VNL’den ne beklemeliyiz?

Bu sezon dünya genelindeki pandemi yüzünden kimsenin beklentilerini tam olarak karşılayamayan kulüp sezonunun ardından nihayet milli takım sezonu başlamak üzere. Olimpiyatlar ve Avrupa Şampiyonası gibi iki önemli etkinliği bulunduran sezonun açılışını her zaman olduğu gibi yine FIVB Uluslar Ligi turnuvası yapacak. Filenin Sultanları, oldukça yoğun geçecek bu yaz sezonunda VNL’e tam kadro gitme kararı aldı. Peki bir sporsever olarak bu sene VNL tam olarak ne anlama gelmeli, takımlardan ne beklemeliyiz?

Bizim kızlar her zaman VNL’de çok başarılılar, nitekim düzenlenen turnuvaların ikisinde de isimlerini ilk dört takım arasına yazdırmayı başarmışlardı. Tabii ki VNL turnuvası her takımın birbiriyle mücadele etmesi ve takımın kendi içinde uyum yakalaması açısından oldukça önemli. Ne var ki, bu turnuvayı bizim kadar ciddiye almayan takımlar da var, örneğin Sırbistan, her sene genç oyuncu ağırlıklı bir kadroyla mücadele ediyor. Diğer takımların da genel olarak ilk etap maçlarında yıldızlarını sakladığı, yalnızca final etabında as kadro ile mücadele ettiklerini biliyoruz.

Bu sene ise milli takımlar ikiye ayrılmış durumda: Bir kısmı as kadrolarını saklıyor ve Olimpiyat için çalışmalarını ayrı bir yerde sürdürüyor, bazı takımlar ise “En iyi antrenman maç yapmaktır.” mantığı ile bu turnuvaya katılıyor. Çin ise ilk olarak genç oyuncuları, ardından Zhu Ting gibi yıldızları kadroya dahil etmeyi planlıyor. Biz ise as kadromuzla gidip elimizden gelenin en iyisini yapmayı ve yeniden kürsü hedefledik. Elbette her iki düşüncenin de çeşitli mantıklı tarafları var.

Örneğin, Olimpiyatlara oldukça az bir süre kalmışken, birbirlerinden çok ayrı kulüplerde farklı sistemlerde mücadele etmiş oyuncuların yeniden takım ruhunu ve stratejisini yakalaması gerekiyor. VNL bunun için oldukça güzel bir aşama olacaktır, pasörle oyuncuların uyumu, blok kurgusu, defans sistemi vb. konularda oyuncuların erkenden birbirlerine alışması Olimpiyatlar için çok önemli. Bunun yanında bizim takımımızı düşündüğümüzde, her zaman turnuvalara geç ısınan ve ilk maçlarında gerçek performanslarını yakalayamayıp sonlara doğru harikalar yaratan bir karakterimiz var. Bu bağlamda takım birlikte ne kadar çok maç yaparsa, hem milli takıma adaptasyon, hem de kendi performanslarını yakalamaları açısından bizim için o kadar iyi olacaktır.

Öte yandan, insan pandemi süresinde bu oyuncuları riske atmaya gerçekten değer miydi diye de düşünmeden edemiyor. Evet, pandemi devam ediyor ve sezon boyunca oyuncular bu sebepten dolayı kulüp sezonunda hep dalgalı bir performans sergilemek zorunda kaldılar. Milli takım için de durum farklı olmayacaktır, oyuncularımızın test sonucu pozitif çıkarsa karantinaya girmek zorunda kalacaklarından hem kendi performansları düşecek hem de takımla antrenman yapamayacakları için uyumları bozulacaktır.

Bu açıdan düşündüğümüzde, oyuncuları VNL turnuvasında riske atmak mantıklı gelmeyebilir. Ne var ki, bence bu kadar karamsar olunmamalı. FIVB, muhtemelen oyuncuların sağlığını korumak için elinden geleni yapacaktır, nitekim maçlarda çizgi hakemlerinin bile olmayacak olması, FIVB’nin bu işi ne kadar ciddiye aldığını gösterir nitelikte. Ayrıca, FIVB’den bağımsız olarak oyuncular ve teknik ekip de riski en aza indirmeye çalışacaklardır. Bu oyuncular zaten koca sezonu bu risk altında tedbirlere alışık bir şekilde geçirmiş ve aynı zamanda hiçbiri Olimpiyatları kaçırmak istemeyecekken, bence koronavirüs konusunda çok fazla endişelenmemize gerek yok. Elbette yine de bazı oyunculara virüs bulaşabilir, ancak bu ihtimal her zaman var. Oyuncularımız kimsenin adım atmadığı bir köyde izole bir şekilde antrenman yapsa dahi, koronavirüse yakalanabilirler. Bu yüzden de her ne kadar endişelenmekte haklı olsak da, hem organizasyon hem de ekibimize duyduğum güvenden dolayı bu konuda büyük bir sıkıntı görmüyorum.

İkinci bir konu ise elbette sakatlıklar ve yorgunluk. Sporda her şey belirsiz, maç esnasında her şey iyi giderken bir anda sakatlanabilir ve aylarca sahalardan uzak kalmak zorunda kalabilirsiniz. Bu yüzden de oyuncuları, bu milli takım sezonunun en az önemli turnuvasında as kadro olarak götürmek oldukça risk teşkil ediyor. Ayrıca, VNL uzun soluklu ve art arda çok maç yapıldığı bir organizasyon, bu yüzden Olimpiyatlar’a çok az kalmışken oyuncularımızı bu kadar yormaya gerçekten değer mi, bilmiyorum. Ama eminim ki kızlarımız ve teknik ekip bu konuyu da düşünmüşlerdir. Bizim milli takım zaten yorgunluk nedir bilmiyor, ama aynı zamanda maçlarda da kendilerine olabildiğince dikkat etmek isteyeceklerdir. Nitekim Guidetti’nin de açıklamaları, oyuncuları yormadan, rotasyon uygulayacağı bir turnuva geçirme niyetinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca oyuncular sahadayken de sakatlanmamak için ekstra özen gösterecek ve ters hareket yapmaya çalışmadan, belki biraz daha düşük performanslı, ama daha güvenli maçlar çıkaracaklardır.

Son olarak da alacağımız skorları düşünelim. Turnuvaya as kadro giden tek takım biz değiliz, Olimpiyat Oyunları’nda gruptaki rakiplerimiz ABD, Rusya ile birlikte muhtemel çeyrek final rakibimiz Brezilya gibi ülkeler de VNL’e tam ekip katılıyorlar. Özellikle bu takımlarla yapacağımız maçlar oldukça önemli. Ancak yine de dikkatli olmakta fayda var, VNL her ne kadar takımlar arası psikolojik üstünlük için önemli olsa da, Olimpiyatlar açısından pek de iyi bir gösterge olmayacaktır. Takımlar daha yeni yeni birlikte antrenman yaptıkları için henüz hiçbiri tam performansında olmayacaktır. Bu yüzden de ABD ve Rusya gibi takımlara karşı maçtan 3-0 galip de ayrılsak 3-0 yenilsek de, hala Tokyo için net bir şey söylemek mümkün olmayacaktır.

Öte yandan, İtalya, Sırbistan, Çin gibi A takımıyla turnuvaya katılmayan ülkelere karşı alacağımız muhtemel galibiyetler (-milli takımımız bu genç ekiplere karşı çok zorlanmayacaktır ve sahadan yüksek ihtimalle galip ayrılacaktır-) yine Olimpiyatlar için pek bir gösterge olmayacak. Örneğin İtalya’ya karşı 3-0’lık bir galibiyet aldığımızı düşünelim, Egonu, De Gennaro gibi önemli isimlerin mücadele etmeyeceğini düşündüğümüzde bu galibiyet gerçekten de Olimpiyatlar için bize doğru bir sonuç ifade etmeyecektir.

Ancak unutmamakta fayda olan başka bir şey daha var: Her ne kadar herkesin en önemli turnuvası Olimpiyatlar olsa da, Olimpiyatlara katılmayan güçlü ülkeler için VNL hala hedef bir turnuva ve Polonya, Hollanda gibi takımlar VNL’de büyük çoğunlukla tam kadro mücadele edecekler. Bu açıdan düşündüğümüzde bu ekiplerle Olimpiyatlar’da karşılaşmayacak olsak da, yine de oynayacağımız zorlu maçlar takımın kendi performansını geliştirmesi açısından önemli olacaktır.

Kısacası, milli takım sezonunu açacak olan VNL’e saatler kaldı ve tabii ki kızlarımıza güvenimiz sonsuz. Olimpiyat yolunda her ne kadar çeşitli nedenlerden dolayı turnuvayı as kadro ile geçirmek riskli olsa da, kızlarımızın bunların bilincinde olduğuna ve ellerinden geldiği kadar kendilerini koruyacaklarına inancım tam. Öte yandan, önemli diğer takımlara karşı yapılacak tam kadro mücadeleler ve sahadaki rotasyonlu takım oyunu, eminim Filenin Sultanları için de önemli bir deneyim ve gelişim olacak. Elbette bazı genç oyuncular tecrübe kazanmak için kadroya alınabilirdi, ancak bırakalım bu sene Olimpiyatlar ve Avrupa Şampiyonası gibi iki önemli turnuva varken as kadromuzu olabildiğince geliştirmeye çalışalım. Size çok güveniyor ve başarılar diliyoruz, yüreğimiz sizinle Filenin Sultanları!

#İstanbulSözleşmesiYaşatır

Alperen Bakırlıoğlu

alperenbakirlioglu@gmail.com

Haberi Paylaş

Comments are closed.