Ani bir kararla voleybola ara verdi

VOLEYBOLUN ROBERTO CARLOS’U ANGELİNA GRÜN
Ani bir kararla voleybola ara verdi

Yorulduğunu ifade ederek ani bir kararla voleybola ara verdiğini açıklayan Vakıfbank Güneş Sigorta ve Alman Milli Takımı’nın yıldızı Angelina Grün ile yaptığımız sohbette Grün yorgunluk sinyalleri vermişti.

Türkiye’ye transferini Vakıfbank Güneş Sigorta Kulüp Başkanı İlker Aycı ‘’O. Voleybolun Roberto Carlos’u ve biz onu Türkiye’ye getirdik’’ diyerek duyurmuştu. Vakıfbank Güneş Sigorta ile 2 yıllık anlaşma yapan yıldız voleybolcu Angelina Grün, yorulduğunu belirterek kulübünden 1 yıllık izin istedi. Bu durumu anlayışla karşılayan Vakıfbank Güneş Sigorta, takımının en önemli oyuncularından bir olan Grün’e izin verdi. Bu ani kararı ile herkesi şaşırtan Grün’le henüz kararını açıklamadan önce bir söyleşi yapmıştık.
İşte Angelina Grün’ün voleybol hayatı ve voleybolu kısa da olsa bırakmasına neden olan nedenler;

-İlginç bir hikayesi var mı voleybola başlamanın?
10 yaşında başladım voleybola. Babam voleybolcuydu, annem de basketbolcu. Sporla iç içeydim. İkisini bir arada yapıyordum…(ama kolumu kırınca arada file olmasını tercih ettim.) Babam aynı zamanda antrenörümdü. 16 yaşımdayken voleybol okuluna gitmeye başladım. İkinci lig ve birinci liglerde oynadım.

-Angelina Grün dendiğinde seni ilk kez yakından izlediğim 2003 Avrupa Şampiyonası geliyor aklıma. Türkiye’de gerçekleşen o şampiyonada taraftarlar ile aranda bir gerginlik yaşanmıştı.
Türkiye’deki taraftarlar çok ateşli oluyor. Grupta kazandık ve kazandığımız için bize karşı tavır almaları normal. Biz Türkiye ile aynı seviyede iki takımız bu yüzden çok ateşli maçlar oynadık. Benim seyircilerle hiçbir problemim yok. Seyircisiz maç oynamaktansa seyirci olmasını her zaman tercih ederim.

-Ciddi fanların var. Forum sitelerinde hakkında yazılanları okuyunca çok sevildiğini görüyorum. Dışarıya çıktığında da aynı ilgiyi görüyor musun?
Çok sık değil. İstanbul çok büyük. Ne yapıyorsun diye sormaları çok normal. Ama çok ilginç şeyler de yaşıyorum. Kapalı Çarşı’ya alışverişe gittik ve Güneş Sigorta diye tezahürat yaptılar. Futboldan dolayı Fenerbahçe ve Galatasaray ön planda olmasına rağmen bizi tanıyanlar da oluyor.

-İtalya Dünya’nın en güçlü ligi ve sen orayı bırakıp buraya geldin. Neden?
7 yıl İtalya’da oynadım. Yüksek seviyede oynadım. Her zaman kupa kazanan takımlarda yer aldım. Bergamo gibi bir takımda oynadıktan sonra ya takımı değiştirirsin ya da hep orada kalırsın. Bergoma’da 7 yılda her türlü kupayı kazandım. Avrupa Kupaları lig şampiyonlukları. Orada böyle bir kariyer edindiğim için çok şanslıyım. Yeni bir heyecan ve yeni bir motivasyon aradım. 
Ben bir pakete bakıyorum. Sırf kulübe bakmıyorum mesela erkek arkadaşıma olan uzaklığına, takıma, şehre bakıyorum. Vakıfbank Güneş Sigorta iyi bir teklifte bulundu. Antrenörü de tanıyordum. Oyuncular güçlüydü. Bu şartlar altında Türkiye Ligi de her gün biraz daha gelişiyor. Aynı zamanda Şampiyonlar ligi oynayacaktı Vakıfbank bu da etkili oldu ve düşündüm ki neden hedeflerime başka bir yerde ulaşmayayım.

-7 yıllık İtalya kariyerinden sonra bir 7 yıl da Türkiye’de kalabilir misin?
Çok uzun bir zaman. 2 yılık kontratım var. İlki bu yıl. Bu arada ilk defa bir takımla 2 yıllık anlaşma yaptım bu benim için bir aşama. Burada her şeyi çok sevdim ama burada kalmazsam kimse kızmasın. Bunun sebebi burayı sevmemem olmayacak bunun sebebi artık bir aile kurma isteğim olacak. 

-Belki erkek arkadaşın Türkiye’ye gelir. Türkiye’de erkekler ligi de gelişiyor ve değişiyor.
Bunu gerçekten çok isterdim ama geçen yıl 3 yıllık anlaşma yaptı. İtalya’da iyi bir kulüpte forma giyiyor. Aslında bu çok iyi bir fikir. Bunu ona söylemeliyim.

-Böyle büyük başarılara sahip olmak sana ne hissettiriyor?
Ulusal takımlarda da çok önemli takımlarla oynadım. Bütün bu başarıları erken tattım. Ben yaptım diyemem bence bana şansla geldi. Bütün bunları ben kendim yaptım diyemem voleybol 12 kişi ile oynanıyor. Şans demek istiyorum.

-Milli Takımı erken bıraktığını düşünmüyor musun?
Aslında geçen yıl olimpik elemeleri oldu. Grand Prix vardı başka bir şey yoktu o yüzden ben de artık yokum dedim. Bundan sonra oynamayacağım dedim. Avrupa şampiyonasına gidip oynayabilirim ama artık 150 gün kamp yapmak istemiyorum. Artık Almanya’da vakit geçirmiyorum. Etrafıma baktığımda arkadaşlarım bebek sahibi oluyor.

-Bütün bu hayattan yorulmuş gibisin?
Sadece yorgun değilim. Yüksek tempolu oyunlarda olmayı seviyorum. Hayat değişiyor. 20 yaşındayken voleybolu bırakacağım diye düşünmezdim. Ama hayat devam ediyor. Bunu görüyorum artık.  Sahip olduklarıma müteşekkirim. Ama bu dünyanın içinden de çıkmak istiyorum. Voleybol dünyasının dışında da çok farklı bir hayat var.

-Peki voleybolu bırakırsan ne yapmayı düşünüyorsun?
Voleybola hep yakın olacağım. O benim dünyam. Aslında dışarıdaki dünyada da voleybolu tatmak istiyorum. Büyük bir çerçeveden bakmak istiyorum. Bakabileceğim büyük bir resimden bakmak istiyorum bu dünya. Biraz daha farklı yeteneklerim var mı bunlara bakacağım. Ama düşünmem lazım.

-Türkiye’deki voleybolu daha önceden takip ediyor muydun?
Voleybolun her şeyini takip eden biri değilim. Daha önceden de Türkiye’de çok iyi oyuncular oynadı. Aslında Bergamo’dayken Eczacıbaşı ve Vakıfbank Güneş Sigorta ile oynadım. Şu anda bu iki takım dışında da takımlar var. Türkiye’deki bütün takımlar birbirine denk değil. Oysa İtalya’da son sıradaki takım ilk sıradaki takımı yenebiliyor. Sanırım İtalya ve Türkiye arasındaki fark bu. Ama buradaki ligde gelişme var.

-Bu sene gösterdiğin performans zaman zaman eletirildi. Bunlar seni etkiliyor mu?
Eleştirilerin olması normal. Ama okumuyorum. Tabii bazen kötü oynuyabiliyoruz. 20 sayının üzerinde oynarsam iyi diyorlar. Ama bu yanlış. Her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Benim için takım kazanıyorsa ve ben kötüysem bunu sorun etmiyorum.

-Neslihan’ın Vakıfbank’a geri dönmesi ile ilgili neler söyleyeceksin?
Neslihan’ın Vakıfbank Güneş Sigorta’ya geri dönme durumu olduğu için çok şanslıydık. Tabii Gözde gibi bir oyuncunun sakatlanmasından sonra Neslihan’ın gelmesi dengeleri bozmadı. Neslihan sadece maçlarda bir koz değil antrenman seviyesini yükseltmesi açısından da çok önemli bir oyuncu.

-Genç oyunculara neler söyleyeceksin?
Çok çalışmalarını. Mesela Serpil ve Polen bizde oynuyor. Onların işleri de çok zor. Buraya gelip maç oynuyorlar okula gidiyorlar. Ama şu an çalışırlarsa bu onlara ileride çok büyük katkı sağlar. Şu an ne öğrenirlerse ileride de bunu kullanacaklar. İleride başka bir takıma transfer olduklarında antrenörler onlara hazır mı diye bakacak. Şu an kendilerini geliştirebilirlerse ilerde çok iyi voleybolcu olabilirler.


Haberi Paylaş

Comments are closed.