Galatasaray Daikin-Fenerbahçe derbisi, bitime iki sayı kala tatil edildi. Sonuçta sarı lacivertliler maçı 3-0 kazanmış oldu. GS Daikin ise Türkiye Voleybol Federasyonunun (TVF) kararı doğrultusunda bir dizi ceza ile karşı karşıya kalacak. Bunun tek suçlusunun Galatasaray taraftarı olduğu düşünenler fena halde yanılgı içerisindeler. Zira aşağıda yazılı suçlu listesi iyi irdelenirse, ortaya Agatha Christie romanlarını aratmayacak bir silsile çıkar.
Neresini tutsan…..
– Yıllardır bu maçlarda çıkan olayları irdeleyerek kulüplere üst düzey ceza vermeyen, caydırıcılık yerine voleybolu al gülüm ver gülüm yönetmeye çalışan TVF. Salonun güvenliğini sağlamak için ev sahibi kulüpler tarafından getirilen fevri güvenlik görevlilerini denetlemeyen TVF.
– Her gelen yönetimin kendine has bir üslup belirlediği, ancak hakemler arası adaletin bir türlü sağlanamadığı ortamın patronu Merkez Hakem Kurulu (MHK). Öyle ki, insana bıkkınlık veren bu derbinin hakemini, henüz 20 saat dahi geçmemişken tamı tamına 146 dakika (2 saat 26 dakika) süren bir maça atayan MHK. İstanbulda 20 saat içerisinde oynanacak iki maça iki hakem bulamayan MHK.
– Maçın henüz 6 dakikası oynanmışken doğru bir kararla soyunma odasına giden, ancak 33 dakika sonra yanlış bir kararla oyunu yeniden başlatan baş hakem Erdal Akıncı. O taraftarın normal davranmayacağını bilen, kendisini ikna eden yöneticilerin verdikleri sözü tutamayacağını öğrenen, maçı Fenerbahçenin kazanması halinde küfürlerin ve olayların ayyuka çıkacağını öngöremeyen Erdal Akıncı.
– Kendi takımına bir faydası olacakmış gibi voleybolla alakası olmayan tipleri zorla salona getiren yöneticiler. Salonda olumsuz bir ortam yaratacaklarını bildiği halde sırf rakibe küfretsinler diye bu tiplerin bilet parasını ödeyen yöneticiler.
– Onbinlerce lira kazandığı kulübüyle arasının bozulmaması adına kendi hatalarını örtmeye çalışan, bunu yaparken de genelde hakemleri seyirciye şikayet eden antrenörler. Olur olmaz her karara vücut dilini kullanarak itiraz eden antrenörler.
– Bir zamanlar yan yana oynadığı arkadaşı rakibe transfer olunca, yüzlerce kişilik koronun ettiği galiz küfürlere kulağını tıkayan, hatta bu koroya üçlü çektiren sporcular.
– Salonun güvenliğini sağlamak üzere salona gelen, ancak salondaki tek icraatı elindeki telsizlerle şov yapmak olan, siyah takım elbiseleriyle mafya filmlerindeki figüranlara benzeyen özel güvenlik görevlileri. Hani Ragıp Tekin gibi voleybola ömrünü adamış bir medya mensubunu salondan kovmaya çalışan güvenlik görevlileri. Hani salona olay çıkarmaya gelen azgın kitleye önderlik edenlerle ahbap-çavuş ilişkisi içerisindeki güvenlik görevlileri.
– Bu tarz olaylar yaşandığında kafasını kuma gömen medya. Birkaç kuruşluk menfaat uğruna kulüplerle arasının kötü olmasını göze alamayan korkak medya. Yıllardır bu tarz maçların akabinde toplu tepki koyamayan, olayları detaylarıyla incelemeyen medya. Kol kırılır, yen içinde kalır mantığıyla voleybol pastasının büyümesini istemeyen, bu nedenle yazılarında bu konuları işleyemeyen medya.
Hırsızın suçu
E bu işte hırsızın hiç mi suçu yok? dediğinizi duyar gibiyim. İnanın yok. Onlar, kendilerine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirdiğine inanan bir kitle. Onlar, maç öncesi seremoni yapılırken bütün takım el ele, hep beraber tribüne diyen kitle. Onlar, tezahürat yaparken salon yerine stat diyen kitle. Onlar, teknik mola sonrası oyuncuyu üçlü çektirmek üzere tribüne çağıran kitle. Bu kitlenin neden salona geldiğini sorgulamak yerine yaptıkları için onları suçlamak, sivrisinekleri tek tek öldürmek gibi birşey.
Teknik taktik
Bu maç için fuzuli. Zira olaylar maçın önüne geçti. İlle de Fenerbahçe nasıl oldu da GS Daikini böyle süpürdü diye soran olursa cevap belli.
– Fernanda Garay dönünce, sarı lacivertlilerin manşet sorunu çözüldü. Üstüne üstlük Brezilyalı yıldız, etkili servisleriyle GS Daikini çökerten oyuncuların başında yer aldı. Tam 24 servis attı Garay. Çok üst düzey fizik kapasitesi olmasa da temel teknik ile nasıl yıldız oyuncu olunur dersi verdi.
– Elif Öner mükemmel oynadı. Fenerbahçe pasörü o kadar iyi pas dağılımı yaptı ki, GS Daikin gibi bir takıma karşı %61 ile hücum etti sarı lacivertliler.
– Gökçen Denkel ile Eda Erdem file üzerine duvar ördü. Tüm hücum kombinasyonlarını Neriman Özsoy ve Madelaynne Montano üzerine kuran GS Daikin, bu blokları geçemedi. Sarı lacivertliler blokta topu öldüremese de yumuşattı. Blok-defans geçişini mükemmel uyguladı. Neticesinde Önerin pas dağılımıyla orta-köşe tüm oyuncular skora pozitif katkı sağladı.
Oyunu izlemek
İstanbul BBSK-Galatasaray FXTCR maçını Haldun Alagaşta izliyorum. (1. Tekil, zira salonda benden başka medya mensubu yoktu!) Henüz ilk setin başı. Mısırlı pasör çaprazı Ahmed Abdelhay 2 numaradan vuruyor, bloğun topa temas sesi tribünlerden dahi duyuluyor. (Seyirci sayısı için ipucu) Baş hakem Cihat Fırıncıoğlu aut kararı veriyor, aynı anda pozisyonun geliştiği yere daha yakın olan yardımcı Barış Sümen elden diyor. Kısa süre sonra Haldun Alagaşa en çok çıkan hakemlerden biri olan Sümen kararını değiştirip Fırıncıoğluna uyuyor. Sayı ev sahibi takıma gidiyor. Tam komedi. O noktada oyundan kopan Sümen, maçın ilerleyen bölümlerinde defanstan çıkan bir topu kurtarmak üzere kovalayan (büyük ihtimalle de kurtaracak olan) Mısırlı pasör Ahmed Abdallayı box out ediyor! (Engelliyor) Çarpışan ikili yere yuvarlanıyor. Neticede GSFXTCR sayıyı kaybediyor. Sümen sarı kırmızılı takım kenar yönetimine ve Mısırlı oyuncuya benim ne günahım var dercesine iki elini yana açıyor. Hocam oyunu izle yeter, top arkana düşüyor, fileye doğru bir adım atsan o kaza yaşanmayacak. Sahada ter döken oyuncu da o top için seni suçlamayacak. Şimdi anladınız mı her hakem eleştirisinde neden Hakemlere voleybol oynatın diye yırtındığımızı?
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.