Merhaba voleybolun sesi üyeleri ve voleybol severler. Voleybolda milli takımlar heyecanı bir yandan biterken diğer yandan ise başlıyor. Avrupa Ligi 3. kez Türkiye’ye alındı, 3. kez şampiyonluk sevincini yaşayamadık. Yine Sultanlar ve başkan Erol Ünal Karabıyık muratlarına eremediler. Bulgaristan’ı 3-0’la geçtik, Sırbistan’a 3-0 mağlup olduk. O Sırbistan ise şimdi bayanlarda çok önemli organizasyon olan Grand Prix’de mücadele veriyor. Şampiyon Sırbistan’da Nikoliç, Djerisilo, Vesna gibi tecrübeli oyuncular da yok… Final maçında Türk milli takımı çok kötü oynadı. Ev sahibi ülke olarak yenilebiliriz ama bu kadar kötü oynayarak hem seyirciyi hem de sponsorları üzmeye kimsenin hakkı yok. Gerekli tedbirler acilen alınmalı ve Avrupa Şampiyonası’nda Sultanlar, Aslanlar gibi oynamalı… Rakibe yenilirsin ama mücadele edersin son ter damlasını akıtırsın.
Hemen ardından yapılan Trabzon’daki Avrupa Gençlik Oyunları’nda erkeklerin Avrupa Şampiyonu, kızların da üçüncü olmaları sevindirdi. Avrupa şampiyonu olan kızlar Sırbistan’a 2-0 öne geçmelerine rağmen 3-2 mağlup olunca final şansını yitirdiler. Erkeklerin aynı oyunlarda şampiyonluğu ise sevinç yarattı. ‘’Alt yapıya verilen önemin meyvelerini topluyoruz’’ şeklinde açıklamalar yapıldı. Ancak bu sporcuları yine de iyi takip etmeli, şampiyonluğun üzerine yatıp tembellik içine düşmemeleri lazım. Yoksa ne şampiyonlar gördük birkaç yıl sonra isimlerini dahi hatırlamıyoruz. Esas başarı sürekli olursa başarıdır. Süreklilik şart…
Erkeklerde A milli takım Avrupa Şampiyonası, Üniversite milli takımı da dünya üniversite oyunları için çalışmalarını sürdürüyor. İki kez şampiyon olduğumuz Üniversiad da 3. kez şampiyon olmanın hesaplarını yapıyoruz.
Milli takımlarda bir başka heyecan 12 Ağustos’ta Ankara’da Yıldızlar Dünya Şampiyonası başlıyor. Daha önce katıldığımız finallerde başarılı grafik çizmiştik. Bu kez kendi seyircimiz önünde ve Bayanlar Grand Prix, 12-21 Ağustos tarihlerinde yapılacak dünya şampiyonası için Yıldızların son hazırlıları ise tüm heyecanıyla sürüyor. Amaç kürsüye çıkmak final oynayıp dünya şampiyonu olabilmek.
Plaj voleybolunda Epirden 2011 rüzgar gibi geçti. İstanbul, Güllük, Köyceğiz ve Aydın etapları görkemli geçti. KKTC deki maçlar ise KKTC Voleybol federasyonu başkanı Enver Kaya’nın ise son dakikada vazgeçmesi eksi olarak tarihe geçti… Summer Cup 2011 Türkiye Kupası maçlarına TVF gereken önemi her yönüyle göstermedi. Yetkililer ilgisiz kaldı. Ama Onur Ergenç tüm olumsuzluklara rağmen turnuvayı başarıyla tamamladı. Olumsuzluklardan ders çıkartıp gelecek senenin hesaplarını şimdiden yapmaya başladı…
Bence kış aylarında plaj voleybolunu salonlarda yapıyorsunuz ama yazın ise ihmal ediyorsunuz bu son derece yanlış. Alanya’daki Avrupa Beach Volley Merkezi’nin yapılamaması da bu sezonun negatif olaylarındandı.
Tabii transferler de devam ediyor. Ramazan nedeniyle plaj voleybolu ülkemizde bitti ama dünyanın değişik yerlerinde yapılıyor. Nitekim NTV Spor plaj voleybolu maçlarını yayınlıyor. NTV Spor ayrıca Grand Prix final maçlarını da her gün yayınlıyor ama genelde saat farkları nedeniyle sabahları oluyor. Bizde maçları izliyoruz.
4 grupta maçlar oynanıyor. Tayland, Çin, Polonya ve Güney Kore’deki maçların ilkinde ben Japonya-Güney Kore maçlarını izledim. Japonya Kore’yi yendi ama ben Fenerbahçe Acıbadem’in yeni transferi Kim’i izledim ve sarı lacivertliler adına sevindim. Türk voleyboluna keyif verecek Kim. Önce Japonya ardından Brezilya karşısında etkiliydi. Bir ilgimi çeken maç ise Amanya-Brezilya arasındaki, karşılaşmaydı. Sanki FB Acıbadem – Vakıfbank Güneş Sigorta TT maçını izliyorum. Burhan Felek’teki Almanların başında Giovanni Guidetti, Brezilya’nın koçu ise Jose Roberto. Almanya’da eski FBA, yeni VGSTT’lu Fürst, Brezilya’da ise FBA’in yeni oyuncusu Fabiana vardı. Son derece çekişmeli ve kaliteli geçti karşılaşma. Brezilya daha oturmuş takım, daha yüksek çok iyi defans yapıyorlar. Zaman zaman zorlandıysalar da 3-1 galip geldiler. Roberto, Giovanni karşısında galip gelmenin mutluluğunu yaşadı. A grubunda (Polonya) İtalya, B grubunda (Rusya), C grubunda (Kore) Brezilya, ve D grubunda ABD ilk haftayı yenilgisiz ve lider kapadılar. Heyecan bir süre daha devam edecek…
Voleybolda takımlarda yavaş yavaş sezonu açtılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şile’de Işık Üniversitesi tesislerinde genç oyuncuların ağırlıkta olduğu kadrosuyla Nedim Özbey yönetiminde çalışmalara başladı. Yeşilyurt’ta sezonu erken açan takımlardan.
FIVB ve CEV Voleybola zarar veriyor
Futbolda da dünya şampiyonası, Avrupa Şampiyonaları yapılıyor. Ancak ligler milli maçlar nedeniyle bu kadar kısa tutulmuyor ve adeta at yarışı gibi maçlar oynanmıyor. Seyirci bir haftada 3 maç izlemek zorunda kalmadığı gibi keyifle maçlara gidiyor, özleyerek gidiyor. Uluslararası federasyonun iyice düşünmesi lazım. Eğer lig maçlarına gereken önemi vermez sadece ulusal takımlara önem verilirse ileride milli takımlara oyuncu bulma zorluğu yaşanacak. Tabii ki kaliteli, yıldız oyuncu bulmak zorlaşacak. Hal böyle olunca uluslararası maçlar da ilgisini kaybedecek. Sonra da sponsorları kaybedecekler. Nitekim maçları izliyorum pek seyirci yok Grand Prix’de… Dünya şampiyonaları da sürekli Japonya’da yapılıyor. Ama nereye kadar… Avrupa’da da fazla meraklısı yok. İtalyanlar hem bıkmış durumda hem de ekonomik kriz nedeniyle almaktan kaçınıyorlar. Zaten alan takımlar İtalya, Rusya, Fransa, İspanya ve Yunanistan’la tabi ki biz. İspanya’da bayanlarda takım kalmadı. Fransa da RC Cannes takım sadece var. Onlarda çok sayıda yaptılar. Artık lütfen alıyorlar. Yunanistan ekonomik olarak dibe vurdu, voleybolu düşünecek halleri kalmadı. Polonya üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Rusya da öyle. CEV’in 2 yıldızı Türkiye ve Azerbaycan…
Yıllar önce ‘’ya bizde büyük organizasyonları alır mıyız?’’ diye düşünüyorduk. Şimdi ise hemen Türklere bakılıyor, hiç ama hiç zorluk çıkartmadan veriyorlar. Hele şimdi salonlarda uluslar arası standartlara ulaştığı için biraz daha kolaylaştı… Organizasyonları alıyoruz, inşallah salonları da doldururuz… Uluslar arası toplantılarda artık tv yayıncılığı, sponsorlar ve rakip futbol, basketbolu da düşünüp liglerin biraz daha uzatılması sağlanmalı. Örneğin eylül-ekim ayında yapılacak Avrupa Şampiyonaları bir ay önceye çekilebilir. 4 yılda bir olimpiyatlar ise fazla zarar vermemektedir. 5 aylık bir lige hiç kimse sponsor olmaya yanaşmaz, hiçbir takıma da sponsorluk yapmaz, para vermez.. Seyirci de gelmemeye başlar ve kaybeden dünya voleybolu olur. Bazı ülkelerde ligler yok sayılır bunlar kıstas olamaz. Eğer ekonomik olarak da çağdaş seviyeye getirilmezse gelecekte çok sıkıntılar yaşanır.
Sağlıcakla kalın
Yüzünüzden gülme eksik olmasın.
Enver BAĞLARBAŞI
Comments are closed.