Vasileva “Hep olmak istediğim yerdeyim”

11 yaşındayken kız kardeşiyle birlikte basketbol sahasına adım atan, ancak 2 yıl sonra antrenörünün yönlendirmesiyle voleybola başlayan Elitsa Vasileva, VakıfBank formasıyla resmi sitesine açıklamalarda bulundu.

İtalya, Brezilya ve Güney Kore’den sonra ülkesi Bulgaristan’a yakın bir yerde, Türkiye’de olmaktan dolayı oldukça mutlu olduğunu söyleyen “Etsi”, neşeli tavırları ve enerjik görünümüyle dikkat çekti.

Türkiye hakkında oldukça fazla bilgi sahibi olan, Türkçe kitapların çevirilerini okumaktan keyif alan ve Türk mutfağını yakından tanıyan biri olarak İstanbul’da yaşamanın her zaman hayalini kurduğunu belirten Vasileva, yeni sezon için şimdiden gün saymaya başlamış.

VB: VakıfBank’a ve ülkemize hoş geldin. Bir Bulgar olarak sana çok da uzak olmayan bu şehirde ve VakıfBank’ta olmak nasıl bir duygu?
Burada olmak gerçekten çok güzel. Açıkçası hala burada olduğuma ve bütün bir sezon boyunca burada kalacağıma inanamıyorum. Bir rüyanın gerçeğe dönüşmesi gibi bir şey bu. Ayrıca Türkiye, Bulgaristan’a çok yakın olduğu için aileme de uzak olmayacağım ve bundan dolayı da çok mutluyum.

VB: Genç yaşına rağmen önce İtalya, sonra Brezilya ardından da Güney Kore’de deneyimler yaşadın. Şimdi de Türkiye’desin. Birbirinden çok farklı voleybol kültürlerinde yer almak senin için planlanmış bir durum muydu, yoksa spontane mi gelişti?
Geçen sene biraz spontane gelişti çünkü daha iyi bir seçeneğim yoktu ve Güney Kore’ye gittim. Brezilya ise gerçekten gitmek istediğim bir ülke ve hayallerimden biriydi. Brezilya voleybolunu öğrenmek ve deneyim kazanmak istedim. Ayrıca Ze Roberto ile çalışmayı da çok istiyordum ve bunu gerçekleştirdim. Türkiye’ye ise gelmeyi her zaman çok istemiştim. Buradaki ligi sürekli takip ediyorum ve takımları biliyorum. Mümkün oldukça maçları izlemeye çalışıyorum. Gerçekten çok kaliteli bir lig. Burada mücadele edeceğim için oldukça mutluyum.

VB: Güney Kore’de bir maçta kazandığın 57 sayıyla sen aynı zamanda bir dünya rekortmenisin. O maçta neler olmuştu? Rekortmen olmak nasıl bir duygu?
Aslında bunu çok büyük bir başarı olarak görmüyorum. 5 setlik bir maç yaptık ve o an tek düşündüğüm maçtan galip ayrılmaktı. Maçta pasörümüz de beni biraz fazla tercih etti ve ortaya bu sonuç çıktı. Maç sonunda kağıda baktığımda ben de inanamadım. Başarılarım, ailemi ve arkadaşlarımı gerçekten çok mutlu ediyor. Benim için esas önemli olan da onların mutluluğu.

VB: VakıfBank ile birlikte yeniden Avrupa voleyboluna dönüş yaptın. Buradaki hedeflerin nelerdir?
VakıfBank’ta oynayacağım her maçta oyunumu biraz daha geliştirerek, her maçı kazanmak istiyorum. Umuyorum takım olarak bunu gerçekleştirebiliriz.

VB: Bulgaristan Milli Takımı ile de Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’ye karşı mücadele vereceksin. O maç için neler düşünüyorsun? Seni en çok etkileyen Türk voleybolcular kimler?
Türk Milli Takımı’na karşı oynayacağımız karşılaşmaların çok yüksek kalitede olacağını düşünüyorum. Dünya Şampiyonası oynayacağız. Orada yer alan herkes grup karşılaşmalarını atlayıp bir sonraki tura yükselmeyi hedefliyor olacak. Türkiye gerçekten kaliteli sporculardan oluşan iyi bir takım. İki takımın da çok güçlü olacağını ve iyi bir mücadele olacağını düşünüyorum. Türkiye’de VakıfBank’ta oynayan Naz Akyol ve Gözde Sonsırma ile kardeşi Özge Çemberci’yi biliyorum. Naz ve Gözde gerçekten çok başarılı ve kaliteli sporcular.

VB: Hem takım içinde hem de tüm şampiyonalarda büyük bir rekabet seni bekliyor. Kendini buna hazır hissediyor musun?
Mücadeleye kesinlikle hazırım. Takımla birlikte sahaya çıkmak ve kazanmaya başlamak için de sabırsızlanıyorum. Bir takım olarak mücadele etmeye başladığımızda her kulvarda başarılı olacağımıza inanıyorum. Tabi ki çok güçlü rakiplerimiz olacak. Ancak biz kendi potansiyelimizi sahaya yansıtabilirsek yenemeyeceğimiz takım yok.

VB: Son olarak VakıfBank ailesine ve taraftarına bir mesajın var mı? Burada olmaktan dolayı çok mutluyum, VakıfBank ailesini ve taraftarları tribünde görmek için sabırsızlanıyorum.