Son haftalarda parlak bir görüntü sergilemeyen İBB, lider Arkas karşısında alacağı bir galibiyet ile ligin son haftalarına doğru moral bularak yeni çıkış yakalamak istiyordu. Avrupa’dan elenmenin şokunu henüz atlatamayan İzmir ekibi, yaşadığı buhrana, Burutay Subaşı ve Emin Gök’ü sahaya sürememesine rağmen sahanın favorisi idi Haldun Alagaş’ta.
Voleybolun durumu çok acı
Haldun Alagaş ile ilgili düşüncelerimizi daha önce yazmıştık. Buna rağmen böylesi bir maçta tribünlerin bu denli boş olması, voleybolumuzun hala istenilen seviyenin çok gerisinde olduğunu gösteriyor. Yılda birkaç maç hariç tribünler sinek avlıyor. Binlerce kişilik salonlara yüzlerce seyirci getiremiyoruz, dünya starlarını getirsek ne yazar? Bu duruma acil bir çözüm şart. Seyirci olmadıktan sonra ne yapsanız nafile.
İBB’nin hızı
Maç öncesi seremoniye bakanlar, Arkas’ın İBB karşısında fiziksel olarak büyük bir üstünlüğe sahip olduğunu fark etmişlerdir. İşte bu üstünlüğü yenebilmenin tek yolu, servis avantajını kullanmak ve manşet-hücum sekansını hızlı gerçekleştirerek Arkas bloklarını kolay geçmekti. İBB, dünkü maçta bunu sahaya mükemmel yansıttı. Hem iyi hem de taktik servisler attı. Özellikle Gordon Perrin’in önde olduğu anlarda hedefe tam isabet tutturdu. Manşet alan diğer iki oyuncunun toplamı kadar manşet almak durumunda kaldı Kanadalı. Topu fileye yaklaştıramadığından hem kendi hücumunu hem de takım arkadaşlarınınkini düşürdü. Takımın en skoreri olmasına rağmen lokomotif konumundaki Liberman Agamez ligdeki en silik oyunlarından birini oynadı. Aslında bunun en büyük sebebi, gerek deneyimli pasör Mustafa Ramazanoğlu’nun, gerekse genç Yiğit Gülmezoğlu’nun Kolombiyalı pasör çaprazını uygun şekilde topla buluşturamaması idi.
Selçuk çok Keskin
Aslında iki takım arasındaki farkı oluşturan hücumdaki yüzdeler arası farktı. İşte bunun en büyük sebebi, İBB’nin tecrübeli pasörü Selçuk Keskin’di. İlk iki sette klasik hücum yöntemleriyle köşe ve orta oyuncularını oyuncularını çok iyi besleyen Keskin, son iki sette sürekli varyasyonlarla düşürdü Arkas bloklarını. Özkan Hayırlı da, Fatih Cihan da çok iyi bir performans sergiledi dünkü maçta. Bunun gerçekleşmesi için gerekli manşet de geldi arka taraftan. Arkaslı oyuncular, rakibin manşetteki zayıf karnı olan Belaruslu Sergey Antanovich’i bir türlü bulamadı. Bulduğunda da etkili servisler gelmedi. Orta oyuncuları, rakibin yüksek bloklarını kendi üzerine çektiğinde de Jeroen Trommel, Brook Billings ve Antanovich’i mükemmel geri hücumlarla kolay sayılara yönlendirdi Keskin.
Öyle ki, bir pozisyonda defanstan çıkan bir topu nereye atacağını bilemeyen Belaruslu kerhen 4 numaraya şişirdi. Ancak taktik gereği orada pasörü vardı ve pas da çok kötüydü. Buna rağmen topa çıkan ve çok iyi vuran Keskin, göz alıcı bir sayıya dahi imza attı. Kısacası dünkü maçın en etkili oyuncusuydu. Gerek öne gerekse arkaya öyle paslar attı ki, rakibin ne olduğu anlayarak durdurmak için yapacağı ikinci bir hamle şansı yoktu. Bu taktiğin ilginç bir yanı, genelde gücüyle oynayan Billings ve Antanovich’in bu kez hızlı oynamaları idi. Eğer oyuncuların karakterlerine ters olan bu durum alışılageldik bir hal alırsa, İBB’nin maç kazanması son derece kolaylaşır.
Özet
Arkas moralman zayıf, kendini toparaması için zaman gerek. Buna rağmen liderliğin en büyük favorisi. Gençler liginden gelen puanlar da cabası. Hiçbir zaman anlayamadığım bu gençlerden gelen puan uygulamasını önümüzdeki günlerde ayrıca ele alacağım.
İBB ise yükselişe geçme çabasında. Bunun için 3-4 maçlık bir galibiyet serisi lazım. Bu oyun şablonunu sürdürüp sürdüremeyeceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Sokullu’nun uyarısı
Maalesef hakemlerin son haftalardaki düşüşü devam ediyor. Bu maçın da en kötüsü hakemlerdi. Kritik anlarda sürekli yanlış kararlar verdiler ve katılımcıların hedefi oldular. Oyuncuların gözünde güvenlerini yitirince oyuncuların kötü niyeti baş gösterdi ve daha zor durumlara düştüler.
Daha maçın başı, durum 3:1 iken İBB bloğunda top içeri düştüğü halde aut kararı çıktı. İBB’li oyunculardan hakarete varan tepkiler geldi, ses çıkaramadılar.
İlk sette 20:19’da Agamez’in ayağının karşı sahaya geçtiği iddiası vardı, burada doğru karar verdiler. Ender doğru kararlardan biri olarak kayda geçti.
İkinci sette skor 23:22 iken blok yapan Hakkı Çapkınoğlu, filenin üst bandına temas etti, ancak kritik anda hakemler sayıyı Arkas’a verdi. O seti de Arkas kıl payı farkla kazandı. İBB antrenörü Nedim Özbey alenen protesto etti bu kararı, yüzüne bakamadılar. Sonrasında mola istedi, görmediler, vermediler. Bunun üzerine Özbey, elindeki taktik tahtasını yere fırlattı, ses çıkaramadılar. Verdikleri bir yanlış kararın altında ezildiler, bir sürü yanlış kararla toparlamaya çalıştılar.
Yine ikinci sette 27:27 iken Yiğit’in attığı pasa “taşıma” ya da “tutulmuş top” kararı verdiler, tamamen yanlış.
Üçüncü sette yine Arkas pasörü Yiğit, karşı sahadaki topu yumruğuyla kendi sahasına yönlendirdi, taşıma çaldılar. Agamez topu tokatlıyor, sesi bize kadar geliyor, karar yine taşıma. Tokatla, yumrukla top taşınır mı? İnsaf!
Bütün bu kötü kararların ötesinde MHK gözlemcisi Ümit Sokullu, ikinci sette ilginç bir uyarı yaparak hem İBB antrenörü Özbey’e yardımcı oldu, hem de tarzıyla bizi güldürdü. Skor 18:16 iken defans yaptıkları bir pozisyonda hakem masasına kadar koşarak topu kurtarmaya çalışan Amerikalı pasör çaprazı Billings, pozisyonu kurtaramayınca sinirini hakem masasını tokatlayarak çıkarmaya çalıştı. Bunun sonucu masada bulunan bir çok materyal havaya uçtu. Bir tanesini yerden alan Sokullu, o anda göz göze geldiği Özbey’e bir küçük kartı hafifçe göstererek sarı kart imasında bulundu. Hakem sarı kartı gösteremese de durumun farkında olan Özbey, hem Sokullu’ya durumu anladığını belirten bir imada bulundu hem de bir zamanlar dünyanın en iyi hakemi olan şimdiki hakem hocasına bizler gibi gülümsedi. Bu da zevahiri kurtaran bir nükte oldu.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.