Vakıfbank Akın etti

Sıra Bakü’de. Hani bir İstanbul bir Bakü sırası. Avrupa’nın kulüpler düzeyindeki en büyük organizasyonu olan CEV Denizbank Şampiyonlar Ligi final four turnuvasından bahsediyoruz. Son dört yıldır hiçbir Avrupalının ev sahibi olmak istemediği en büyük organizasyon! Bu nedenle son dört yıldır fiili olarak Avrupa’da bulunmaya ülkelerin düzenlediği turnuva.

İşte o turnuva için geldik Crystal Hall’a. Hani geçtiğimiz sene Eurovision finallerinin yapıldığı kristal salon. Voleybol için ne kadar uygunsuz bir salon olduğunu anlatmaya kelimeler yetmez. İşte organizasyonun ne denli acemice yapıldığına bazı kanıtlar.

-Resmi internet sitesi vasıtasıyla yaptırdığınız akreditasyon ortada yok! Zaman harcayarak doldurduğunuz form, yüklediğiniz fotoğraf hak getire! Salona geldiğinizde kıytırık bir şekilde adınızı yazdıkları kartı veriyorlar elinize, susup oturuyorsunuz aşağıya.
-Basına ayrılan oturma sıralarından maçı izleyemiyorsunuz! Zira çalışma masaları ve sandalyeler zemine konumlandırılmış. Önünüzde bulunan reklam panoları sahanın yarısını kapatıyor! Çözüm bulunmasını istiyorsunuz, “Yapacak bir şey yok” cevabını alıyorsunuz.
-Tuvaletler leş gibi kokuyor! Havalandırması çalışmıyor! Temizlik hak getire.
-İnternet yok! CEV Basın sorumlusu da dahil olmak üzere kimse interneti doğru dürüst kullanamadı!

Gelelim oyuna

Aslında oyunla ilgili söylenebilecek tek bir şey var. İkinci setin hemen başında Naz Akyol’un sakatlanması. O ana kadar işleri bir türlü yoluna koyamayan Vakıfbank, genç pasörü Çağla Akın’ın oyuna girmesiyle önce dengeyi yakaladı, sonrasında da Eczacıbaşı Vitra’nın hatalarını iyi değerlendirip son dört yılda üçüncü kez finale yükseldi.

Genç pasör Akın, böylesine üst düzey bir maçın çok kritik bir anında oyuna girmesine rağmen takımı mükemmel idare etti. Hem pas tercihlerini doğru yaptı, hem de pasları hedefi tam isabetle buldu.

İlk set % 30 olan Vakıfbank hücum yüzdesi, Akın’ın oyuna girmesinden sonra yükseldi ve maç sonunda % 38’e ulaştı. Vakıfbank adına oyunun kader oyuncusu olan Christiane Fürst’ü adeta coşturdu. Maçı % 74 hücum yüzdesiyle tamamlayan Alman orta oyuncu, Akın’la birlikte % 80’i buldu.

Eczacıbaşı’nın hataları mı?

Burada bir kez daha yazmaya gerek yok. Merak edenler, 15.12.2013 tarihinde yayımlanan “Oynayarak kazanamaz” başlıklı 85. yazımıza bakabilirler.

Yarın ne olacak?

Yazının yazıldığı dakikalarda Dinamo Kazan, Rabita Bakü karşısında 2-0 önde idi. Gidişat Rusların finale çıkacağı yönünde olduğundan yarını o şekilde yorumlayalım. Vakıfbank normal şartlarda bu takıma set vermez. Zira Jordan Larson ve Antonella Del Core ile manşet yükünü çekip Ekaterina Gamova ile top öldürmeye çalışan Kazan, son derece iptidai bir sistemle oynuyor. Gamova’yı 4 numaradan hücum ettirebilmek adına Del Core’ye manşette fazla iş düşüyor. 34 yaşındaki İtalyan smaçör, bu nedenle sürekli 2 numaradan hücum etmek zorunda kalıyor. Bu noktada 1 ve 2 numaraya atılacak uzun servisler, bozulan manşet nedeniyle hücumu sadece Gamova’nın üzerine yıkacak. Yaşlanan Gamova’yı blok ve defansta durduracak Vakıfbank ise sonuca rahat gidecektir.

Eczacıbaşı Vitra ise ahı gitmiş vahı kalmış Skowronska, Amerikalı lejyonerler ve Sırp paralı askerlerine dayalı bir takım olan Rabita karşısında bariz favori ancak bugünkü moral bozukluğu yarına yansır ise Azeri ekibi taraftar desteğiyle temsilcimize sürpriz yapabilir.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.