Son iki haftayı Avrupa’nın iki kupasıyla kapattık. Önce Halkbank ardından
VakıfBank’ın zaferlerine ortak olduk. Her iki takımın sahada ter döken oyuncularına,
onlarla beraber terleyen teknik heyetlerine, aynı heyecanı dışarıda yaşayan
yöneticilerine ve onlara bu imkanı sağlayanlara binlerce teşekkür.
Aslında çok da şaşırtmadı bu iki kupa. Halkbank’la başlayalım VakıfBank’la devam
edelim.
Evet şaşırtmadı çünkü lig başlarken bocalayan Halkbank’ın Avrupa’da turlar geçtikçe ne kadar iyi bir takım oyunu ortaya koyduğuna şahit olduk. Bu sene performansının çok üzerine çıkmış bir Hüseyin Koç, iki mükemmel orta oyuncu Emre ve Resul, öncü Priddy, skorer Ahmet Salah, kurtarıcı diyeceğim (özellikle son maçta şahaneler yarattı) Can, defansın toplayıcısı Nuri ve adını saymadığım diğerleriyle şahane bir ekip olmuşlar.
Kupanın Ankara’da kalması Başkent voleybolunun lokomotifi olan Halkbank için önemli tabii ama erkek voleybolunda da değişimin başlangıcı olacaktır. Dileğim artık çok da fazla ara vermeden kupaların devamının gelmesi. Arkas 2009 yılında öncü olmuştu ama 4 yıllık ara kıpırdanmaya başlayan erkek voleybolu için uzun bir ara.
Biz olabilmenin en güzel örneğiydi her iki kupa da. Çünkü diğer tarafta biz olmanın ne demek olduğunu iki sene önce gösteren VakıfBank aynı başarıyı yine biz aileyiz diyerek ve profesyonelliklerini ortaya koyarak tekrarladı. Favori olduğu voleybolun bir numaralı kupasını ben dahil kimsenin beklemediği kadar kolay kazandı. Her iki takımı da yürekten tebrik etmeliyim bir kez daha.
Gizli kapaklı kalmaması gereken başarılar
Voleybol Federasyonu işlerine kaldığı yerden, bitmek tükenmek bilmez enerjisi ile
sürdürüyor. Akif Bey (Üstündağ) Mustafa Ekşi, Ahmet Bey (Göksu) Bahar Mert ve Başkan tüm enerjilerini harcıyorlar, bunu hem Türkiye Kupası hem de Halkbank maçı için gittiğim Ankara’da bizzat gördüm. Özellikle Türkiye Kupası maçlarının tamamını çok büyük uğraşlar sonrası İddaa’ya sokmaları bence gelen kupalar kadar önemliydi. Voleybolun bilinirliğini arttırmak bir yana kulüplere büyük gelir olan İddaa’da daha fazla voleybol maçının olması, sadece maç sonucu olarak değil özel etkinlik olarak da farklı tahminlerin açılması en büyük dileğim.
Basın tribünü iç açtı
Burhan Felek Voleybol Salonu basın tribününe Şampiyonlar Ligi finali öncesinde
kavuştu. Henüz gidip oturmak nasip olmasa da uzaktan duruşu bile iç açıyor. Mustafa Bey’e ayrıca teşekkür etmek lazım çünkü salonun eksiklerini tamamlamak ve daha konforlu hale getirmek adına tüm zamanını Burhan Felek’te geçirdi. Basın tribünü için ise basın mensuplarından fikir aldı ve santim santim her yerini panladı, sonunda ise başarılı bir görüntü çıktı ortaya. Ufak bir teşekkür de basın tribününün rengini seçen Zeliha Işık Erdoğan’a. Bir bayan olarak zevkini göstermiş, gerçekten çok hoş bir görüntü ortaya çıktı. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz.
Gaziantep ve voleybol
Ay sonunda İstanbul BBSK, Galatasaray, Arkas ve Halkbank’ın yer alacağı Erkekler Teledünya Türkiye Kupası Gaziantep’te oynanacak. Kadınlardan daha zevkli ve çekişmeli maçlar izleyeceğimizi düşünüyorum. Arkas ve Halkbank herhalde bir çoklarına göre favoridir. Bana göre de kupa için ağır basıyorlar. Arkas final-four’un kenarından dönmenin sarsıntısını yaşıyor. Final-Four’a bu kadar yaklaşmışken, elenmek hepimizi çok üzdü ve kupa yorgunu Arkas’ın konstantre olamamasını anlayışla karşılamak lazım. Ama çok güçlü bir kadroya sahip olan İzmir temsilcisi Gaziantep’e bambaşka bir motivasyonla gelecek diye düşünüyorum.
Halkbank kupa dönüşü Fenerbahçe’yi iyi bir skorla geçti yeni hedefinin Türkiye Kupası olduğunu gösterdi.
Belediye ve Galatasaray ise çok tehlikeli takımlar. 29-30-31’inde Gaziantep’te
salonun dolu olması dileğiyle.
Comments are closed.