‘Çalıştığınız zaman başarının geleceğine inanıyorum’

Türk Hava Yolları’nın genç yeteneklerinden Berin Yıldırım ile bir araya geldik. Enerjisi ile bizleri mutlu eden genç oyuncuya yönettiğimiz sorulara karşı, samimi bir o kadar da heyecanlı verdiği yanıtları röportajımızda bulabilirsiniz.

Keyifle okumanız dileğiyle…

-Voleybola nasıl başladın?
İlkokul dönemlerimde arkadaşlarımla fazla iletişim kurmadığından dolayı sosyalleşmem amacıyla annem beni Sarıyer Spor Kulübü’nün voleybol kursuna yazdırdı. İlk dönemlerde topu tutamadığımdan sürekli ağlayarak eve dönüyordum. Dedem, ananem beni zorlayarak kursa götürdüler. Sonra sevmeye başladım, bu sefer kendim antrenmanlara fazladan kalmaya başladım. Ekstra antrenman istiyordum. Bir süre sonra VakıfBank Güneş Sigorta’nın altyapısına transfer oldum. Küçük ve genç takımlarında oynadım. Genç takımının son senesinde (2015-2016 sezonu) aynı zamanda VakıfBank’ın 3.Lig takımında da forma giydim ve eski adıyla 2.Lig’e çıkma başarısı gösterdik. Geçen sezon ise Türk Hava Yolları’na transfer oldum. Güzel bir sezon geçirdik ve burada da ilk sezonumuzda 1.Lig’e terfi ettik.

-İlk kez 1.Lig’de oynuyorsun, genç bir oyuncu olarak gözünü korkuttu mu 🙂 nasıl geçti ilk devre?
Normal hayatımda da özgüvenli bir kişi olduğum için lige başlarken hiç korkum olmadı. Hem kendime hem arkadaşlarıma güveniyorum. Teknik ekibimiz de çok iyi. İlk devreyi de güzel geçirdik, başarılı olacağımıza inanıyorum.

-Biraz THY’den bahseder misin, yıllar sonra ilk kez geçen sezon voleybola dönüş yaptı. Ortam nasıl?
Aile ortamı gibi, hiçbir farkı yok. Herkes birbirini çok seviyor. Uyum çerisinde bir takımız. Kulüp yönetimimiz de bizlere çok önem veriyor. Sezon içerisinde hiç sıkıntı yaşatmadılar, başarılı olabilmemiz için her türlü destek oldular bize. Yemek, servis, lojman her imkanı bize tanıyorlar. Buradaki ortamdan çok memnunum.

Biz de inşallah Sultanlar Ligi’ne çıkarak karşılığını veririz. Buna inancım tam. Takım arkadaşlarıma ve teknik ekibimize çok güveniyorum.

-Takımda iki büyük oyuncu yer alıyor. Aneta Havlickova ve Jelena Nikolic. Onlar için neler söyleyeceksin?
Nikolic’in hayranıyım. VakıfBank’ın altyapısında yer alırken A takımın maçlarında yer silicilik yapıyordum. Nikolic yere düşsün de terini sileyim diye beklerdim. O derece de hayranıyım 🙂 Şimdi aynı takımda onunla oynuyorum. Çok tuhaf bir duygu aynı zamanda büyük mutluluk verici.

Aneta da tam bir star. Büyük bir oyuncu. Onunla beraber oynamaktan inanılmaz mutluyum. İkisi de bizlere hem çok şey öğretiyor hem de çok destek oluyorlar.

-Sezon başı burun ameliyatı geçirdin. Maçlarda da maske ile oynuyorsun. Zor olmuyor mu?
Oyuna odaklı olduğum için çok fazla aklıma gelmiyor ama kör noktaları oluyor maalesef. Sadece o anlarda beni zorluyor. Onun dışında alıştım diyebilirim. Hatta takmadığım zaman burnuma top geleceğinden tedirgin oluyorum. Ama bu aralar çıkarmayı düşünüyorum artık.

-Üniversite hayatın nasıl gidiyor?
Arel Üniversitesi’nde burslu olarak 2.sınıfta öğrenimime devam ediyor. Moda tasarım okuyorum. Giyinmeyi, süslenmeye seven bir insanım. Çok severek okuduğum bir bölüm ama bu yıl pek fazla derslere katılamıyorum. Okul ile kulübüm birbirine uzak mesafede, antrenmanlarda yoğun olduğundan fırsat bulamıyorum maalesef.

Ayrıca üniversitenin voleybol takımında da oynuyorum.

-İleride moda tasarım alanında bir şeyler yapmak istiyor musun?
Şuan için çok fazla bir şey düşünmüyorum. Her şeyi zaman gösterecek.

-Hedeflerin nedir?
İnşallah sakatlık olmaz ise Sultanlar Ligi’nde gelebileceğim en iyi yere gelmek istiyorum. Milli Takımda da yer almak benim için gurur verici olur. Bunun için çok fazla çalışıyorum. Çalıştığınız zaman başarının geleceğine de inanıyorum.

-Sadece Sultanlar Ligi mi?
Dürüst olmak gerekir ise yurtdışında oynama arzum yok. Ailem ve arkadaşlarımla birlikte burada olmaktan, voleybol yaşantımı da burada sürdürmekten mutluyum.

-Beğendiğin veya örnek aldığın bir sporcu var mı?
Gizem Karadayı. Özgüvenine bayılıyorum, oynayışı, takımdaki coşkusu. Sosyal hayatını da takip ediyorum. VakıfBank’ın altyapısında oynadığımız dönemde bizleri ne zaman görse selam verirdi. Asla selamsız yanımızdan geçmezdi. Bir gün otoparktayız, herkes arabası ile çıkıyor. Gizem abla durdu, bizimle sohbet etti. Orada bile bizle ilgindi, hiç unutmam. O yaşlarda bu tarz şeyler çok kıymetli oluyor.

-Libero olmayı seviyor musun?
Çok keyifli. Olmadık bir topu çıkarttıktan sonra takımın sayı alması inanılmaz bir duygu. Mutlu oluyorum.

-Voleybol dışında neler yaparsın?
Arkadaşlarımla gezmeyi, alışveriş yapmayı çok seviyorum. Makyaj yapmayı çok severim. Fotoğraf çekmeyi ve çekinmeyi çok severim. Kızlar bana selfici Berin diye şaka yaparlar 🙂 Takımın fotoğrafçısı benim diyebilirim. Takım arkadaşım Neslişah’la aynı evde kalıyoruz. Onunla birlikte alışverişe gidiyoruz, vakit geçiriyoruz.


Haberi Paylaş

Comments are closed.