Büyük değil Süper Arkas

Sevgili Voleybol Ailesi … Şu günlerde keyfim büyük. Nasıl olmasın ki? Medyamızın ve bazı kulüp yöneticilerinin bir türlü önem vermediği, voleybolumuz bayanlardan sonra erkekler de de bir Avrupa şampiyonu çıkardı…

Evet Türkiye Ligleri’ndeki ömrü çok az olmasına rağmen İzmir’in Efesi Arkas, Avrupa’yı Arkas’ında bırakarak Avrupa Şampiyonluğuna imzasını attı… GM Challenge Cup’ta finalde Polonya ekibi Jastrebski Wegiel ekibini 3-2 yenerek şampiyonluk kupasını kazandı.

Tabii medyamız da önem vermediği voleybolu sayfalarını geniş şekilde açtılar.. Ulusal tv kanallarımızın bazılarının ise vurdum duymazlığı devam etti…

Tebrikler Arkas, Avrupa’ya Türkiye’nin , Türk voleybolunun gücünü gösterdiniz. Seyirci büyük Arkas diye bağırdı, destekledi takımını. Bana göre büyük değil Süper Arkas… İzmir’e hareket, renk, can getirdiniz. Ardından Türkiye’ye voleybol heyecanı yaşatıp, ilklere imza attınız. İlk Avrupa Şampiyonluğunu kazandırdınız. Ben Süper Arkas diyorum.

Gelelim İzmir’de geçen iki güne;
İlk kez Kordon’da Alev Abi (Anakök) ile birlikte biramızı içmeden döndük İstanbul’a… İzmir’de iki gün boyunca sağanak yağmur yağdı. Hele hele deniz seviyesine çok yakın ve alt yapısı yeterli olmayan Karşıyaka Mavişehir’de bol bol gölcükler vardı. İnşallah tez elden düzeltilir.

Arkaslı yöneticiler voleybol yazan tüm gazetecileri İzmir’e davet etmişlerdi. Swiss Grand Efes Otel’de ağırladılar. Bu arada organizasyona gelen CEV Asbaşkanı Hronek ve maçın hakemleri de aynı oteldeydiler. Grand Efes eski çatı altında ama çok ama çok güzel yeniden inşa edilmiş. Bunca yıllık gazeteci olarak pek çok yurt içi ve dışı otelde kaldım ama burada hem odaların güzelliği, hem de personelin güler yüzlülüğü ve yemeklerin kalitesi benim ve diğer gazeteci arkadaşların ortak düşüncesiydi.
İlk gün Yunan Patras karşısında ilk sette zorlanmasına rağmen diğer setleri rahat bir şekilde alarak maçı 3-0 kazanan Arkaslılar finaldeydi… İzmir’de bir ilki gerçekleştirmiş, ertesi gün ise Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirmenin hesaplarını yapmaya başlamışlardı bile… Sporcuların ertesi günkü maçın cd’lerini izliyor, son hazırlıklar koç İspanyol Munoz tarafından yapılıyordu.

Bu arada Asbaşkan Bernard Arkas, Cenk Değer, İletişim Direktörü Berna Kumaş, İstanbul’dan beraber geldiğimiz Tuğçe Erdemli, Selin hanım, Arkas Spor Kulübü Basın Sözcüsü Uğur Özden İstanbul’dan gelen basın mensuplarına özel yemek verirken güzel bir sohbet ortamı da yaratılmış oldu. Voleybol adına güzel bir geceydi… Voleybola destek verdikleri için memnuniyetini bir kez daha ortaya koyarak mutluluğunu ifade ediyordu.. Takımına da güvendiğini ve şampiyon olacaklarını sözlerine ekledi.

İlk gün tribünler tıklım tıklımdı. Maç öncesi İzmirli pop şarkıcısı Bengü’nün konseri vardı. Giriş bileti 5 lira almasına rağmen tribünler doluydu. Polonya (60 kişi) ve Romanya’dan (200 kişi) seyirciler de gelmişti. Ama güzel olan bir başka şey de son yıllarda gördüğüm en kalabalık bir basın ordusunun (yerli ve yabancı) görev yapmasıydı… Sahanın etrafındaki yerler dolmuş ek sandalyeler gelmişti.
TRT de maçları yayınlayarak güzelliklerin ve zaferin Türkiye ile paylaştırılmasını sağladı. Bana göre gerek Indesit Şampiyonlar Ligi gerekse diğer Avrupa kupası maçlarında TRT sınavdan başarıyla geçti. Tecrübeli spiker Güven Göktaş, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Alev Anakök’le birlikte maçı anlatarak güzelleşmesini sağladılar. Polonya ve Romen takımlarının maçlarında ise Uluslararası antrenör eğitmeni Nejat Sancak yorumculuk yaptı. Ertesi gün de antrenör Atay Doğu bu görevi üstlendi.
Yönetici Cenk Değer, 5 liralık bilete karşılık güzel bir voleybol maçı seyrettirip bilet sahiplerine sandviç ve içecek dağıttıklarını belirtirken, VIP salonu’nda ise son derece kaliteli yiyecek ve içeceklerle masraftan kaçınmamışlardı. Bazı kulüplerimizin kulakları çınlasın. (Çay, kahve, kek, kurabiye verip çok büyük iş yaptıklarını sanıyorlar).

Başkan Lucien Arkas ilk gün olduğu gibi büyük heyecan içindeydi… Kendisine “şampiyonluğu kutlamaya hazır mısınız?” diye sordum. “Evet hazırım” diyerek inancını ortaya koyuyordu. Yanında da TVF Başkanı Erol Ünal Karabıyık ve yönetim kurulu üyeleri olduğu sırada.

Zorlu maçı izlemeye Ankara’dan eski GSGM eski Genel Müdürü Mehmet Atalay ile yeni Genel Müdür Yunus Akgül de gelmiş ve protokol tribünündeki yerini almıştı. Mehmet Atalay 2005 Üniversiad’da Dünya Şampiyonu olan Millilerimize kupalarını ve madalyalarını vermiş, sporcular da kendisine havalara atmıştı… Burada da yeni bir şampiyonluk izlemek için gelmişlerdi.
Benim de aklımdan bunlar geçiyordu. Ama uğur olsun diye pek paylaşmak da istemiyordum.

Tribünlerde ise çocukları ve eşleriyle gelen taraftarlar, yanında sporcuların ve yöneticilerin de aileleri hazırdı. Rekor sayıda medya mensubu da heyecan içindeydiler… İzmir’de bir ilki yapmaya. İki gün sonunda herkes mutluydu. Ben erkeklerde Avrupa Şampiyonu olan bir Türk takımının başarısına tanık oldum. (Bayanlarda Eczacıbaşı önce, ardından V.Güneş Sigorta iki kez olmuştu. 22 Nisan’da birinci ölüm yıldönümü olan Değer Abi (Eraybar) de görseydi ne kadar mutlu olurdu acaba?)
Neyse İtalyan hakemin sarı kartlardaki bonkörlüğüne rağmen ihtiyar delikanlı 37 yaşındaki Gökhan Öner, pasör Hüseyin’e Ahmet’in etkili servis ve hücumları eklendi mücadele sürdü. Maç biterken Duerden’in başarısı, Grushka’nın katkısı ve libero Nuri’nin üstün performansı ile Arkas Karşıyaka Arena’da bir ilke daha imza atıyordu. 64 yaşındaki Lucien Arkas göz yaşları içinde bir anda sahada oğlu Bernard Arkas, menajer Yaşar Ergün’le çocuklar gibi mutluluk şarkıları söyleyip, sevinci doyasıya yaşıyorlardı…Oyuncuların sevinç çığlıkları birbirine karışırken Ahmet, Hüseyin ve Nuri 2005 Üniversiad Dünya Şampiyonluğu’ndan sonra bir ilke daha imza atmanın haklı keyfini çıkarıyordu.

Şimdi üçüncü Türkiye Şampiyonluğunun peşinde olan Arkaslılar bir sezonda 3 kupa birden kazanmanın hesaplarını yapıyorlar. Bir başka İzmirli aile Eczacıbaşı’nın 2000 yılında yaptıkları gibi.

Öte yandan Avrupa Şampiyonu olan Arkas’a yurdun her yanından tebrikler yağıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Milletvekilleri, Siyasi Parti başkanları, sivil toplum örgütleri yöneticileri kutlamalarını sürdürdüler.
Ayrıca Avrupa Şampiyonu olan Arkas’a ödül yönetmeliği gereği 200 cumhuriyet altını maddi ödül verileceği GSGM Genel Müdürü Yunus Akgül tarafından açıklandı.
 
Biraz da Lucien Arkas ve Arkas Holding’ten bahsetmek istiyorum…

Neyin nesiydi Arkas?
25 Temmuz 1945’te İzmir’de dünyaya gelen Lucien Arkas’ın Anne tarafı Fransa’nın Marsilya liman şehrinden Türkiye’nin Liman şehrine İzmir’e 1711’de üzüm ve incir ithali için gelmiş. Baba tarafı ise 1825’te Korfu adasından..
1902’de İstanbul’dan bir kızla evlenmek için İzmir’e geldi. Dede Gabriel J.B. Arkas ithalat için bir şirket kurdu.
Birinci dünya savaşı sırasında Dede Gabriel J.B. Arkas’ın ortakları savaş nedeniyle ticareti bırakıp İzmir’den ayrılsa da bugünkü patron Lucien Arkas’ın dedesi Gabriel J.B. Arkas ticaret hayatına İzmir’de devam etti.
1935 yılında Arkas’ın dedesi hastalanınca şirketin başına babası Lucien Gabriel Arkas geçti. 2. dünya savaşının ardından Arkas ailesi ihracat ürünlerinin gemilerle nakliyesi işine girdi. 1945 ailenin denizciliğe başladığı yıl oldu.
42 şirketten sorumlu Lucien Arkas 25 Temmuz 1945’te İzmir’de dünyaya geldi. Liseyi Saint Joseph Fransız Lisesi’nde tamamladı. İş hayatına atıldığında 19 yaşındaydı.
Deniz Ticareti taşımacılığı yapan Arkas ailesi daha doğrusu babası Lucien Gabriel Arkas’ın isteğiyle 1964 yılında vapur acenteliği şirketinde görevlendirildi. Arkas denizcilik ve nakliyat A.Ş.’nin başına geldiğinde 34 yaşındaydı.
1979 yılında Arkas Denizcilik ve Nakliyat A.Ş. ile başlayan Arkas Grup Şirketleri  Başkanlığını 2000’den beri yönetim kurulu başkanı olarak yürütüyor.
Lucien Arkas’ı dostları ve sevenleri “babacan” tavırlarıyla anlatıyor. Kimi onun duygularını ve sevgisini çevresindekilere şefkat gösterdiğini kimi de ileri görüşlülüğünü paylaşıyor.
Lucien Arkas oğlu Bernard’ın yardımıyla 42 şirketin sorumluluğunu taşıyor.
Arkas bir asrı aşkın ticaret hayatında bugün 25 Türk Bayraklı konteyner gemisi
420 TIR, 500 demiryolu vagonuyla hizmet ediyor.
Bu başarıda en büyük pay Lucien Arkas’a ait.
2009 yılı başında bünyesinde 120 milyon liralık sermaye artırımı yapan, 2008 yılında göre cirosunu % 15 arttıran Arkas’ın aktif büyüklüğü 1.5 milyon doları aşıyor.
İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Yunanca bilen Lucien Arkas Fransa hükümeti Ticaret Müsteşarlığı görevini yürütüyor.
Arkas spordan sanata, çevrenin korunmasından eğitime uzanan sosyal sorumluluk projeleriyle tanınıyor.
TÜSİAD Deniz Nakliyecileri Derneği, Deniz Ticaret Odası, ESİAD, Alsancak Rotary Kulübü üyesi olan Lucien Arkas, Fransa Legionn D’honneur ve Ordre National du Merite Şövalyelik nişanı ve Avusturya Cumhuriyeti Grobes Silbernes Liyakat nişanı sahibi.
Üç çocuk babası olan Lucien Arkas’ın dostları kitap okumaktan büyük keyif aldığını söylüyorlar. Kütüphanesinde 15 bini aşkın kitap ve 250’yi aşkın gemi maketi bulunuyor..

Enver BAĞLARBAŞI
ebaglarbasi@mynet.com

 

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.