Çocuk da olsak görüyoruz, ya siz!

Bazen insanları hafife almak için “Çocuk gibisin, çocuk gibi davranıyorsun, çoluk çocuk konuşuyor, yazıyor” denir ya. Bu hikayeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan.

“Babası İspanya”nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı… Çok üzülmüştü küçük kız… Babasına söyledi bunu, o da “üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?” dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: “Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek, sessizce: “Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!…..”

Ben bir yazımda camiada konuşulanları, ağaçtaki benekler gibi anlatmaya çalışmıştım. Meğer baya açık yazmışım.. Buradan kendine pay çıkartan olmuş. İleride nasıl yoğurt yiyeceğini de laf arasına sıkıştırmış..

Konuşma biraz tehdit, biraz bol keseden atmayla dolu.

O yoğurdu öyle yedirmezler.. Bu ülke kanunlarla yönetiliyor. Yani hayalini kurduğun, paralı sistem, maalesef yönetmeliklere aykırı.

Anlayana bizden uyarması..

 
Murat TARHAN
murattarhan56@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.