Vakıfbank’ın prensesi Nikolic

Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği mücadele ile yenilgisiz 6’li play-off’a yükselen ve bu turda Eczacıbaşı VitrA ile eşleşen Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’un ‘prensesi’ Jelena Nikolic’e konuk olduk.

3 sezondur Vakıfbank Güneş Sigorta forması giyen oyuncu ile önce Şampiyonlar Ligi’ndeki eşleşmeyi ardından da voleybol yaşantısı ve Türkiye Ligi’ni konuştuk.

-Şampiyonlar Ligi’nde çok başarılı sonuçlar aldınız ve şimdi rakip Eczacıbaşı VitrA. Onlarla oynadığınız lig maçında da galip geldiniz. Kupa maçında sence neler olur?
Eczacıbaşı VitrA ile oynadığımız lig maçında onları yendik ama bu demek değil ki ikinci maçta da onları yeneceğiz. Eczacıbaşı çok iyi bir takım çok güçlü bir takım. Çok iyi oyunculardan kurulu kadroları var. Onlar da yükseldiler iyi oynamaya başladılar. Çarşamba günü geldiğinde ne olacağına bakacağız.

-Vakıfbank’ta 3. sezonunu geçiriyorsun. O günden bu güne neler değişti?
İlk geldiğim zamanla 3 sene sonrası arasında hiç fark yok. Buradaki insanlar çok sıcak ben de bu kulübe karşı aynı sıcaklığı hissettim. 3 senedir değişein hiçbir şey yok, ben onları onlar da beni çok seviyorlar.

-Türkiye’ye transferin nasıl oldu. Gelmeden önce bilgin var mıydı?
Buraya gelmek istedim, gençken de bana teklifler geliyordu. Ama o zaman gençtim ve gelişmek istiyordum, o yüzden de İtalya’yı seçtim. Sonra Japonya’ya gittim orada oynadım. O sırada yeniden teklif geldi. Bu sefer dayanamadım. Zaten İstanbul için her zaman güzel şeyler söyleniyordu. Duyuyordum. ‘Çok güzel şehir yaşayabilirsin’ diyorlardı bana.
Burayı çok seviyorum. Şu anda en iyi yer Türkiye. Cannes’dan ya da İtalya’dan da teklif gelse yine de gitmem. Japonya’yı çok seviyorum ama oraya bile gitmem.

-Bu sene takımın gücünü nasıl görüyorsun?
Neslihan’ın gitmesi bizim için çok büyük kayıp ama Sırplarda bir laf vardır ‘giden oyuncunun yeri doldurulur daha da iyi olabilir’ derler. Bizde de öyle oldu. Bu sene çok daha iyi oynuyoruz. Geçen sene mesela maçlar birbirine yakın gidiyordu ama bu sene kazandığımız maçlarda setleri farklı alıyoruz. Bu da demektir ki bu sene takım geçen senekinden çok daha iyi. Takımda çok değişiklik olmadı. Mesela antrenör değişmedi teknik ekip aynı. Oyuncular aynı. Takım biraz daha oturdu daha iyi oldu.

-Peki antrenör Glinka ve seni köşeden, Gözde’yi de pasör çarprazı olarak oynatıyor. Mesela seni pasör çaprazı olarak oynatabilir miydi? Sen takımda uygulanan bu taktiği nasıl buluyorsun?
Ben hiç pasör çaprazı oynamadım hep 4’ten oynadım. Gözde çok iyi oynuyor bu sene. Aynı zamanda diğer pasör çarprazlarına göre ekstra bir görevi de var manşet alıyor. Glinka’nın 4 numaradan hücumları çok daha etkili olduğu için böyle bir taktik uygulandı. Şimdilik iyi gidiyor.

-3 sezondur içinde olduğun Türkiye Ligi’ni nasıl değerlendiriyorsun?
Türkiye’de yıllardır 4-5 tane çok iyi takım var ve onlar arasında şampiyonluk yarışı geçiyor. Mesela İtalyan Ligi’nde çok daha fazla takım birbiriyle mücadele ediyor. Ama baktığınızda Türkiye Ligi’nde ki o 3-4 takımı kıyaslarsak İtalyan Ligi’ndeki takımlardan çok daha iyiler.

-Sence yabancı sınırlaması ligin kalitesini etkiliyor mu?
Bence hayır etkilemiyor. 3 ya da 4 oyuncu olması bence normal. Mesela ben kendi ligimde oynarken 10 tane yabancı oyuncu olmasını istemem. Ligi etkilediğini düşünmüyorum.

-Kendinle ilgili planların neler?
Bilmiyorum. Bu sezonu bitirmeyi amaçlıyorum sadece. Çok büyük planlarım yok. Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Ligi’ni çok iyi bitirmek istiyorum. Sonra Sırbistan’daki Avrupa Şampiyonası’na çok iyi hazırlanmak istiyorum.

-Voleybola nasıl başladın?
Bütün sporları yaptım. Tenis, aikido her şeyi yaptım. 12 yaşında ailem okula gitmem için beni zorluyordu ama bu sevda bitmeyince onlarda beni teşvik ettiler ve voleybola başlamış oldum.

-Ailende senin dışında voleybolcu var mı?
Hayır yok. Erkek kardeşim basketbol oynuyordu ve çok yetenekliydi. Şöyle ki bütün uzunluğu ailede ben almışım onun boyu biraz uzun olsaydı NBA oyuncusu olurdu.

-Üç kupada mücadele etmek yoruyor mu sizi?
Burada bir aile havası var. Hep beraberiz. Her yere beraber gidiyoruz. Buranın atmosferi böyle olduğu için de zorlanmıyoruz ve başarı kazanmak için büyük arzu duyuyoruz.

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.