Sinan Cem Tanık yeni sezonu değerlendirdi

Galatasaray Voleybol Erkek Takım Menajeri Sinan Cem Tanık yeni sezon öncesi SPORASLAN’a konuştu.

Galatasaray FXTCR Takım Menajeri Sinan Cem Tanık ile, Galatasaray Erkek Voleybol takımının bu sezonki beklentileri, yeni transfeleri ve genel durumu hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Geçtiğimiz sezonlarda Galatasaray’ın kaptanlığını yapmış ve kulübüne büyük hizmetler vermiş Sinan Cem Tanık, Galatasaray taraftarlarınada seslenmeyi ihmal etmedi.

İşte Sinan Cem Tanık Röportajı;

*Galatasaray, son dönemde Voleybol altyapısına büyük önem veriyor. Kadın ve Erkek takımlarında birçok altyapıdan gelen oyuncu bulunuyor. Bu konu hakkında söylemek istediğiniz birşeyler var mı?

Galatasaray’ın altyapıya eğilmesinin çok büyük cesaret gerektiren ciddi bir hamle olduğunu belirtmem gerekiyor. Genç oyuncularla uğraşmak, onları oyuncu haline getirebilmek çok ciddi bir emektir. Bizim bunları gerçekleştirebilecek, herkesin fedakarlıkla çalıştığı, kendinden çok şeyler verdiği bir ortamımız var. Altyapıya da çok fazla transfer yapmadan, kendimizin bulup yetiştirdiği oyuncularla çok ciddi başarılar geldi diyebiliyoruz. Spor kulüplerinin böyle olması gerektiğine inanıyorum. Üst yapının başarısı, bunun ticari yapıya getirisini düşündüğümüz zaman; parasını verip süperstarlar almak, onlarla yakaladığınız başarıyla sponsorlarınızın reklamını yapmak şeklinde yürütülen sistemler çok başarılı ve sürdürülebilen sistemler değiller. Kurumsal kulüplerin amacı kendi reklamlarını yapmak yada kendi patronlarının hobisini gidermektir. Bir spor kulübünün amacının ise gerçekten sporcu yetiştirmek olduğunu düşünüyorum. Bunu yapan sadece Galatasaray var. Şu an ilk takımımızdaki 14 oyuncumuzun 6-7’si bizim altyapımızdan yetişen oyuncular. İlk altımızı başka yerlerden bulup, ikinci altıyı başka yerlerden doldurmak gibi değil, sürekli zaman alan, ilk altımızda oynayan ve plan dahilinde önümüzdeki yıllarda ilk altımızda oynaması öngörülen birçok oyuncumuz var. Alttanda dalga dalga geliyorlar.

*Sizinde göreve getirilmenizle birlikte Galatasaray Voleybolu’nda yeni bir yapılanmaya gidildi. Erkek takımının başına Flavio Gulinelli’yi getirdiniz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

İyi ve zor bir hazırlık dönemi geçirdik. Yeni antrenörümüz hazırlık döneminin kısa ve yoğun olmasını istedi. Temmuz başında başlayan takımlar oldu ama biz Ağustos’un 3. haftasında başladık. Hocamız bu dönemin bir takımın sürantrene olmadan hazırlanması için yerinde bir değer olduğunu söyledi. Bizde takım bir araya gelsin, anlaşması üst düzey olsun diye turnuvalar ve hazırlık maçları ile bu süreyi değerlendirdik. Milli takımlarımızdaki genç oyuncularımız ve Milli takımlarındaki oyuncularımız Dünya Şampiyonası’ndan sonra takıma katıldı. Her oyuncumuz 4’er, 5’er maç birbirleri ile oynama fırsatı buldu.

*Takım Hazırlık döneminde özelliklede Paidar Demir turnuvasında oldukça iyi bir performans gösterdi. Bütün bunları düşündüğümüzde yeni sezondan ne bekliyorsunuz?

Paidar Demir Kupası’na genç oyuncularımızı ilk altıda oynattık. Yanlarına Selçuk Keskin veya 1 yabancımız ile iyi takımlara karşı iyi mücadeleler verdik. Sonuçtan bağımsız olarak tatmin edici bir turnuva geçirdik. Ondan önceki turnuvayı kazanmıştık. Turnuvaların seviyesi yükseldikçe bizimde uyumumuz arttı. Büyük takımlara karşı oynadıkları için güvenleri arttı.

Takım bu trendle giderse istediğimiz yere gidebiliriz. Galatasaray’ın hedefi her zaman en yükseklerdir, hem Türkiye’de şampiyon olmak hem de Avrupa’da en üst liglerde ülkemizi temsil etmektir .Fakat bir bütçe gerçeğimiz var. Dünya skalasında anormal miktarlarda para harcayan takımlarımız var. Bu takımlarla mücadele edeceğiz. Çok sıkı sonuçlar alacağımıza eminim. Gerçekci ve mütevazi bir bakış açısı ile; ‘’Geçen seneden daha düşük bir bütçeye sahibiz ama daha kaliteli ve iyi bir takım kurduk. Top sahada oynanıyor, hangi takımı kurarsak kuralım, takım sahada oynamazsa sonuncu olur. Geçen sene 5. Sırada bitirdik ve Challenge Kupası’na katılma hakkı kazandık. Bu seneyi 4. Sırada bitirip CEV Kupası’na katılmak başarıdır diyebiliriz.” Ama tabii ki gözümüzü diktiğimiz yer zirve. Challenge Kupası’nda ise çeyrek final güzel bir hedef, yarı final çok iyi olacakmış gibi gözüküyor. Turnuvanın en iddialı 4 takımından biriyiz.

*Yeni transferler Samuele, Filip Rejlek ve Kamil Baranek hakkında ne düşünüyorsunuz?

Samuele gibi yabancı ve tecrübeli oyuncularımızdan havayı koklayıp bana bilgi getirmelerini sağlamaya çalışıyorum. Samuele ile görüşmemde bana çok iyiye gittiğimizi ve çok hızlı şekilde geliştiğimizi belirtti. O da 20 gündür bizimle beraber ve çok heyecanlı, iyi şeyler başaracağımızı söylüyor.

Samuele karakter olarak çok savaşçı bir kişilik. Fiziksel olarak iyi durumda geldi. Dünya Şampiyonası’nı 4. Sırada bitiren Fransa’da fazla süre şansı bulamadı fakat bu benim işime geldi. Benim oyuncum sağlılıklı ve yorulmamış olarak döndü. O ortamı yaşadı ve daha çok motive oldu. Dünya Şampiyonası’nda oynayamasının hıncını Paidar Demir turnuvasındaki güzel oyunuyla gösterdi.

Oyuncuları seçerken karakter ve kişilik özelliklerine çok dikkat ettik. Uyumlu olsunlar, kulüpte olabilecek sıkıntılara karşı göğüs gersinler, liderlik göstersinler… Sezon içinde yabancılardan çıkan bir sıkıntı takımı hızlı bir şekilde bozabiliyor. Problem çözücü, toplayıcı ve pozitif oyuncuları seçmeye çok özen gösterdik ve bunuda başardık diye düşünüyorum.

Baranek İtalya ve Fransa gibi voleybolda ekol ülkelerde oynamış bir oyuncu. O ekole sahip olan oyuncular bu işi bilen oyunculardır. Superstar bir oyuncu olmayabilir fakat doğuştan yetenekli bir oyuncu. Çalışmasa dahi sahada çok etkili işler başarabilecek biri.

Filip’de birkaç sene Fransada’da oynadıktan sonra Brezilya’ya gitmiş bir oyuncu. Brezilya dünyanın en sert liglerinden bir tanesi. Biz tabii yayın olamadığı için göremiyoruz, insanların gözünün önünde değil ama Brezilya Milli takımının seviyesinden ve Avrupa’daki Brezilyalı oyuncu sayısından ne kadar ciddi bir voleybol ülkesi olduğunu anlayabiliyoruz. Voleybol Milli Takımındaki oyuncular Futbol Milli Takımındaki oyuncular kadar ünlüler. Filip ise aldığı ödüller, istatistikler vb. ile son 3 yılın ülkedeki en iyi 2. Pasör çaprazı. Ufak tefek sağlık sorunları oldu, onu düzeltmeye çalışıyoruz. İyi bir noktaya geldi. Arkas maçına hazır olacak. Performasının yükselerek artacağına inanıyorum.

*19 Ekim Arkas Spor ile ilk lig maçı, 5 Kasım’da Loimaa ile ilk Avrupa maçı… Bu maçlar hakkında ne söylemek istersiniz?

19 Ekim Arkas maçı ligin ilk maçı olması nedeniyle çok önemli. Biz bütün hazırlık dönemimizi bu maçlara hazır olabilmek için yaptık. Benim korktuğum şey bu maçın kazanılmasının ardından rehavete kapılabilecek olmamız. ‘Biz olduk mu’ sorusunun çok iyi dinlenmesi gerekir. Deplasman olması açısından zor olabilir fakat İzmir’de Galatasaray taraftarının bizi bırakmayacağını umuyorum. Taraftarlarımızın gelip bizi desteklemesi halinde takımımızın gücünün Arkas’ı yenmeye yeteceğini düşünüyorum. Arkas maçının ardından ligimizde Beşiktaş ve Torul Gençlik ile maçımız var. Bu maçların ardından Finlandiya takımı ile maça çıkacağız. Finlandiya takımının çok sert bir takım olmadığını düşünüyorum. Finlandiya liginin 3. Takımı. Fakat ciddiye almamız gereken bir maç, aksi takdirde sıkıntı çıkarabilir. Ben daha önce çok büyük takımlarla ‘’çok küçük takımlara’’ karşı bu sıkıntıyı yaşadım. Aynı ciddiyetle oynayacağız. Benim bir lafım vardır ’’ 3-0, üç setinde skoru 25-0 olabilecekse öyle bitmesi lazım, ciddiyetsizlik yüzünden 25-1 olmaması lazım.’’ Mantalite her takıma karşı böyle olursa, ciddiyetsizlik yüzünden bu sıkıntı yaşanmaz. Takımımızın ve antenörümüzün bu tarz bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Seyahatte ve oradaki koşullarda vb. sıkıntı yaşamazsak orada işi bitireceğiz ve 2. turdaki rakibimizi bekleyeceğiz.

*Kadroda birçok 94,95,96 doğumlu oyuncu var. Onlardan beklentiniz nedir? Yeterli katkıyı verebilecekler mi? Geçtiğimiz sezon Galatasaray Altyapısına transferi yapılan Doğukan Ulu hakkında birşeyler söylemek ister misiniz?

Genç oyuncularımızdan beklentilerimiz diğer oyuncularımızdan beklentilerimizden az değil. Genç olmaları bazı hatalarını sineye çekmemizi gerektirebiliyor. Onlara daha çok emek ve sabır göstermek gerekiyor.

Doğukan‘ı özellikle ben takıma istedim ve hoca da çok beğendi. Geçen sene bizimle sadece atrenman yapiyordu. Ben onun antrenmandaki isteğini ve öğrenme yeteneğini çok beğenmiştim. Kendisi Hukuk okuyor. Voleybol yaşı küçük olduğu için basit hatalar yapabiliyor, kendine çabuk kızabiliyor. Ama bunları aşabileceğini düşünüyorum.

*Avrupa ve Lig maçlarının Televizyon yayını konusunda son durum nedir?

Avrupa maçlarının yayını konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Belli olduğunda açıklanacaktır diye düşünüyorum. Lig maçları dijital platformdan yayınlacaktır diye biliyorum. Lig maçlarının tasaruffu Federasyonda.

*Maçlarınızı 7.500 kişilik Burhan Felek Spor Salonu’nda oynuyorsunuz. Son olarak taraftarlara söylemek istediğiniz birşeyler var mı?

Gönül isterki her maç salon dolu olsun. Hem külup hem ülke olarak çok zor zamanlardan geçiyoruz. Sporun çok ciddi birleştirici bir özelliği var. İki tarafın taraftarlarını birbirinden ayırmak gibi negatif hareketler benim hoşuma gitmiyor. Güvenlik önlemleri, insanların can sağlığı için bi takım kurallara, yönetilebilmesi açısından evet diyoruz ama bir derbi karşılaşmasında iki takım taraftarlarının yanyana olmaması bence o maçın tadını %10’a indiriyor. Zaten TV yayını çok az var. Gelip canlı izleyip kendi takımına enerji veremeyen taraftar olduğu zaman da ne oynayan için bir anlamı kalıyor, ne de izleyen için bir anlamı kalıyor. Erkek voleybolu çok ciddi hızla ve güçte oynanıyor. TV yayınında insanların bunu görebilmesi mümkün değil. Salonda voleybol maçını izlemenin keyfini hiçbir şeyle karşılaştıramazsınız.

Benim eşim çok ciddi bir voleybol seyircisi. Onunla İtalya’da gittiğimiz bir voleybol maçında iki takımın taraftarları salonu tıklım tıklım doldurmuş ancak bir NBA maçı olsa bu kadar olur dedik. İnsanın anlatırken bile tüyleri diken diken oluyor. Bizim böyle bir ortamı Türkiye’de oluşturmamız lazım. O zaman insanlar ortamın keyfini aldıktan sonra, fanatik taraftarların olayları da çıkmayacak, taraftarlar salona geldikleri zaman takımların kaliteleri yükselecektir. Atıyorum, bir haltercisiniz veya basketbol oyuncususunuz… Hiç kimse izlemese mi daha heyecanla oynarsınız yoksa etrafınızda 20-30 kişi izlese, alkışlasa mı? Bu insan doğası, profesyonel sporcu olsada böyle birşeydir bu 20 senedir 10bin kişinin önünde oynuyorsada. Taraftarların değeri bizim anlatabileceğimizden çok daha fazla.

*Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sizin ilginiz taraftar ilgisini yaratabilmek adına bizim için çok önemli. Ben 1998’den beri A Milli Takımdaydım ve 2006’den beri A Milli Takım kaptanlığı yaptım. 2005’te Polonya’ya gittiğimde bütün kariyerim boyunca yaptığım röportajın 5 katı kadar röportajı ilk 4 günde verdim. Bunu söylemem yeterli herhalde… Bu o ilginin yaratılması ile alakalı. O ilgi yaratıldıkça insanlar daha fazlasını öğrenmek istiyorlar. O haberin detayını, o kişinin özel hayatını, kariyerini öğrenmeye çalışıyorlar. Bu açıdan sizin ilginiz bizim açımızdan çok önemli.

SporAslan Özel Röportaj


Haberi Paylaş

Comments are closed.