Bu yıl playoff’a kalma başarısı gösteren Halkbank, klasman grubunda Avrupa Kupalarına katılma mücadelesi verecek. Birinci Lig serüveninde çok yeni olmasına, ağırlıklı olarak genç oyunculardan kurulmasına karşın, yavaş fakat emin adımlarla yükselişini sürdüren başkent ekibi klasman turunda Çanakkale Belediyespor’la eşleşti.
Takımın gösterdiği performansta en önemli etkenlerden biri de smaçör Ana Starcevic’in yaptığı katkı.
1986 doğumlu Hırvat smaçör hırslı yapısı ile tanınıyor. Yenilgiyi kabullenmeyen bu yapı, hırslı yapı takım içinde katma değer de yaratıyor. Ana Starcevic’le voleybol üzerine konuştuk.
Nasıl bir takımınız var, kısaca nasıl anlatırsın? Ayrıca kulüp hakkında hangi düşüncelere sahipsin?
Takımımız genç bir ekip. Gerçek şu ki, bir kaçımız yaşça daha büyük ve deneyimliyiz, geri kalanlar sadece yaş olarak genç değil aynı zamanda voleybol dünyasında da çok yeniler. Yaşlarımız arasında fark olsa da kimyamız tutuyor, bu da beraber yol almamızda yardımcı oluyor. Kulübümüz ve çalışanları çok iyiler. Bayan takımımız erkek takımı kadar popüler veya daha büyük değil ama her sene daha fazla başarılara imza atıp büyüyeceğini düşünüyorum.
Bu sezon sizin için nasıl geçti? Takım tarihinde ilk kez playoff oynadı. Önünüzde Avrupa kupalarına katılma hakkı kazanmak gibi bir hedef var. Bu konudaki öngörülerini öğrenmek isterim.
Uzun bir sezondu. İyi başladık, sonra düşüşe geçtik, sonra tekrar yükselmeye başladık. Birbirimize alışıp bağ kurmamız zaman aldı ama başardığımızı düşünüyorum. İniş çıkışlarla uzun, zor bir sezon oldu ama dediğim gibi sonu iyi oldu. Sporun doğasında var, bazen başarılarla parlarsın, bazen sönük kalırsın, her zor durumdan bir şeyler öğrenirsin ve ileriye doğru yol alırsın. İyi iş çıkarttık diyorum ama sezon daha bitmedi. Hedefimiz sezonu en iyi şekilde bitirmek ve önümüzdeki sezon Avrupa Kupalarında yer alabilmek. Çok kolay olmasa da tüm kalbimle yapabileceğimize inanıyorum. Eminim, her birimiz kalbimizi vererek sahada olacağız.
Şüphesiz iyi anlaşan bir ekipsiniz. Fakat sen özellikle kiminle iyi anlaşıyorsun?
Hiç kimseyi ayırt etmek istemiyorum. Başta söylediğim gibi takım olarak iyi bir bağımız var. Kızların hepsini ayrı ayrı seviyorum, her biri özel. Belki saha dışında bazıları ile daha çok vakit geçiriyorum ama bu da normal olsa gerek!
Türkiye’deki voleybol hakkında ne düşünüyorsun? Salonlar, takımlar, yıldız isimler, Avrupa ve dünyadaki başarıları baz alarak yanıt verir misin?
Türkiye’deki voleybol çok üst düzeyde. Çok fazla star oyuncu var. Bunun yanında başarılı Türk oyuncular da var. İkisi bir araya gelince iyi bir kombinasyon oluyor ve iyi voleybol ortaya çıkıyor. Bazı kulüpler senelerdir Avrupa’da, dünyada başarılara imza atıyor. Böylesi üst seviyede voleybol oynamak ve böylesi güçlü takımlara karşı oynamak çok güzel.
Ankara hakkındaki düşüncelerin neler? Birçok tarihi alan var. Herhangi birini gezme fırsatı buldun mu?
Dürüst olmak gerekirse bir çok yeri ziyaret ettim diyemem. Çok fazla boş zamanım olmuyor, olunca da vücudumu dinlendirmeyi tercih ediyorum. Eğer daha fazla izin günüm olursa da birkaç günlüğüne evime, ailemi ziyarete gidiyorum. Her yaşadığım şehrin kendine göre iyi ve kötü yanları var. Benim için önemli olan insanlar. Dediğim gibi takımımdaki kızları çok seviyorum.
Kendini anlatır mısın? Nasıl bir voleybol anlayışın var? Sahada hırslı mısın?
Voleybol benim ilk aşkım ve hep böyle kalacak. Eskisi gibi çok genç değilim, eskiye nazaran daha zor ama sahada hala çocuk gibiyim. Bu duyguyu çok seviyorum. Sahaya çıkınca her şeyi unutuyorsunuz ve eğleniyorsunuz. Genç yaşta olmasan da çocuk kalbi gibi heyecanla oynuyorsun. Tırnak içinde söylemem gerekirse-‘Sporcu görevinin yanında, antrenörü ile saatlerce çalışıp antrenman yaptıkça bu spora adeta aşık oluyorum ve asla arkama bakmıyorum! Bu çocuk için oynuyorum!’ BEN BU SPORU SEVİYORUM!
Comments are closed.