10 yılın en kötüsü

Vakıfbank, play-off yarı final ilk maçında konuk olduğu Eczacıbaşı Dynavit’e yenilirken yalnızca bir avantaj kaybetmedi. Sarı siyahlıların sahada sergilediği aciz oyun ve Giovanni Guidetti’nin  saha kenarındaki çaresizliği, Vakıfbank’ın bu seneyi boşa geçireceğinin adeta göstergesi gibiydi sevgili voleybolseverler.

Son 10 yılın en zayıf kadrosu

Hiç şüphe yok ki Vakıfbank’ın bu seneki kadrosu, son yıllarda hatırlamadığımız kadar kötü kurulmuş. Geleceğin yıldızı diye nitelendirilen Alexia Carutasu’nun genç takımdan A takıma yükselip sahada ilk kez yer alıyormuş görüntüsü, Malgorzata Glinka, Lonneke Sloetjes, Isabelle Haak ve Paola Egonu gibi yüksek profilli pasör çaprazlarının ardından takıma dahil edilen (Fenerbahçe ve Eczacıbaşı’nın beğenmeyerek gönderdiği) Jordan Thompson, kümede kalmaya oynayan PTT’den transfer Bianka Busa ve kendisine güvenilmediğini düşünmeye başlayan bu nedenle kendi oyununu oynayamayan Alexandra Frantti, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi orta oyuncusu olma potansiyeli varken profesyonel kariyerinin en düşük seviyesine gerileyen ve bu nedenle de her maçta alışılmadık bir şekilde antipatik hareketler sergileyerek hakemlerle gereksiz polemiklere giren Zehra Güneş ve geldiği olgunluk seviyesine rağmen ortaya pas atmaya korkan Cansu Özbay. Fizik kapasitelerinin hakkını bir türlü veremeyen Bahar Akbay ile Zeynep Sude Demirel. Hollanda voleybolunu geliştirmek üzere transfer edilen Sarah Van Aalen. Bütün bunlara tek başına takımı sırtlamak isterken oyununu düşüren Gabi Guimaraes’i de ekleyin. Bugün Eczacıbaşı Dynavit karşısında yaşanan hezimetin başka sebebini aramaya gerek dahi yok.

Düşünün ki taktiksel bir hamle yapmaya çalışan Guidetti’nin kadro zayıflığından dolayı tek yapabildiği, ara ara ikili değişiklik (pasör-pasör çaprazı) ile ön taraftaki hücumcuyu üçlemek oldu. Geri alan hücumlarını tüm köşe oyuncularının yapabilmesi gereken günümüz üst düzey voleybolunda Gabi, Busa ve Frantti’den bu yönde faydalanamayan İtalyan çalıştırıcı, önde hücumu üçleyerek amacına ulaşmak istedi.

Ortadan oynamasa şansı yoktu

Yukarıdaki paragraftan da anlaşılacağı üzere Vakıfbank’ın köşe oyuncuları ile Ayazağa ekibi arasında uçurum var. Eczacıbaşı Dynavit’in kenarda bekletip oyuna hiç dahil etmediği Alexa Gray ve Martyna Czyrnianska’yı verseniz, Guidetti hiç düşünmeden sahaya sürer. Bundan dolayı sarı siyahlıların file önüne gelen her manşette ortayı zorlaması şarttı. Gel gör ki milli pasör Özbay, ilk iki sette ortaya %7(4/57) top gönderdi. Bu seviyede kabul edilemeyecek bir düzey olan orta hücumu, kalan iki sette %24.5 ortalama (13/53) ile gerekli seviyeye geldiyse de diğer faktörlerin yetersizliği nedeniyle maçı kurtarmaya yetmedi.

1 ve 4.setleri alışılmadık skorlarla kaybeden Vakıfbank’ta göze çarpan bir başka husus ise Özbay ile 4 numara smaçörler arasındaki bariz uyumsuzluktu. Gerek manşet, gerekse defanstan çıkan ikinci toplarda 4 numaraya atılan paslar, Gabi ve Frantti’yi havada asılı bıraktı. Aslen Özbay’ın ilk iki sette ortaya atabileceği toplarda köşeleri hızlı oynatma arzusu, Eczacıbaşı’nın hızlı ayakları nedeniyle işe yaramadı. Halbuki 3.sette ortadan %75 (6/8) ile top öldürmesi, Vakıfbank için en önemli referans olmalıydı.

Busa tercihi ortayı zayıf bıraktı

İtalyan çalıştırıcının maç öncesi Bianka Busa’yı kadroya alıp ilk 6 oynatması nedeniyle Chiaka Ogbogu tribüne çıktı. Ortada bir revizyon yapma ihtiyacı olduğunda gözleri ABD’li orta oyuncuyu arayan Guidetti, Sırp smaçörün ilk setteki performansı sonrası yaptığı tercihin ne denli hatalı olduğunu anlamış oldu ancak iş işten çoktan geçmişti.

Busa yerine oyuna dahil olan Frantti ise ikinci setteki müthiş performansı ile seti takımına getiren oyuncu oldu.

Eczacıbaşı Dynavit keyif verdi

Bir başka milli pasörümüz olan Elif Şahin, Özbay’ın aksine pas dağılımını oldukça dengeli yaptı. Maçın oyuncusu performansı sergileyen Beyza Arıcı’yı bulması gereken yerlerde bulup orta oyuncusuna tulum çıkarttırdı. Aynı şekilde Sinead Jack-Kısal’ı tek ayakta iyi değerlendiren Şahin, ilk sette ortalarda görünmeyen kaptanı Tijana Boskovic’i kalan bölümde adeta coşturdu. Sırp yıldızı bazen kesik paslarla bloktan kaçıran genç pasör, bazen de 6 numaradan değişik varyasyonlara çağırdı. Zaman zaman iyi oynasa da maç genelinde istikrarsız bir görüntü sergileyen Irina Voronkova ile oyunun her bölümünde beklenenden yüksek bir verimle oynayan Hande Baladın, bu parlak zaferin gelmesini sağlayan diğer unsurlardandı.

Eczacıbaşı Dynavit için söylenmesi gereken önemli bir konu da tıpkı rakipte olduğu gibi Baladın ile Şahin arasında zaman zaman göze çarpan uyumsuzluktu. File önünde topla iyi buluşan Şahin’in oyunu hızlandıracağını düşünen milli smaçör, gelen yüksek paslar yüzünden zaman zaman topun altında kaldı ve hücum verimi olumsuz etkilendi. Baladın’ın takımı adına yaptığı en önemli katkı ise turuncu beyazlıların 3.sette yakaladığı 8:1’lik seri (12:15 / 20:16) içerisinde kullandığı, biri doğrudan sayı olup diğerleri rakibi bozan servisler idi. Üçüncü sette daha iyi hücum eden Vakıfbank olmasına rağmen daha etkili servisler kullanan Eczacıbaşı Dynavit, daha iyi servis kullanması ve buna bağlı olarak 3 blok sayısı üretmesi sayesinde setin kazananı oldu.

Neticede Eczacıbaşı Dynavit müthiş bir galibiyete imza attı ve final için büyük avantaj yakaladı. Avantajın büyüklüğü bugünkü set skorlarının altında gizli denilebilir. Ancak Vakıfbank’ın doğruları keşfederek geriden gelme konusundaki tecrübesi tüm dünyanın malumu. Bu nedenle serinin çabuk biteceğini söylemek mümkün değil.

Dağılınca herkes dağılıyor

Vakıfbank adına üzerinde konuşulması dahi gereksiz olan ilk sette skor 15:7 iken Boskovic’in hücum yapacağı anda Gabi’nin tam karşısında sıçrayarak kollarını aşağı indirmesi, takımın nasıl dağıldığını göstermesi bakımından önemli bir göstergeydi. Öndeki oyuncu blok için sıçrıyorsa (Hele de karşıdan vuran Boskovic ise) kollarını indirmesi adeta intihardır. Ne blok tutabilirsiniz ne de arkanıza düşen topa müdahale edebilirsiniz. Bu nedenle sıçrayan bloğu kovalayacak, plase kovalayanın ise ayakları yerde kalacak.

Kim ne yapmalı

Ayazağa ekibinin bugünkü oyunu aynen sahaya yansıtırken yaşadığı pas uyumsuzluklarını azaltması ve manşetten hücuma geçişini güçlendirmesi şart. Bunu yaparken Boskovic’e bugünkünden daha fazla yüklenmeyecek bir çözüm de olmazsa olmaz. Yani pas dağılımındaki orantıyı korumak gerek.

Vakıfbank ise işe sahaya süreceği kadrodan başlamalı, ortayı daha fazla kullanmalı, servisleri geliştirmeli. Bunu yaparken servisleri liberodan kaçırarak Voronkova’yı daha fazla adreslemeli.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem

kkayhan@hotmail.com

Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.