Ankara’da şampiyon olmak zor olmasın iki gözüm

Birçok ülke için VNL ondan sonraki kıta ve dünya şampiyonalarına genç oyuncularını tabiri caizse sağlam yedek oyuncular haline getirmek için hazırlık görülse de, bi bizde durum çok farklı. Biz inatla yıllardır kemik kadroyu bozmuyor, kemiğin ne zaman kırılacağını bekliyoruz. Kaç sezondur neredeyse aynı oyuncu grubuna 12 ay voleybol oynatıyoruz. Tatili geçtim bir set yedek olmalarına, dinlenmelerine izin vermiyoruz.

Tatil demişken, geçenlerde Boskovic’in tatil fotolarını görünce, atıyorum bizim Hande ya da Ebrar’a tatil yaptırsa Guidetti,  yeri yerinden oynatırız her halde izni veren ve tatili yapanlar için ‘bu ne cürettir!’ diye, dedim. Reklamda oynuyorlar diye demediğimizi bırakmıyoruz. Ve ünlü olmayı, star olmayı nedense sadece voleybolcuların yönetemediğini düşünüyoruz. Oysa bizler de bu tür bir ünlülüğü, starlığın izleyicisi olmayı yönetemiyoruz. Reklam için antrenmanı mı ekiyorlar? Maçtan mı kaçıp çekime gidiyorlar?

Hayır.

Antrenman ve maç dışındaki zamanlarında bunu yapmıyorlar mı? E, o zaman neden bu kadar üzerlerine gidiyoruz? Federer muhtemelen servetinin büyük bir bölümünü sponsorlar ve reklamlardan kazanmıştır. Bu onun ekselansları olmasını engelledi mi? Ya da bizim Federer’in sporculuğuna bakışımızı etkiledi mi? Ya da diğer yabancı birçok sporcunun reklam ne kadar sahadaki başarısını etkiledi ya da reklamda oynuyor diye performansını beğenmedik?

Hep birlikte bunu yönetmeyi öğreneceğiz. Reklamda oynayan da, voleybol izleyicisi de bunun şovun bir parçası olduğunu kabulleneceğiz ve eninde sonunda normalleştireceğiz. Bence tüm voleybolcular, sporcular reklam filmlerinde olmalı. Ya da sosyal medyalarına reklam almalı. Sadece bunu birbirleriyle şey yarışına döndürmesinler yeter ki.

Konuyu dağıttım, hemen toparlıyorum efendim.

Bugün VNL finalleri başlıyor ve biz Ankara’da kendi seyircimiz önünde kupa için mücadele edeceğiz. Ankara bizim finalleri oynadığımız ama kupayı alamadığımız, maç sonu ‘güçlü rakibe karşı oynadık’ diye teselli edildiğimiz, kısacası biraz uğurumuz biraz kader kısmetimiz.

Bu kez güçlü olan biz olalım ki öyleyiz bence.

Bu kez rakibimiz teselli etsin kendini ‘bu muhteşem seyirci önünde güçlü Türkiye’ye kaybettik’ diye.

Bu kez Guidetti küstüm oynatmıyorum yapmasın. Gerçi küseceği kimse de kalmadı 😊

Bu seyirci ve bu fırsat bir daha elimize ne zaman geçer bilemiyorum. Çünkü biz gençlerimizi adı üstünde gençtir tecrübesizdir diye kenarda unuturken, rakiplerimiz gençlerini VNL’lerle hazırlıyorlar. Bir iki sezon sonra Guidetti’nin elinde en az 5 sezondur aralıksız voleybol oynamış yorgun oyuncular olacakken, rakiplerimiz dinlenmiş tecrübeli ve maç oynayarak pişmiş gençlerden kurulu olacak ve işimiz çok daha zor olacak.

Ondan sebep, Ankara’da şampiyon olmak bu kez zor olmasın iki gözüm sevgili eniştemiz, koçumuz  Guidetti…

Fatma Madi Babuşcu

Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.