“Hedefimiz yeni kupalar kazanmak”

Eczacıbaşı Dynavit ile Dünya Şampiyonluğu kazanarak Türk voleybolunu gururlandıran Ferhat Akbaş; dev organizasyona, takımın diğer kulvarlardaki hedeflerine ve kendi kişisel hayatına dair Voleybolun Sesi’nin sorularını yanıtladı.

Voleybol dünyasında geniş yankı bulan bireysel ödül dağıtımıyla ilgili sorumuzu da yanıtlayan Ferhat Akbaş, merak konusu olan birçok soruyu cevapladığı röportajda takım olarak yaptıkları en başarılı şeyin sahaya karakter koymak olduğunu da belirtti.

Eczacıbaşı Dynavit serüveninizin 2. Kupası ama bu kez Dünya Şampiyonluğu. Voleybolda Dünya şampiyonluğu kazanan ilk Türk başantrenör olmak neler hissettiriyor?

Gerçekten çok mutluyuz. Kupanın anlamı bizim için çok büyük. Zamanlamasını ve final maçının rekabet seviyesini de düşününce hikayemiz daha da güzelleşiyor. Umarım devamı da gelecek.

Maçta kilidi açan birçok maç içi reaksiyonunuz vardı. Sizce Eczacıbaşı Dynavit’i bu turnuvada VakıfBank’tan ayıran en önemli yön neydi?

Bu konuda rakibimiz hakkında bir bilgim yok açıkçası. Ama kendimiz hakkında şunu söyleyebilirim; turnuvanın başından itibaren çok inançlıydık. Zor durumda kaldığımız anlarda dahi bu inancımızı sürdürdük. Bunu dışarıya da yansıttığımızı düşünüyorum. Ekran başında veya tribünde maçları takip edenler de bence bunu hissetmiştir. Yaptığımız en başarılı şey, takım olarak sahaya karakter koymamızdı. 

VakıfBank karşısında ikinci sette müthiş bir geri dönüşle maça tutundunuz, sizce maçı çevirebilmenizde neler etkili oldu? Bu değişiklikler sezonun geri kalanındaki taktiksel planlarınızı ve oyun kurgunuzu değiştirecek mi?

İşler kötü giderken bazı değişiklikler yapmak, her oyuncuya güvenerek süre vermek, her zaman oyun planımızda olan bir şey. Bu maçta da hem ilk 6’da olanlar hem de sonradan oyuna dahil olan oyunculardan büyük katkı aldık. Hepsine kendilerini hazır tuttukları için teşekkür ediyorum. 

Organizasyonu nasıl buldunuz, turnuvanın ardından verilen bireysel ödüllerdeki “Rüya Takım” seçimlerini nasıl yorumlarsınız? Hande Baladın’ın müthiş performansına rağmen ödül alamaması çok konuşuldu, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Organizasyon çok başarılıydı. Tabi ki bireysel ödüller çok fazla konuşuldu. Bence bu tarz üst düzey turnuvalarda verilen ödüllerin belli bir standarda oturtulması gerekli. Turnuvaya katılan takımlardan ve antrenörlerden fikir alınması gerekiyor. Böylece kararlar daha adil verilecektir. Hande bu turnuvada inanılmaz bir performans sergiledi. Bence ödülü hak eden oyuncularımızdandı. Aynı zamanda Jack’in de performansı ödülü hak eden bir seviyedeydi. 

CEV ve FIVB organizasyonlarında Rüya Takım seçimlerinin daha sağlıklı yapılabilmesi için öneriniz nedir?

Bir önceki soruda dediğim gibi; turnuvayı oynayan insanlardan, antrenörlerden fikir alınmalı. Ayrıca turnuvada oynanan maçların hangilerine bakıldığı da daha net bir şekilde belirtilmeli. Final maçı mı, yoksa bütün turnuva mı baz alınıyor? Bu konunun da bir standarda oturtulması gerekli. 

Kulüpler Dünya Şampiyonası’nın statüsünde bir değişiklik yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz, daha fazla takımla daha heyecan verici bir turnuva olacağına dair bir düşünceniz var mı?

Ben Dünya Kulüpler Şampiyonası dışındaki turnuvaların çok uzun ve yoğun geçtiğini düşünüyorum. Tabi ki bu formatın az takımla oynanması, geçtiğimiz sezonun en iyi birkaç takımının dışarıda kalması anlamına geliyor. Ama sezonun geri kalanını düşündüğümüzde, bu turnuvadaki maç sayısını arttırmak oyunculara haksızlık olacak, bir yük daha bindirmiş olacaktır.

2023-2024 sezonu kadronuzu oluştururken öncelikleriniz neler olmuştu? Özellikle bol alternatifli olduğu görülen smaçör kadronuzu oluştururken neleri göz önünde bulundurdunuz?

Bizim için en önemli kriter, takım karakterini en üst seviyeye çıkaracak, kazanmayı bilen kaliteli oyuncuları bir araya getirmek. Yerli pasör ikilisine dönmek bizim için çok önemliydi. Ayrıca geçtiğimiz dönemde bazı sıkıntılar yaşadığımız smaçör pozisyonundan daha fazla katkı alabileceğimiz, kalabalık bir grupla yola çıktık. Takımın her parçasından fazlasıyla memnunum. 

Geçtiğimiz haftalarda Şampiyonlar Ligi’nde Scandicci deplasmanında maçı kaybetmiş olmanıza rağmen oynanan oyun son derece mücadeleciydi. O beklenmedik skorun sebepleri sizce nelerdi? Scandicci maçının, Kulüpler Dünya Şampiyonası için ekstra bir yol gösterici niteliği olduğuna inanıyor musunuz?

Scandicci maçı çok çekişmeli ve iki tarafında kazanabileceği bir maçtı. Maçın sonucu kötü de olsa, mücadele dozumuzun yüksek olması bizi gelecek için umutlandırmıştı. Bu sezonki bakış açımızı, rakip fark etmeksizin, her alanda kendimizi geliştirebilmek olarak belirledik. Bu maçta da çok önemli bir rakibe karşı, çok ciddi bir mücadele verdik. Önümüzdeki her maçta da farklı alanlarda, adım adım, daha iyi olmaya devam edeceğiz. 

Eczacıbaşı Dynavit’te iki pasörü de çok dengeli bir şekilde kullandığınız görülüyor, bu dengeyi nasıl koruyorsunuz? Bize Elif Şahin ve Naz Aydemir Akyol’un voleybol stillerini nasıl tanımlarsınız?

İkisi de bu sezon bize çok büyük bir katkı veriyor. Önceliğin takımca kazanmak olduğunun bilincindeler. Karşılıklı olarak çok iyi diyalog kuruyoruz. İkisinin de farklı tarzlarda oyunlarının olması bize yarar sağlıyor. Her maçta oyun ritmimizi değiştirebilen bir yapıları var. Bu da bize avantaj sağlıyor. 

Genç antrenörlerin yıldız isimlerle aynı takımda yer almaları konusunda yol gösterici nitelikte olması açısından şunu sormak istiyorum. Tijana Boskovic ile çalışmak nasıl, onun gibi star bir oyuncuyla çalışmanın sizin gibi genç bir antrenör için zorlukları var mı?

Tijana Boskovic, çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir oyuncu. Onunla çalışmak gerçekten çok kolay. Herkese örnek bir sporcu. Hem saha içi hem de saha dışında Eczacıbaşı Spor Kulübü’nün bir sembolü. Umarım kariyerinin sonuna kadar onunla olabiliriz. 

2023 CEV Şampiyonlar Ligi finalinin ardından bir kez daha Giovanni Guidetti ile rakiptiniz ve bu kez gülen taraf siz oldunuz. Guidetti ile hem Süper Final’den hem de FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası finalinden sonra konuştunuz mu, birbirinizle olan paylaşımlarınız neler oldu?

Giovanni ile her zaman diyaloğumuz çok iyidir. Maçlardan önce ve sonra, her zaman birbirimizi tebrik ediyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz.  Çok kariyerli bir antrenör. Maçın öncesi ve sonrasında da konuşmuştuk.  

Geçtiğimiz yılı kupasız kapatan Eczacıbaşı Dynavit, bu yıl mücadele ettiği ilk turnuvadan şampiyonlukla ayrıldı. Maç sonu sahada yaşanan duygusal anların, geçen yılın bir patlaması olduğu söylenebilir mi?

Yönetim ve Eczacıbaşı ailesi açısından her zaman kupaları hak eden bir kulüp burası. Bu yüzden de ayrıca mutlu olduk. Geçen sezon da her finalde yer almış ama kazanan taraf olamamıştık.  Tabi bunun da bir etkisi oldu. Ama en önemli olan şey; aslında zor oynanan, geriye düştüğümüz bir final maçını kazanabilmekti. O yüzden böyle bir duygusal patlama gayet normal. Çünkü kendimize, çok daha büyük şeyler yapabileceğimizi ispat etmiş olduk. 

Şampiyonluk sonrası geri dönüşler nasıldı, Faruk Eczacıbaşı ile görüşmenizde neler yaşandı?

Faruk Bey ve yönetim kurulumuzla sıcak ve güzel bir ilişkimiz var. Sadece bu kupa öncesi ve sonrasında değil, sürekli iletişim halindeyiz. Takımı çok yakından takip ediyor ve destek veriyorlar. Onlarla çalışmak benim için bir gurur kaynağı. 

Takımdan ayrı olarak çalışmalarını sürdüren Yasemin Güveli’nin fiziksel ve mental anlamda son durumu nedir? Kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdiniz mi veya takıma ne zaman döneceği belli oldu mu?

Yasemin ile alakalı verdiğimiz bir karar henüz yok. Yasemin ve yönetim kurulumuzla oturup bu konuyu birlikte değerlendireceğiz. Bunun için oyuncuya ve bize biraz daha zaman tanımak faydalı olacaktır. Yasemin çalışmalarına halen devam ediyor. 

Sezonun geri kalanında mücadele edeceğiniz 3 kupa daha var. Buradan farklı olarak Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe Opet ve İtalyan takımları da çok iddialı. Kalan kupalar için şimdi daha iddialı bir konumda olduğunuzu söyleyebilir miyiz, rakipler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Her kupanın kendine ait bir hikayesi var. Her kupada süreçler farklı olacaktır. Her kupayı kazanmak için istekli olan takımlar olsa da biz de bu takımlardan biriyiz. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde kiminle karşılacağımızı bilmiyoruz. Ama rakip kim olursa olsun bizim hedefimiz yeni kupalar kazanmak. Sahaya çıktığımız her maçı kazanmak için oynayacağız. 

Hırvatistan Milli Takımıyla yollarınızı ayırdınız, hem milli takım dönemi için hem de kulüp takımınızla gelecek planlarınız nelerdir?

Hırvatistan ile yolarımızın ayrılması gerekiyordu. Federasyonun devam etme isteği olsa da kulüp ve milli takımı süreçlerini bir arada götürmek benim için zor bir süreçti. Önümüzdeki sezonların neler getireceğini göreceğiz. 

Son olarak küçük bir bebeğiniz var, ev hayatı ve voleybol kadar yoğun bir takvime sahip iş hayatınızı bir arada nasıl yürütüyorsunuz?

Genel olarak saha dışında çok düzenli ve güzel bir hayatım var.  Bebeğim hayatıma girince, her şey daha da güzel bir hale geldi benim için. Eve her akşam koşa koşa gidiyorum ve onu gördüğümde gün içinde yaşadığım her şeyi unutuyorum. 

Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.