Teşekkürler Halkbank

Bu yazı, Voleybolun sesi internet sitesinde bir yazar olarak yazdığım 100. yazı. Gönül isterdi ki, dalyayı Avrupa’nın en büyük kupasını kazandığımız gün yazalım ama kısmet değilmiş. Bu kupayı kazanmak için bir 100 yazı daha beklemeyeceğimizi umalım.

Nelere girmeyeceğiz

-Dünkü yazımızda belirttiğimiz ince konuları tam olarak uygulayamadığımıza,
-Turnuvanın en iyi blokörü Dmitriy Muserskiy’e fazla top getirmememize rağmen Osmany Juantorena’nın verimsiz oynamasına,
-İkili ya da üçlü blokların arasını bir türlü kapatamamıza,
-Böylesi bir maçta bir sette iki kez file hatası yapmamıza,
-Bir sette kendi hatalarımızdan rakibe 10 sayı kaptırmamıza rağmen mükemmel geri dönüşlere imza attığımıza,
-Mitar Tzourits’in hızlı toplara vuramamasına rağmen pasör Raphael Oliveira’nın inatla topu bu oyuncuya atarak rakibe kolay sayı hediye etmesine,
-22:17’den set kaybedip üzüldüğümüze, o anlarda atılan 6 servisten üçünün dışarı gitmesine rağmen topa müdahale edip basit sayı kaybetmemize hiç değinmeyeceğiz.

Aslolan….

Halkbank’ın buralara kadar gelip Türk voleyboluna yeni bir damga vurmasıdır. 5 yabancı oyuncu ile oynaması, Play-off’larda oynaması olası 4 zorlu maçı pas geçmesi yarı bir konudur. Ayrıca tartışılabilir. Ancak Halkbank, Türk voleybolunda bir ilki gerçekleştirmiştir. Çıtayı yükselterek bir sonraki hedefi kupa olarak belirlemiştir. Bundan sonra yapılması gereken, diğer takımların bu çıtayı geçmek üzere çaba sarf etmesidir.

Organizasyon hakkında

Geçen hafta Bakü’de yaşanan skandaldan sonra Ankara’da çok güzel bir organizasyon gerçekleştirildi. Halkbank’ın nezdinde emeği geçen herkesi tebrik ederim. Bazı ufak aksaklıklar yaşandı elbette, ancak Bakü’deki faciayı canlı görenler, iki gün boyunca yatıp kalkıp şükretti buradaki organizasyona. Konuştuğumuz yabancı konukların bir çoğu, Halkbank’a iletilmek üzere teşekkürlerini bize sundu. Tebrikler Halkbank.

Tzourits’in hakkını yediler

Bireysel ödüller, dağıtılma şekli bakımından her zaman tartışma konusu olmuştur. Ancak rakamlara dayalı bazı ödüllerde bu tartışma anlamsızdır. En skorer oyuncu ödülü de bunlardan biridir. Oyuncuların turnuva boyunca ürettikleri sayı, oynadıkları sete bölünür. Çıkan ortalama sonucu en yüksek rakama ulaşan oyuncu ödülü alır. Ancak bu turnuvada Michal Lasko’ya verilen en skorer oyuncu ödülü, İtalyan oyuncu ile birlikte Halkbank’ın Yunan oyuncusunun da hakkıydı. Zira her iki oyuncunun oynadığı set ve ürettiği toplam sayılar eşitti. Dolayısıyla ödülün paylaştırılması gerekiyordu. Ancak plansız ve programsız çalışmayı adet edinen CEV, ödülü Lasko’ya verdi. Bu kararın yanlışlığını yetkililere ilettim. Haklı olduğumu ancak o saatten sonra yapabilecekleri birşey olmadığını söylediler.

Bakü’de Bahar Toksoy’un hak ettiği ancak Jordan Larson’a verilen en iyi blokör ödülünün yanında bu haftaki adaletsizlik çok daha hafif kaldı. Zira Toksoy oynadığı 7 sette 9, Larson ise 6 sette 5 blok sayısı üretmişti. Bu rakamlar dahi CEV’in bu tarz ödülleri nasıl dağıttığının açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com

Not: Yazar sayfasına bakan okurlar, listede yüzden fazla yazı olduğunu fark edeceklerdir. 100. yazı dememizin sebebi, sürekli olarak yazmaya başlamamızdan sonraki dalya olmasıdır.


Haberi Paylaş

Comments are closed.