Fenerbahçe Opet’in Bağlarbaşı’na ilk kez bu denli açık ara favori geldiği herkesin malumuydu. Merak edilen husus, son haftalarda hiç de iyi sinyaller vermeyen Vakıfbank’ın bu maçta bir dirilişi gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği idi sevgili voleybolseverler.
İkinci libero Terzic’in rahatlığından kaynaklandı
Isınma anlarında Meryem Boz’u libero forması ile görenler elbette çok şaşırdı. Takımda manşetle arası en kötü köşe oyunculardan olan Boz’u sahaya 2.libero olarak süren Zoran Terzic, takımının durdurulamaz bir dev olduğunun farkında bir çalıştırıcı olarak böyle bir karara imza attı. Cansu Çetin’in set sonlarında etkili servisler kullanması, Sırp antrenörün haklılığını ortaya koyan başka bir faktör olarak kayda geçti.
Düşünce iyi ama uygulama kötü
Vakıfbank’ın maçın başından itibaren uygulamaya koyduğu Arina Fedorovtseva’nın üzerine servis atarak Rus yıldızı oyundan düşürme hamlesi, servislerin adresinin doğru, ancak temposunun yanlış olması nedeniyle sarı siyahlılara istediğini veremedi. Genç smaçörün takımın aldığı toplam manşetin yaklaşık yarısına (24/49) imza atması, buna rağmen 1 hata ile %46 pozitif oran tutturması, Vakıfbank’ın bir şeyleri doğru yapamadığının göstergesi idi. Buna karşın son haftalardaki kadar iyi olmasa da sarı lacivertli taraftan gelen smaç servisler, ev sahibinin oyun düzenini çoğu zaman alt üst etmeye yetti.
Sezon başından beri istenilen seviyeye bir türlü çıkamayan Paola Egonu ve Kara Bajema’nın yanı sıra sakatlığından sonra eski günlerini mumla aratan kaptan Gabi Guimaraes’in bu haliyle Fenerbahçe Opet’i değil yenmek, set almak dahi mucize olurdu. Kavgacı oyunu, auta atma pahasına sertleştirdiği servisleri ile o mucizeye çok yaklaşan Vakıfbank, başta Zehra Güneş olmak üzere sahada yer verdiği orta oyuncuların 0’a yakın katkısı ve kritik anlarda ne yapacağını bilmez haliyle o şansı da elinin tersiyle itti. Halbuki Vakıfbank serviste tempo buldukça Fenerbahçe Opet’in hem servis, hem de hücum ritmi bozulmuştu. Görünen o ki, setin tamamında topların yarıdan fazlasını Egonu’ya adreslemek, Vakıfbank ve Cansu Özbay’ın sorununu çözmemişti. 23:21 önde iken verilen 4:0’lık seri yalnızca rakibin kapasitesi ile açıklanamaz. Bu aynı zamanda bir çöküşün de ifadesidir. Bunun nasıl bir çöküş olduğunu anlayamayanlar, setin başında Giovanni Guidetti’nin moladaki ses seviyesini ve setin son rallisini bir kez daha düşünmelidir. Salondaki gürültüye rağmen İtalyan çalıştırıcının sesini rahatça duyanlar, “Guidetti’nin içine Karpol kaçmış” demekten alamadı kendilerini.
Üçüncü sette ise 14:20’den 18:20’ye aman aman bir performans göstermeden gelen son şampiyon, Gabi’nin kontratakta topu dışarı nişanlaması ile tüm umudunu yitirdi.
Biri dursa biri vuruyor
3-4 ay önce bir kartopu gibi yuvarlanmaya başlayan Fenerbahçe Opet, kısa sürede durdurulamaz bir çığa dönüşmüş vaziyette. Sarı lacivertlilerde bir boksörün kuvvetli kroşesi gibi Melissa Vargas önden vurmaya başlıyor. Yorulduğu ya da sıkıştığı yerde Arina Fedorovtseva devreye giriyor. O da gününde değilse, geçen sezon “yok hükmünde” olan Ana Cristina De Souza, ilk sette olduğu gibi inanılmaz bir hücum yüzdesine imza atıyor. Bir top defanstan çıksa, ikincisi sayıya dönüşüyor. Başta ilk set olmak üzere Vakıfbank, bu güçlü boksör karşısındaki kum torbası gibiydi bugünkü maçta. Böyle olunca da sarı kanaryanın neden ortayı fazla kullanmadığı daha iyi anlaşılıyor.
Rus smaçörün son haftalar baz alındığında bugün kendi ortalamasının altında hücum ettiği ve servis attığı söylenebilir. Onun hücum boşluğunu De Souza, servis açığını ise maçın en değerli oyuncusu seçilen Vargas kapadı.
Haftaya oynanacak rövanş maçında sarı lacivertlilerin -taraftarının yoğun desteği altında- bundan düşük oynaması beklenemez. Manzaranın değişmesi için gerekli olan, Vakıfbank’ın daha etkili servis atması ve oyuncuların bireysel performanslarının gözle görülür ölçüde artmasıdır. Aksi takdirde Burhan Felek’te de benzer bir başlığın çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Çizgi hakeminin kurbanı oldu
Maçın baş hakemi David Fernandez, ikinci sette skor 13:14 iken De Souza’nın üçüncü topu karşıya göndermesinde bir ihlal görmemişti. Ancak bulunduğu yerden o topun anten dışından gittiğini göremeyecek olan çizgi hakemi bir anlık heyecanla bayrağını havaya kaldırınca İspanyol hakem de düdüğünü üfledi ve sayıyı Vakıfbank’a verdi. Terzic’in yoğun itirazları sonucu değiştirmemiş olabilir. Ancak çizgi hakemlerinin bu tarz net olmayan toplara karışması, başka mağduriyetlere sebebiyet verecektir.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
FB hakettiği sonucu aldı. Takım iskeletini bozan Vakıf bu sene hayal kırkklığı. Pasör yetersizliği, kaliteli smaçör eksiklikleri her maçta aleni sırıtıyor. Tüm Türk takımlarımıza başarılar diliyorum. CEV:de inşallah Türk takımları olur.
Mükemmel analiz, kutlarım🧿
Son derece doğru ve isabetli bir yorum . Gercektende fenerbahce opet Vakıfbañķ ı tabiri caiz ise eze eze yendi . Bu takımı Eczacıbaşı nında durdurması mümkün değil.