8 hafta sonra Milli Takım Olimpiyat elemeleri nedeniyle ara verildi.
Gazetelere bakıyorum, televizyonları izliyorum. Yeni bir lig sezonu başlıyor. 2007-2008 sezonu heyecanını ne yazık ki ben gazete sayfalarında hissedemiyorum.
Burhan Felek Spor Salonu’na gidiyorum, Haldun Alagaş’a gidiyorum, Akatlar’a gidiyorum ama 6 aylık aradan sonra bir araya gelmenin eski senelerdeki heyecanını hissedemiyorum…
Önceki senelerde lig başlarken federasyon tüm takımların kadro, fotoğrafları ve kural, kaide ve yönetmeliklerin yer aldığı kitapçıklar yayınlardı. Gazetecilere ve kulüplere verilirdi. İyi bir başvuru kitapçığı niteliği taşıyordu. Bir iki senedir o da yok. “Voleybolu merak edenler de merak etmesinler” ne yapalım mantığı. Ne demek istediğimi merak edenler Ahmet Gülüm Federasyonu’nun yaptıklarını biraz araştırsınlar çok iyi anlayacaklardır.
Daha önceki yıllarda gazeteler tüm takımların kadro ve listelerini verirken özellikle Cengiz Tokgöz özel magazin haberlerle ligin başladığını hissettirirdi. Voleybol ailesine değil tüm Türkiye’ye… Şimdi hiçbir olaya tepki olmadığı için gazeteler (Spor Gazetesi sayısı 4 adet) hiç umursamıyor voleybolu.
TV’lere bakıyorum. Yıllar önce Futbol, Basketbol, Voleybol toplarının ve maçların yer aldığı jeneriklerle spor haberlerine başlardı. Şimdi ise Futbol, Basketbol, Tenis ardından Otomobil Sporları… Voleybol topunu arada bulasın. Tepki var mı? Sanmıyorum.
Gazetelerde panoramalar yapılıyordu. Hürriyet Gazetesi tek sayfa olmasına rağmen her Salı mutlaka voleybol panoramasını verirdi. Cumhuriyet yıllarca yaptı. Değer Eraybar Milliyet ve Güneş Gazetelerinde Tankut Antikacıoğlu ardından Ragıp Tekin Milliyet’te yaptı durdu. Cengiz Tokgöz hala mücadelesini sürdürüyor.
Şimdi öylemi? Panorama yapmak aptallık olarak, gereksiz, görülüyor. Futbolun, basketbolun panoramaları yapılıyor da voleybolun neden yapılmıyor? Bunun hesabını sormalı voleybol ailesi. Bu eksiklik voleybol muhabirlerine, gazetecilerine saygısızlık değil. Tamamen voleybola yapılan saygısızlık, vurdumduymazlıktır. Kimden ya da kimlerden tepki var? Hiç kimseden.
Voleybol Vakfı, Hakem ve Antrenör Dernekleri ve Federasyon var. Ne gibi bir çalışma var?
Bana gelen bir şey yok.
Kaderimize razı gibiyiz.
Şöyle bir bakıyorum. Gazeteci sayısı ne kadar. Ne kadarı genç. Alev Anakök, Cengiz Tokgöz, Ragıp Tekin, Celal Demirbilek, yaşları 50’nin üzerinde bir kısmının 60’ı aştığını biliyorum. Begüm mücadelesini sürdürüyor. A’dan Z’ye gazeteci gibi Genç gazeteciler ne zaman gelecek… Bu ekip bıraktığı zaman voleybolun medyadaki hali ne olacak bayağı merak ediyorum.
Aylin Üstündağ ve Dünya Baltacıoğlu Fenerbahçe maçları dışında pek göremiyoruz. Metin Görgün’ün ise işleri çok buna rağmen iki program yapıyor. Bravo kendisine diyoruz.
Medyada yer almazsan, yeni kulüpler, yeni sponsorlar, yok demektir. Bu da giren paranın azalması, ileride yok olması demektir. Para olmayınca mutluluk yok, başarı yok, problem çok olur.
Nitekim bu sezon bakıyorum. Ekonomik nedenlerle pek çok kulüp kapandı. Ne gibi bir tepki, kapanmaması için ne gibi bir mücadele oldu diye. Hiç ama hiçbir çaba yoktu.
Aslında kulüpler kapanıyordu ama kapama olayının arkasında yüzlerce kişinin işsiz kalması vardı aslında. Antrenör, masör, doktor, sporcu vs…
Kısacası bir silkinme zamanının gelip de geçtiğini sanıyorum.
Bu arada Türkiye Voleybol Federasyonu’nun “Bol Bol Voleybol” isimli dergisi çıktı. Türk Voleybolu için hayırlı olsun. Türkiye’ye dağıtımı yapılmış. İnşallah uzun ömürlü olur. Reklâm reklâmdır. Dergi sayısı Barbaros Çelenk’in Voleybol Teknik, Sporyum Ajans’ın çıkardığı Voleybolun Sesi Manşet dergisi ile birlikte üçüncü dergi de yayın hayatına girmiş oldu.
Voleybolla ilgili bir internet sitesinde “voleybolun bir dergisi oldu” diye yazılmış… Bu iki dergi o siteye göre nedir? Ben merak ediyorum… Tam 21 sayı çıkıyor. O nedenle sitedeki yazının düzeltilmesi gerekir. Ve “Voleybolun bir dergisi daha oldu “diye yazılmalıydı. İnşallah yeni yeni dergiler de çıkar, birbiriyle yapılacak çekişme ve yarış sonu voleybolun reklamı daha çok olur. Türk voleybolu için hayırlı olsun.
Comments are closed.