“Burada abla gibiyim”

Beşiktaş ve Nilüfer Belediyespor’un ardından PTT Spor ile Türkiye’ye geri dönen Belçikalı oyuncu Helene Rousseaux ile yeni sezon öncesi PTT Spor’un tesislerinde buluştuk.

Tekrar Türkiye’de olduğu için mutlu olduğunu söyleyen Rousseaux ile takım olarak hedeflerinden, evliliğinden ve milli takımı bırakmasıyla ilgili konuştuk.

BURADA ABLA GİBİYİM

-Türkiye’de farklı yıllarda iki sezon oynama şansın oldu. Tekrar buradasın neler hissediyorsun?
Tekrar burada olduğum için çok mutluyum. Güçlü bir takımımız var ancak önümüzdeki sezonda elbette bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz. Ancak şunu da söylemek gerekirse hem Türkiye’de hem PTT Spor’da olduğum için çok mutluyum.

-Genç ve dinamik bir takımla oynayacaksın. Ayrıca Türkiye’de isim yapmış bir antrenör ile çalışacak olmak seni heyecanlandırıyor mu?
Buraya geldiğimde aslında takımın bu kadar genç olduğunu bilmiyordum. Burada tam manasıyla abla gibiyim. Takımın genç ve dinamik olması da çalışmamızı etkiliyor. Gerçekten hepsi çok fazla asılıyor ve çok çalışıyor. Ben de bu takıma deneyimimle katkıda bulunacağımı düşünüyorum. Onlara göre yaş olarak biraz daha büyüğüm. Mehmet Bedestenlioğlu benim çalışacağım ikinci Türk antrenör. Onun gibi bir antrenörden faydalanacağım ve onunla çalışacağım için çok heyecanlıyım.

-Sultanlar Ligi’nde tekrar oynayacaksın ligimiz hakkında görüşlerin neler?
Türkiye’yi gerçekten çok özledim. Bugüne kadar birçok ligde oynadım. Geçen sezon Kore’de forma giydim. Özellikle orada iken Türkiye’yi daha çok özledim. Böyle kaliteli bir lige geri döndüğüm için çok mutluyum.

-Hazırlık süreci nasıl gidiyor? PTT Spor olarak yeni sezonda neler yapacaksınız?
Gerçekten güçlü bir takımımız var ama bu yetmiyor. Şansa da ihtiyacımız var. Sağlık sorunları ve sakatlıklar olabiliyor. Bunun olmamasını diliyorum. Hepimiz mental ve fiziksel olarak güçlüyüz ve bunların da bizi başarıya götüreceğine inanıyoruz.

-Ankara seyircisinin Türk voleybolunda önemli bir yeri var, onların önünde oynayacak olmak seni heyecanlandırıyor mu?
Türkiye’de tüm şehirleri seviyorum. Sürekli farklı şehirlerde oynamak gerçekten güzel hissettiriyor. Aynı zamanda burada da bir hayata başladım. Türk biriyle evliyim. Burayı seviyorum. Ankara’da olmak farklı ve henüz beni neyin beklediğini bilmiyorum. Güzel bir şehir ve çok heyecanlıyım.

EŞİME TUZLU KAHVE İÇİRECEĞİM

-Eşiniz yurtdışında antrenör olarak siz de burada oyuncu olarak voleybol kariyerinize devam edeceksiniz. Evlendiniz ve ayrı şehirlerde yaşamak zorundasınız, bunu nasıl karşıladınız?
Bunları tabi konuştuk ve birbirimizi özlüyoruz. İkimizde yetişkin insanlarız. Onun kariyerinde ilerlemesi gerekiyor benim de kariyerimde ilerlemem gerekiyor. Bu ayrılık sonsuza kadar sürmeyecek bunu da biliyoruz. Aynı zamanda Almanya çok uzak değil buradan bir bilet ile oraya gidebilirim. Bunların hepsini ayarladık ve konuştuk. Koronadan dolayı henüz Türk adetlerine uygun bir düğün yapamadık. Sadece şu an resmi nikahımız var. Bu yaz İstanbul’da düğünümüz olacak. Tuzlu kahveyi mutlaka içireceğim. Eşim Türk geleneklerini çok fazla anlatmadı. Çünkü Türklere özgü çok fazla gelenek var.

BRITT’İN GELECEĞİ PARLAK

-Bu yaz milli takımlar için çok yoğun geçti. Bir Belçikalı olarak Belçika Milli Takımı’nı takip ettin mi? Britt Herbots’u nasıl buluyorsun?
Onları zaman buldukça izliyorum. 5 yıl önce Milli Takımı bıraktım. Antrenörümüz ile aramız iyi değildi ve bu durumdan dolayı ona hala kızgınım. Kızların bu durumla alakası yok onları destekliyorum. Aynı anda iki farklı duygu yaşıyorum bir yanım kızları destekliyor bir yanım koça çok kızgın. Britt ile bir yaz beraber oynadık. Şampiyonlar Ligi’nde de karşı karşıya gelmiştik. Sakatlığı için üzgünüm ve onun geleceği çok parlak.

-Son olarak önünüzde Kupa Volley grup maçları var. Grup hakkında düşüncelerin neler?
Normal ligden bir farkı yok. Gruptaki her maçımız önemli. Genç olmamıza güveniyorum, iyi sonuçlar alacağız ve takım için sezon öncesi iyi bir pratik olacak.

 

Haberin Fotoğrafları

Haberi Paylaş

Comments are closed.