman’ı kutlamak düşüyor.
Dere geçerken
Eczacıbaşı Zentiva, çok iyi başladığı maçta Rabita Bakü’yü eleyebilirdi aslında. Final Four çok yakındı. Ama olmadı. Sezon başından beri herkes tarafından eleştirilen İtalyan antrenör Guiseppe Cuccarini’nin bileti de bu sonuçla kesildi. Ligin başlarında Halkbank’ın Bulgar çalıştırıcısı Martin Stoev için yazdıklarımı Eczacıbaşı için de tekrar etmek istiyorum. Sezon ortasında gönderilen antrenörün kulüpten tazminat alması, kulübün kıt kaynaklarını olumsuz yönde etkileyecektir. Tazminatın ötesinde dereyi geçerken yapılan at değişikliğinin takıma çok olumlu yansımayacağını da unutmamak lazım. Gerçi bundan yıllar önce yapılan Andrej Niemczyk-Mehmet Bedestenlioğlu-Gökhan Sezal değişiklikleri sonucu Eczacıbaşı ligde şampiyon olmuştu. Ancak ligde o yıl yaşanan rekabet ile şimdiki rekabetin aynı olmadığını hatırlatmak lazım.
Ziraat favori
Berlin’den 3-2’lik mağlubiyetle dönen Ziraat Bankası, son dörde kalma yolunda favoridir her haliyle. Ankara’daki maçta taraftar yalnız bırakmasın yeter. Gönül ister ki, TVF Başkent Spor Salonunda ilk seyirci rekoru Çarşamba günü kırılsın. Ziraat Bankası’nın kurumsal olarak buna gücü yeter. Ancak salonu güzelleştirecek olan seyirci, sadece kurumsal anlamda değil, voleybol tutkusu anlamında da maça bir şeyler katacak olandır. Haydi Ankaralılar.
Şampiyonlar Liginde rakipler
Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’un Final Four öncesi son rakibi olan Asystel Novara’yı profesör lakaplı İtalyan koç Luciano Pedulla çalıştırıyor. Tam bir yetenek avcısı olan Pedulla, genç oyuncularla oynamayı adeta gelenek haline getirmiş deneyimli bir antrenör. İtalya Genç Bayan Milli Takımı ile 2005 senesinde Avrupa Şampiyonluğuna ulaşan Pedulla, Final Four organizasyonu geçtiğimiz yıl Novara kentinde yapılan CEV Kupasını da kaldırarak önemli bir başarıya imza attı.
Takım kaptan Paola Paggi, İtalya Milli Takımı ile 2002 Berlin’de Dünya Şampiyonluğu yaşamış, Milli takım ile 230’dan fazla sayıda resmi maç oynamış bir deneyim abidesi. 34 yaşındaki orta oyuncu, 2006 Dünya Şampiyonasının ardından Milli takımı bıraktı.
Takımın birinci pasörü Irina Kirillova, Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi pasörü unvanını taşıyor. Rus asıllı Hırvat vatandaşı olan Kirillova, 45 yaşında olmasına rağmen Dünya voleybolunun gözdesi olmaya devam ediyor. Oyunculuk kariyerinde 1 Olimpiyat, 1 Dünya, 2 Avrupa Şampiyonluğu bulunan voleybol efsanesi, Rus Milli Takımın 2006 yılında kazandığı Dünya Şampiyonluğunda kocası Giovanni Caprara’nın yanında yardımcı antrenör olarak önemli rol oynadı. Geçtiğimiz sezon Dinamo Moskova forması altında Şampiyonlar Liginin en iyi pasörü seçilen Kirillova’nın kariyeri boyunca kazandığı kupa ve madalyalar, bir müzeyi rahatlıkla dolduracak sayıda. Bir sezon Brezilya’nın Mappin Sao Paulo takımında da yer alan Hırvat pasör, seyri hala keyif veren ve herkesin örnek alması gereken bir voleybolcu.
Aslen Belçikalı olan takımın diğer pasörü Kim Staelens, erken yaşta Hollanda vatandaşlığına geçmesi ile bu ülke forması altında birçok kez karşımıza çıktı. 2004 yılında Avrupa Gençler Şampiyonasının en iyi pasörü seçildikten sonra geçirdiği ağır sakatlık, onu 2 sezon boyunca salonlardan uzak tuttu. 300’den fazla taşıdığı Milli takım formasıyla 2007’de World Grand Prix Şampiyonluğuna ulaştı, 2009 Avrupa Şampiyonasında ise ikincilik elde etti. Sakatlıktan sonra voleybola geri döndüğü Amstelveen takımıyla üç sezon boyunca Hollanda’da tüm kupalara ambargo koyan Kim, iki yıl önce Despar Perugia takımında oynamak üzere İtalya’ya transfer oldu. Yılbaşından sonraki ara transfer döneminde de Asystel Novara’nın yolunu tuttu.
29 yaşındaki orta oyuncu Jenny Barazza, ülkesinin Milli takımlarında 200’den fazla maça çıktı. Kariyerinde 2 Avrupa Şampiyonluğu, 1 Dünya Kupası, 1 Dünya Büyük Şampiyonlar Kupası bulunan Barazza, defalarca kürsüye çıktığı İtalya Milli Takımı ile birlikte 2007 Avrupa Şampiyonasının en iyi blokörü de seçildi. Oynadığı kulüp takımlarıyla gerek İtalya’da gerekse Avrupa’da sahip olunabilecek tüm başarılara imza atan Barazza, ülkesinin haricinde bir sezon İspanya’nın Mujeres Albacete takımında forma giydi.
2009 Avrupa Şampiyonasının ve 2007 Grand Prix’nin en iyi oyuncusu (MVP) seçilen Hollanda Milli Takım kaptanı Manon Flier, attığı etkili smaç servisler sayesinde çeşitli turnuvalarda en iyi servis atan oyuncu da seçildi. 26 yaşındaki yetenek, yaşı, kritik anlarda aldığı topları sayıya çevirmesi ve takımın zor zamanlarında can simidi vazifesi görmesi ile Neslihan Darnel’e çok benziyor. 276 kez Milli formayı giyen Flier, Novara’da ilk sezonunu yaşıyor.
Son Avrupa Şampiyonasında Almanya Milli Takımı ile Milli takımımızın başını çok ağrıtan Margareta Kozuch, Asystel Novara’da ikinci sezonunu yaşıyor. 2009 Avrupa Şampiyonasının en skorer oyuncusu “Maggi”, uğruna Polonya Milli Takım formasını reddettiği Almanya formasıyla 100 civarında resmi maça çıktı.
Olimpiyat Oyunları tarihinin en genç voleybolcusu unvanına sahip Logan Tom, Amerikan Milli Takımının değişmez smaçörlerinden. Pekin’de gümüş madalyayı kazanmanın yanı sıra en skorer oyuncu olma özelliğine de sahip bu oyuncu, kariyeri boyunca Brezilya, İsviçre, İspanya, Rusya, Japonya ve İtalya gibi çok çeşitli ülkelerde voleybol oynadı. Babası eski bir Amerikan Futbolu oyuncusu olan Tom, Amerikanın seçkin üniversitelerinden Stanford mezunu olmasıyla dikkat çekiyor.
Bu oyuncuların haricinde takımda yer alan İtalyan oyuncular, genellikle genç ve henüz belirli bir başarısı olmayan sporcular. Bu nedenle çok da fazla detay yazmaya gerek görmüyorum. İtalya Ligi’nde (Serie A1) 8 maç kazanıp 9 maç kaybeden Novara, lider Scavolini Pesaro’nun 43 puanla yer aldığı sıralamada 22 puanla 8. sırada bulunuyor. Bu rakiple ilgili söylenebilecek son söz ise, İstanbul’daki maçı sakın kaçırmayın olacaktır.
Fenerbahçe Acıbadem’in ikinci Moskova seferi, Zarechie Odintsovo için olacak. Tarihi boyunca 6 kez Rusya Kupasını kazanıp 2008 yılında Lig Şampiyonluğuna ulaşan Odintsovo’da Brezilya Milli Takımının iki önemli oyuncusu bulunuyor. Milli takımlardaki başarıları saymakla bitmeyen 28 yaşındaki smaçör Paula Pequeno ile orta oyuncu Oliveira Walewska, Rus takımının yabancı kontenjanını oluşturuyor. Bir önceki turda son Lig Şampiyonu Dinamo Moskova’yı eleyen Zarechie, maçlarını 3500 kişilik BCK Spor Salonunda oynuyor. Takımın Rus oyuncuları, hemen hemen tamamı çeşitli kademelerde Milli takımlarda yer almış isimlerden oluşuyor. Bu isimler arasında smaçör Tatiana Kosheleva, Olga Fateeva ve Elena Lisovskaya en dikkat çekici isimler. Rus Liginde bir maçı eksik üçüncü sırada bulunan Moskova ekibinin antrenörlüğünü Vadim Pankov yapıyor.
Ligde değişiklik yok
Bayanlarda haftanın beklenmedik tek sonucu Bursa’dan geldi. 16 maçta sadece iki set kazanabilen Beylikdüzü, deplasmanda Nilüfer Belediyesi’nden iki set kopararak ligde ilk puanına ulaştı. Bunun büyük bir başarı olduğunu belirttikten sonra Nilüfer’i ligde daha zor günlerin beklediğini ilave edelim. Türkiye Kupası yarı finalisti bir puan farkla ligden düşerse, bu maçı uzun süre unutmayacak. Pazar günü oynanan maçta Ereğli Belediyesi’nin deplasmanda Yeşilyurt’u 3-0 yenmesi, Bursa ekibi için küçük bir teselli oldu. Bu noktada önümüzdeki hafta oynanacak Beylikdüzü-Yeşilyurt maçı, her iki takım için de hayati önem taşıyor. Bayanlar Liginin diğer maçlarında ise en ufak bir sürpriz dahi olmadı.
Erkekler Liginde ise Halkbank, Beşiktaş’ı İstanbul’da devirerek ilk devredeki maçın rövanşını aldı. Ivaylo Barutov’un sırtında ancak bir yere kadar gidebileceği bilinen Beşiktaş, Bulgar oyuncusunun performansı ile kazandığı 1 puan için karlı sayılabilir. Ancak bu skor, play-off için yeterli olmayabilir.
Diltaş, Tokat deplasmanından istediği sonuçla döndü ve düşme hattının üzerine çıkmayı başardı. Konya ekibi haftaya evine oynayacağı maçta Bozkurt Belediyesi’ni yenmeyi başarırsa, ligdeki ikinci sezonun hazırlıklarını yapmaya başlayacak. Aksi takdirde Kastamonu ekibi 1.Lige devam diyecek. Setlerinin tamamı iki sayı farkla biten ilginç mücadelede Arkas, deplasmanda SGK’yı geçerek geçtiğimiz hafta başlayan yükselişini sürdürdü. İBB ise son haftaların flaş takımı Maliye Milli Piyango’yu set vermeden mağlup etti. İlk iki setinde çok zorlandığı maçta gerçek kapasitesini sonradan bulan son şampiyon, üçüncü seti açık farkla kazandı. Erkeklerde yoluna üç kupada birden devam eden Ziraat Bankası, İstanbul’da Galatasaray’ı 3-2 yendi ve önemli bir iş başardı. Gundars Celitans ve Peter Platenik’in olmadığı maçta sadece bir yabancı ile oynayan Ankara ekibi, bulunduğu konumun sadece yıldızlara dayalı değil, takım oyununun ürünü olan bir voleybola bağlı olduğunu da ispatladı. Bu noktada Arjantinli çalıştırıcı Juan Manuel Barriel’i de ayrıca kutlamak gerekiyor.
İçinizdeki voleybol sevgisi eksik olmasın.
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.