Tarlabaşı Toplum Merkezi Hürriyet-Kelebek yolumun ilki…
İç donanımı çoğu yetişkinden daha yukarıda olan birçok çocukla konuştuk. Sonra malum bir süreç başladı. Minik bir ses kayıt cihazına kaydettiğimiz sohbetimizi Ece (Emre) ile yazıya döküp bir güzel harmanlamak… Öncelikli yerleri daha da okunur hale getirmek? Fotoğrafları seçmek?
Sayfaya yerleştirmek ve röportajın kaderini belirlemek…
Nedir o?
Manşete çıkacak cümleyi içeriden cımbızlamak.
Yılların gazetecilerinin en iyi bildiği, benim yeni yeni öğrendiğim önemli bir detay. Yıllardır çok sevdiğim röportajlarım sırf bu başlık algısı yüzünden heba oldu. Bazılarında da tam tersi gönlüm ihya oldu?
Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde tanıdığım; kırmızı saçlı, beyaz tenli, yürek gözlü, az da çilli Zuhal’in bir cümlesini taşıdık manşete: “Gülben Abla Söyle Onlara Voleyboluma Karışmasınlar”
Gülben Abla bir iPad’imiz olsa değil?
Devlet bize yardım etsin de değil…
Kendi başının çaresine bakar Zuhal!
Okuluna gider. Mahallesinin tüm yorgunluğuna inat, bir güneş gibi açar Tarlabaşı’nda Zuhal. O gün voleybol oynamayı ne kadar çok istediğini şöyle anlamıştı bana: “Yırttılar bir filemiz vardı. Okuldan dönünce oynardık. Annem bile korkardı, gitme başına bir iş gelir der oldu”.
ZUHAL SEN BiR KAHRAMANSIN
Sokağa girer girmez okulun bahçesinde göz göze geldim Zuhal’le. Onun kırmızı yanaklarını öpüp “Sen bir kahramansın biliyorsun değil mi bunu” dedim. Boğazımda koca bir tokmak? Üzerinde okul forması. Yüzünde şaşkın ifade. Yüzlerce çocuk çığlık çığlığa! Voleybol fileleri oldu! İşe yarar hissediyorum kendimi! Ece ile bakışıyoruz, iyi ki geldik Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne diye! İyi ki kocaman yazdık. İyi ki bizi okudular! İyi ki bu gençler sevindi! Tüm sporcularla voleybol oynadık… Vurduk topa! Yokluklara, haksızlıklara, her şeye rağmen sadece “topa” vuran çocuklarımız “spor” için haykırdılar. Sanki olimpik havuz yapıldı! Sanki helikopterle tepesine indik!
ÇOK MUTLUYUM
Sururi Ortaokulu 8.sınıf öğrencisi Zuhal Aslan: “Bu kadar çok sahayı, milli oyuncuları, federasyon yetkililerini görünce çok şaşırdım. Bu kadarını beklemiyordum. Çok şaşkınım. Çok mutlu oldum ve biraz da utandım. Annem röportajdan sonra bana hak verdi. Şimdi okulda daha çok voleybol oynayabileceğiz için çok mutluyum.”
MUTLUGİL: VOLEYBOL OYNAMAK İSTEYİP OYNAYAMAYAN
ÇOCUK VARSA BİZ ORADAYIZ
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı: Özkan Mutlugil: “Haberi okuyunca çok şaşırdık. İstanbul’da voleybol oynamak isteyip de oynayamayan çocukların olduğunu bilmiyorduk. Bizim görevimiz mümkün olduğunca fazla çocuğa ulaşıp çocukları voleybola ve spora kazandırmak. Voleybol çok kolay oynanan bir spor. Hepimiz ilk voleybolumuzu çocukken pikniklerde oynamışızdır. Voleybol her yerde oynanabilecek çok iyi bir spordur. Takım sporu olduğu için paylaşmayı da öğreten bir spordur. Özellikle 6-12 yaş arasındaki çocukları voleybola kazandırmak istiyoruz. Tarlabaşı’nda çocukların sosyalleşebileceği çok mekanlar yok. Bu yüzden okulları ve okul bahçelerini daha efektif kullanmalıyız.
Fotoğraflar: Levent KULU
Hürriyet / Kelebek
Comments are closed.