Eczacı’nın geçilmez ikilisi

Vakıfbank Türk Telekom’u final serisinde 2-0 geride bırakarak Bayanlar Birinci Ligi’nde 3 yıl aradan sonra 28. şampiyonluğuna imza atan Eczacıbaşı VitrA’nın iki dev oyuncusu Maja Poljak ve Buşra Cansu ile bir araya geldik. Tüm takımın emeği bu şampiyonlukta yadsınamaz ama Poljak ve Buşra rakiplerinin hücumlarına set çekerek galibiyetin mimarlarından oldular. Takımın yaptığı 31 bloğun 20’sinde bu iki orta oyuncunun imzası bulunurken, diğer yanda Buşra genç yaşında Maja Poljak gibi efsane bir oyuncuyu performansıyla geride bırakıp “en iyi blok yapan oyuncusu” ödülüyle kariyerindeki ilk kişisel ödülün de sahibi oldu.

Zorlu geçen bir turnuvanın ardından şampiyon oldunuz neler söyleyecek siniz?
Buşra Cansu: Çok iyi takımlar vardı final serisinde, hepsi şampiyonluk istiyordu. Tabii ki kolay olmadı ama haklı bir başarı elde ettiğimizi düşünüyorum çünkü final maçları ve yarı final maçları çok iyi performanslar harcayarak kazandığımız maçlar oldu. Gerçekten hasta oyuncularımız vardı son maça kadar hırslarından ve kazanmak isteklerinden bir şey kaybetmeden aldıkları ilaç ve serumlara rağmen her şekilde mücadele ettiler. Biz de destek olduk ve kazandık çok mutluyuz.

Serinin 2-0 biteceğini aklınıza gelmiş miydi?
Zor olacağını biliyorduk oynadığımız bütün Vakıfbank maçlarını 3-2 oynadık. Ama kendimize güveniyorduk. Uzamadığı için mutluyuz.

Sizin için nasıl geçti final serisi Maja?
Bu sene değişik bir sistemde oynadık. Turnuva şeklinde oldu play-off maçları. Maç araları iki gündü uzun ve zorlu bir turnuva geçirdik. Bütün takım arkadaşlarımı kutluyorum. Bütün bu sertliğe ve hastalığa rağmen kazanmasını bildik.

Geçtiğimiz sene Vakıfbank Türk Telekom’da oynuyordun ve bu kulüpler bazında en büyük kupayı kazanmıştınız. Orada mutlu gözüküyordun ama sen Eczacıbaşı VitrA’yı seçtin. Neydi Eczacıbaşı VitrA’yı seçmendeki temel neden?
Poljak: Çok inandığım ve güvendiğim bir takım, köklü bir takım. Kulüp menajeri Nalan Ural beni aradığında Türkiye’ye gelmemde de büyük etkisi olan biriydi çok mutlu oldum. Şampiyonluğu kazanabilmek için en doğru takımın Eczacıbaşı olduğuna inandım. Takım arkadaşlarıma ve koçuma zaman zaman yaşanan olumsuzluklara rağmen çok güvendim.

Maja benim öğretmenim
En başından beri söylüyorum Maja Poljak daha Türkiye’ye yeni geldiğinde benim en büyük idolümdü. O zamandan beri sürekli onu takip ediyordum onu izliyordum ve en büyük arzum bir gün onunla aynı takımda oynamaktı. Şimdi bu gerçekleşti. İki üç sene daha birlikte oynayacağız. Bu sene bana çok şey kattığını, öğrettiğini düşünüyorum. O benim öğretmenim. İki üç sene daha birlikte oynayacağız ve bu süre zarfında kendimi ne kadar geliştirirsem ondan ne kadar çok şey öğrenirsem daha büyük adımlar atmış olacağım diye düşünüyorum.  

22 yaşında çok genç bir oyuncusun ama performansınla ne kadar kendini geliştirdiğini herkes gördü. Aldığın “En iyi blok yapan oyuncu ödülü” de bunun kanıtı. Sen neler düşünüyorsun?
Türkiye’de çok fazla ön yargı var. Alt yapıdan oyuncu gelmiyor yetiştiremiyoruz, belli bir seviyeye kadar geliyor ve orada kalıyor gibi ön yardılar var. Ben bu önyargıları kırdığım, örnek olabildiğim için çok mutluyum her şeyden önce. Altyapıdan çıkıp bu seviyelere gelebilen bir oyunu oluyormuş demek ki. Sonuçta Yıldız Milli takımımız Avrupa ve Dünya şampiyonu oldular. Gerçekten önemli turnuvaları kazanan önemli oyuncularımız var. Onlarla beraber bu seviyenin yükseleceğini düşünüyorum. Buna ön ayak olmak ekstra bir mutluluk. Adım attım umarım devamı da gelir.

Ödül alacağını düşünmüş müydün?
Ben turnuvaya ödül alırım ödül almalıyım gibi bir düşünceyle başlamadım. Biz burada takım sporu yapıyoruz ve teker teker oyuncular maçın kaderini değiştirebilir ama takım oyuna oynayarak bir şeyleri başarabilir bir yere gelebilir. Benim düşüncem yoktu çünkü bir yanda Maja Poljak var, bir yanda karşı takımda Bahar var Frust var finalde onlarla oynarken açıkçası düşünmemiştim. Ama çok da şaşırmadım final serisindeki performansım oldukça iyiydi.

Poljak Türkiye’de kalmaya devam edecek misin?
Bu Türkiye’deki 4 sezonum. Daha önce Türk Telekom, Vakıfbank formaları giymiştim. Burada mutluyum. Eczacıbaşı’yla 2 sene daha kontratım var. Beraber çok daha güzel işler başaracağımıza inanıyorum.

Milli takımdan da bahsedelim. Turnuva pazar günü bitti ve pazartesi günü Ankara’da kampa gireceksiniz. Olimpiyat’a kalabilmek için çok önemli bir turnuva oynayacaksınız…
2 senedir A Milli Takımın kadrosundaydım, çok fazla oynama şansı bulamadım yine Milli Takım kadrosundayım. Biz çok uzun süredir Olimpiyat’a katılmayı istiyoruz. 2-3 senedir olimpiyat senesi yaklaştıkça daha çok heyecanlanıyoruz. Bütün idmanlarımızı Olimpiyata ulaşma hayaliyle yapıyoruz. 1-6 mayısta Olimpiyat elemesi oynayacağız. Tek bir dezavantaj var, 1 takım çıkacak buradan çok iyi takımlar gelecekler Ankara’ya. Biz elimizden gelen her şeyi yapıp, Olimpiyat’a gitmek istiyoruz.

Maja sen Milli Takımı bıraktığını açıkladın. Senin gibi bir oyuncu için bu erken bir dönem değil mi?
Federasyonda bütün her şey rahat işlemiyor. Kazanmak için çok seçeneğimiz yok ve ben yorumdum. Olanaklar beni sıktı. Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

Geri dönme ihtimalin var mı?
Dönmeyi düşünmüyorum. Yaz dönemi bana kalacak ve aileme zaman ayırmak istiyorum. Voleybol kariyeri bittikten sonra ne yapacağımı düşünmek istiyorum.

Bunu düşünmek için de biraz erken bence…
Biraz erken başlamak gerekiyor ne yapacağımızı düşünmeye. Çünkü sporcuların sonraki hayatı ile ilgili büyük bir belirsizlik oluyor. Şimdiden düşünüp plan yapmak gerekiyor.

Taraf Gazetesi/Begüm Doğanay
Fotoğraflar: Ahmet Sert


Haberi Paylaş

Comments are closed.