-Antrenmanlara başladınız. Takımın çalışması nasıl gidiyor diyerek başlayayım sorularıma…
Yabancı oyuncularınız İstanbul’a geldiler mi?
Eylül’ün başında geldiler. 22 Ağustos’ta takımın bir kısmı antrenmanlara başladı. Antrenörümüz ve yabancı oyuncularımız da 5 Eylül’de bize katıldılar. Ama Milli Takımda yer alan oyuncularımız nedeniyle henüz tam takım olarak çalışamadık.
-Geçen seneden bugüne Vakıfbank Güneş Sigorta’da ne değişti?
Geçen sene bizim için başarısız olan sonuçtan sonra takımda köklü bir değişikliğe gittik. Öncelikle antrenör değişikliğiyle Rus ekolünü bıraktık. Şu an dünyada pek çok başarıya imza atmış Brezilya Milli takımının yardımcı antrenörü ile anlaştık. Bu da sistem değişikliğini beraberinde getirdi. Bunun olumlu sonuçlarını en kısa sürede yaşayacağımızı düşünüyorum.
-Başarısızlıktan bahsettiniz. Bunun nedeni neydi?
Geçen sene şirketimizde Genel Müdür değişikliği oldu. Geçiş dönemi transfer konusunda geride kalmamıza yol açtı. Eski antrenörümüzün sistemine uygun oyuncu bulmakta zorlandık. Her zaman zorlanıyorduk ama geçen sene geç kaldığımız için de oyuncu konusunda zorlandık. Takım içindeki bazı ilişkilerde yorulmuştu. Bu da skora yansıdı. Uzun süre birlikte çalışmanın verdiği bıkkınlık yaşandı.
-Muhteşem bir açılışla sezona merhaba dediniz ve yeni Genel Müdürünüzde açılışta yaptığı konuşmasında size her zaman destek olacağını söyledi. Biraz politikanızdan bahseder misiniz?
Yeni Genel Müdür ve Kulüp Başkanımız İlker Aycı sporu çok seven bir kişi. Kendisi de spor yapmış, sporun kitlelere en çabuk ulaşma aracı olduğunu düşünen biri. İlker Bey ülke sporuna ve gençliğe bu yatırımlarla katkıda bulunmak arzusunda.
Geçen senenin sonundan beri yeni sezon transferlerine hazırlanmamız konusunda bizi de motive etti. Şu ana kadar kurulmuş en iyi kadroya sahip bir Vakıfbank Güneş Sigorta takımı oluşturuldu.
Kadromuz genç ve tecrübeli oyuncuların harmanlandığı Avrupa kariyeri olan oyunculardan kurulu ve dünyada pek çok başarıya imza atmış bir antrenöre teslim edildi. Kulübümüzün kurumsal yapısı içinde kurduğumuz bu takımla her zaman olduğu gibi oynadığımız tüm kupaları kazanmayı istiyoruz.
-Avrupa Kupası’ndaki şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu sene Challenge Kupası’nda mücadele edeceğiz. Wild card verilmeden önce Challenge Kupası’na ev sahipliği yapmayı şampiyon olmayı hedeflemiştik. 21 yıllık kulübümüzün üçüncü wild card konusunda haksızlığa uğradığını düşünüyoruz. Ama bayan voleybolunun Avrupa’da en iyi şekilde temsil edileceği her yerde oynarız ve iddialıyız, iddialı olmaya da devam edeceğiz. Bu milli takımlara verdiğimiz oyuncu ve teknik desteğin yanı sıra Avrupa kupalarında da her zaman bayan voleybolunun başarısı için uğraş vereceğiz.
-Geçen senelere göre bu sene bayan takımları daha iyi transferler yaptılar. Ligin kalitesi artacak gibi gözüküyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle Avrupa’da transfer pazarı bayanlarda yer değiştirdi. Yıllarca İtalya’da oynayan çok kaliteli oyuncular bu sene Rusya, Türkiye ve İspanya liglerine transfer oldu. Bu sene başı oynayan takımlar birbirimizi takip ederek önemli oyuncuları takımlarımıza kazandırdık. Hem Türk hem yabancı oyuncuların piyasası çok arttı. Şu an başa oynayacak olan 5-6 takımda Avrupa ve Dünya’da tanınmış pek çok oyuncu yer alıyor. Şu an takımların tek sorunu FIVB ve CEV’in maç takvimlerini yapmakta zorlanması. Olimpiyat elemeleri yüzünden gerek yerli gerekse yabancı oyuncuları bir araya getirip takım çalışması yapamıyoruz.
Ancak bu da ülke olarak ve kulüpler olarak sabredip göze almamız gereken bir durum. Çünkü voleybol bayan takımımızı Olimpiyatlarda görmek hepimizi gururlandıracak.
-Milli takım ile ilgili düşünceleriniz neler. Avrupa Şampiyonası’nda alınan 10.luğu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İtalyan antrenörün Milli takımda oynayan oyuncularımıza olumlu etkileri olduğunu gözlemledim. Ancak bence Chiappini takımı kurmadan önce ligi 1 sezon seyretmesi, kendi sistemine uygun oyuncuları seçmesi gerekiyor. Bu da zamana ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Avrupa Şampiyonası’ndaki düşüşün nedenine gelince bence hedef şaşması oldu. Grand Prix değil de Avrupa Şampiyonası ilk hedef olmalıydı. Olimpiyat elemesine takımdaki bazı oyuncuların daha az yıpratılarak götürülmesi sağlanmalıydı. Bazı oyuncuların üzerinde 4 senedir çok fazla yük vardı ve bu bıkkınlık yarattı. Biz Türk insanı her zaman kendi evimizde kendi seyircimiz önünde çok motive olup bütün eforumuzu sarf ediyoruz. Geçtiğimiz dönemde takımımızın asli hedefi Grand Prix mi? Avrupa Şampiyonası finalleri mi? Olmalıydı. Bu tartışma konusudur.
-Türkiye’nin en tecrübeli pasörü ile oynayacaksınız. Arzu Vakıfbank Güneş Sigorta’ya neler katacak?
Arzu Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi pasördür. Biz yıllarca kulübümüzde genç bir pasörü yetiştirmeye oynadığımız üst düzey maçlarla tecrübe kazandırmaya çalıştık. Fakat tecrübeli bir pasörün bir takıma ne kadar büyük katkısının olduğunu daha iyi görüyorum. Arzu’nun tecrübesiyle genç smaçör oyuncularımızı yetiştirmekte takımımıza çok faydası olacağını düşünüyorum. Bahar, Duygu, Melis, Ceren gibi genç oyuncularımız en önemli aşamalarını Arzu ile oynadıkları dönemle yapacaklardır. Türk voleyboluna yeni oyuncular kazandıracağımız için memnunum.
Comments are closed.