Sevdiği spor için 14 yaşında ailesinden ayrılan ve 17 yaşında milli forma giyen İzmirli genç voleybolcu Ece Günesen, “Yolun başındayım. Öncelikle amacım iyi bir sporcu olmak. Ama hedefimde Sultanlar Ligi’nin ilk bayan antrenörü olmak var” dedi.
Karantina dönemi birçok sektörü altüst ettiği gibi sporcuları da çok etkiledi. Ligler durdu. Sporcular evlerine döndü. Maçlar bitti ama çalışmalar bitmedi. Antrenmanlar evde de devam etti. 5 yaşında yüzme ile spora başlayan sonra voleybol ile devam eden İzmirli genç sporcu Ece Günesen, 14 yaşında ailesinden ayrılarak İstanbul’a gitti. 17 yaşında ise milli formayı giyerek Yıldız Milli Takım’da yer aldı. İlk gençliğinden beri ailesinden uzak kalan genç libero ve ailesi 4 yıldır belki de ilk kez bu kadar uzun vakit geçirdi. Aynı zamanda lise öğrencisi olan Ece, bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Sporcu olmak kadar sporcu ailesi olmak da büyük fedakarlık gerektiriyor. Hem Ece hem de ailesinden karantina günlerini ve milli takıma uzanan başarı hikayesini dinledik. Ece’nin hedefi ise ‘Filenin Sultanları’na ilk kadın antrenör olmak.
DİSİPLİN VE ÖZGÜVEN
– Ece sporkaç yaşında, hangi sporla başladın?
Ailemin yönlendirmesi ile 5 yaşında, yüzme ile spora başladım.
– Voleybolu seçmene sebep olan şey neydi?
Yüzme bireysel bir spor. Bireysel spor fazlası ile zor. Bana hitap edenin bir takım sporu olacağına karar verdim. Voleybol da bir kız çocuğu için en çekici spor.
– Spor hayatına neler kattı?
Öncelikle disiplin, sorumluluk, özgüven ve arkadaşlık ilişkileri.
– İlk milli formayı giydiğinde neler hissettin?
İlk milli formayı giydiğimde 17 yaşındaydım. 7 yıllık emeğim gözlerimin önünden geçti. Bu şanlı formayı giymek kelimelerle tarif edilemez. Çünkü benim gibi spor yapan birçok kızın rüyası.
– Daha yolun başındasın. Hedefin ne?
Evet söylediğiniz gibi yolun başındayım. Öncelikle amacım iyi bir sporcu olmak, ilerde bu bilgi ve tecrübemi antrenör olarak çocuklara aktarmak. Hedefim sultanlar liginde ilk bayan antrenör olmak.
– Ailenden küçük yaşta ayrıldın. Bu seni nasıl etkiledi? Hayatına ne kattı, ne götürdü?
14 yaşında evimden ayrılarak İstanbul’a, Galatasaray’a transfer oldum. Bu ben ve ailem için çok zor bir karardı. Ama ben aileme bunu yapmak istediğimi, ayaklarımın üzerinde kalıp hayatı öğrenmek istediğimi söyledim. Tabi ki kolay olmadı yeni bir takım yeni antrenörler ve yeni bir yaşam. Bu süreç, bana iyi kötü birçok tecrübe kattı.
TAKIMDAN ÖTE TEK YÜREK
– Şu anda TVF Spor Lisesi Kulübü’nde forma giyiyorsun. Bkulübünü anlatır mısın?
TVF Spor Lisesi takımı bir proje takımı olup milli takımlara sporcu yetiştirmek amacı ile kuruldu. Burada milli takım antrenörleriyle çalışma fırsatı bulduğum için şanslı hissediyorum kendimi, emekleri çok bende, onlar sayesinde kendimi geliştirdim. 1.lig ve 2.lig tecrübeleri kazandım TVF Spor Lisesi Kulübü’nün alt yapısında yetişmiş olmaktan gurur duyuyorum. Bu vesile ile başta Şahin Çatma hocama ve bütün antrenörlerime selamlarımı gönderiyorum.
ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ
– Sen ayrıca üniversiteye hazırlanıyorsun? Hem spor hem dersler, bu süreç nasıl geçiyor? Hangi bölümü istiyorsun?
Sporcu olmam sebebi ile yüzde 100 burslu olarak Okyanus kolejinde okuyorum. Tam gün süreli bir okul olması sebebi ile akşama kadar okulda oluyoruz. Ardından Federasyona gelip 2 saat antrenman yapıyoruz. Tempomuz ağır ve yorucu olduğu için dersi derste öğrenmek zorundayız. Çünkü günün sonunda ders çalışmaya fırsat bulamıyoruz. Evet bu sene lise bitti üniversite sınavına hazırlanıyorum. Tabi ki sporcu olduğum için ilk düşündüğüm bölüm, branşım olan spor, ardından yüksek lisans olarak da sporcu psikolojisi okumak istiyorum.
– Takım olmak nasıl bir duygu?
Aslında bir takım olmaktan da farklı biz 12 kişiyiz ama tek yüreğiz. Amacımız ve isteğimiz bir. Bu yüzden herkes birbirini iyi tanımalı ve birlik olmalı.
FİZİĞİMİZİ KORUMAMIZ ŞART
– Kovid sürecini evlerinizde geçirdiniz. Nasıl geçti?
Bu süreç bizim gibi spor yapan kişiler için çok zor. Üniversiteye hazırlandığım için bol bol evde ders çalışıyorum. Ayrıca takım olarak online antrenmanlar yapıyoruz. Bunların yanı sıra kitap okumaya ve film seyretmeye çalışıyorum. Menajerimin bizim bu süreci daha iyi geçirmemiz için belirlediği eğitimlere ve sunumlara katılıyorum.
– Antrenmanları nasıl yapıyordunuz?
Antrenörlerimizin kontrolünde her gün ZOOM üzerinden online fitness yapıyoruz. Fiziğimizi süreç sonrasına hazır tutmalıyız.
EVİMİ ÇOK ÖZLEMİŞİM
– Bu dönemin size olumlu ve olumsuz etkilerini anlatır mısın?
4 yıldır ayrı olduğum ailem ve özellikle kardeşimle zaman geçirmek çok iyi geldi. Olumsuz tarafı salonlardan ve toptan uzak kalmak. Bu, beni ve bütün sporcuları çok etkiledi.
– Yeniden ailenizle yaşamak nasıl bir duygu?
Tabii ki güzel onlara olan hasretimi gideriyorum. Evimde olmayı çok özlemişim?
“Kendi sosyal yasantımız olmadıher seyi Ece’ye göre planladık”
– Sözü biraz da ailenize vermek istiyorum.Sporcu ailesi olmak zor. Ece’yiyetiştirirken ne zorluklar yaşadınız?
Biz karı koca olarak eski sporcuyuz ve bu zorlukların farkında olarak bu işe başladık. Kendi yaşamınızdan fedakârlık etmek zorundasınız. Her gün antrenmana gitmek, her hafta sonu da maça gitmek zorundayız.
Aile olarak sizin özeliniz kalmıyor ve bu bağlamda her şeyinizi çocuğunuza göre planlamak durumundasınız.
– Milli sporcu ailesi olmanın güzeltarafları da var? Neler hissediyorsunuzonu maçta izlerken?
Tabi ki anlatılmaz bir duygu. Yıllardır yaptığınız fedakârlıkların bir meyvesi.
Gurur verici bir his. Maç esnasında onlarla hop oturup hop kalkıyoruz.
Bazen onlardan daha çok heyecanlanıyoruz.
– Kovid sürecinde kızınızla birlikteolmak size iyi gelmiştir. Bol bolözlem giderdiniz mi?
Evet bize bu sürecin en olumlu tarafı kızımızla birlikte olmamız. Bu sene profesyonel olacağı için süreç sonrası ayrılığımız da uzun olacak. O yüzden her anı keyifli değerlendiriyoruz.
– Sporcu yetiştirmek isteyen aileleretavsiyeleriniz var mı?
Öncelikle branşı iyi belirlesinler. Sonrasında çocuklarının arkasında olduklarını hissettirsinler ve hayallerini gerçekleştirmesine izin versinler. Bu yol zor, ama unutmayın ki zorluklar olmadan başarı elde edilemez. O mutlu olursa siz de mutlu olursunuz.
MİLLİ TAKIMA GİDEN YOLDA
Ece günesen voleybola Karabağlar Belediye’de başladı. 1 sene sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Kulübü’ne geçti. Burdaki performansı ile Arkas’a transfer oldu. İzmir’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 10. olunca Galatasaray’a transfer oldu. Bir sene sonra yeni kurulan Bergama Doğa Koleji’ne transfer oldu. Burada oynadığı dönemde Milli Takım kampına davet edildi. Akabinde Balkan Şampiyonası için Milli Takım’a çağırıldı. Şampiyona’da 2. olarak derece aldılar. Sonrasında TVF bünyesindeki proje takımına davet edildi. 2 sene TVF Spor Lisesi Spor Kulübünde görev aldı. Şu anda Shining Stars menajerlik firmasının sporcusu.
Yeni Asır-Burcu Ilgın
Comments are closed.